Sana bir şey vereceğim translate French
310 parallel translation
Bıçağa karşılık sana bir şey vereceğim.
Tu m'échanges ton couteau?
Gel evlat. Sana bir şey vereceğim.
Viens, j'ai une surprise pour toi.
Sana bir şey vereceğim.
Je vous prépare quelque chose à boire.
Bekle, sana bir şey vereceğim.
Attends, je vais te donner quelque chose.
Sana bir şey vereceğim.
J'ai quelque chose pour toi.
Sana bir şey vereceğim.
J'ai quelque chose pour vous.
Rosalia, sana bir şey vereceğim!
Rosalia, viens. Je voudrais te parler.
Bekle. Sana bir şey vereceğim.
Je vous donnerai quelque chose.
Eva, buraya gel. Sana bir şey vereceğim.
Eva, viens que je te donne quelque chose.
Dur, sana bir şey vereceğim.
Attends, j'ai une chose pour toi.
Sana bir şey vereceğim Mattei! Sana izin veriyorum.
Vous allez voir.. une note autorisant Mattei à construire "d'une façon malhonnête"
Buraya gel, sana bir şey vereceğim.
Viens, je vais te donner quelque chose.
Sana bir şey vereceğim...
J'ai ce qu'il te faut :
Ben sana bir şey vereceğim
Nous vous rapportons quelque chose.
Sana bir şey vereceğim. Dünya hapları.
J'ai quelque chose pour toi.
Sana bir şey vereceğim. Kendini daha iyi hissetmeni sağlayacak.
Je vais te donner quelque chose qui va te faire sentir encore mieux.
- Sana bir şey vereceğim.
Je vais vous donner quelque chose.
- Sana bir şey vereceğim. - Ne için?
- Je vais te donner quelque chose.
Sana bir şey vereceğim.
J'ai un truc pour toi.
Sana bir şey vereceğim, büyük bir şey.
Je vais te filer un tuyau, un bon.
Sana bir şey vereceğim.
J'ai autre chose à te montrer.
Jay, sana bir şey vereceğim.
Jay, j'ai quelque chose pour toi.
Beni dinle üç kağıtçı, eğer ki öyle bir şey olursa sana böyle küçük bir hediye vereceğim.
Écoute un peu, imbécile. Si ça arrive, je te ferai cadeau de ça.
Sana o köpekbalığını anımsatacak bir şey vereceğim.
Tu vas t'en souvenir, de cette part de requin!
Sana unutamayacağın bir şey vereceğim.
Je vais t'apprendre à balancer les gens.
Karşılığında güzel bir şey vereceğim sana. Sakin ol.
Je te l'échange.
Sana satabileceğin bir şey vereceğim ama soran olursa, onun sana ait olduğunu söyleyeceksin.
Tu auras un objet à vendre. Si on te demande, tu diras que c'est à toi.
Tamam. Sana gerçeklerden daha iyi bir şey vereceğim.
Je leur donnerai quelque chose de mieux.
Sana yatarken okuman için bir şey vereceğim.
Mais je vais te donner de la lecture.
Sana, Samarra, bir şey vereceğim.
Pour toi, Samarra, je donnerais n'importe quoi.
Sana düşüneceğin bir şey vereceğim.
Je vais vous donner à penser.
Seni bilge yapmak için, sana bir şey vereceğim.
Comme l'a dit le poète, je vais te donner quelque chose qui fera de toi un sage.
Sana bir şey vereceğim.
J'ai une surprise pour toi.
Bu ifadeyi " diye mi düşündün? Şimdi sana asla unutamayacağın bir şey vereceğim.
"Je n'oublierai pas ce visage, cette intonation." Je vais te donner quelque chose que tu n'oublieras jamais.
Yüzünde ve kafa derinde bir kaç gün rahatsızlık hissedeceksin fakat sana yardımcı olacak bir şey vereceğim.
Ça va tirer un petit peu pendant deux jours, mais j'ai quelque chose qui te soulagera.
Bekle, oraya gelince ben sana bir şey vereceğim!
Attends, je vais te donner quelque chose...
Yemin ediyorum, bir şey buluır bulmaz sana haber vereceğim.
Je te jure, dès que je découvre quelque chose je te le dirai.
Sana bir şey daha vereceğim hadi!
Allez!
Yok bir şey. Yok bir şey. - Sana vereceğim.
- Je vais vous donner...
Yarın öğle vakti, onu senin mekanına göndereceğim. Sana teslim etmesi için ona bir şey vereceğim.
Demain matin, je te l'envoie, avec un colis... de ma part.
Öyleyse sana vereceğim bir şey var.
Alors, j'ai un truc pour vous.
Ters giden bir şey olursa sana işaret vereceğim.
Si quelque chose ne va pas, je vous ferai signe.
Vermezsen, ben sana güzel ve parlak bir şey vereceğim, adına da'balta'diyorlar!
j'ai aussi un joujou brillant et ça s'appelle une hache!
Sana vereceğim bir şey var.
J'ai quelque chose pour toi.
Rüyasını görebileceğin bir şey vereceğim sana.
Je vais te donner de quoi rêver...
Sana şimdi bir şey vereceğim. Seni ezik orospu çocuğu!
Je vais te filer quelque chose, fils de pute.
Sana bakman için bir şey vereceğim.
Tu mates? Rince-toi l'oeil!
Bir şey bulursam sana haber vereceğim.
Je vous dirai si je trouve quelque chose.
Baba, gitmeden önce, sana, ufak bir şey vereceğim.
Avant que tu ne partes, j'ai quelque chose pour toi.
Sana bir sey verecegim.
Je veux te donner une chose...
Ama sana başka bir şey daha vereceğim.
Je vous donne autre chose :
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36