English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sana söylüyorum

Sana söylüyorum translate French

4,274 parallel translation
Sana söylüyorum, başka seçeneğim yoktu.
Je te l'ai dit, je n'avais pas le choix.
Canım, sana söylüyorum, erkek seninle oraya girince, kanı kaynar.
Je te le dis. Quand le pere est la avec toi, il y a un declic.
Sana söylüyorum, kocaman boşluktu o an. Travma yüzünden.
- Je vous l'ai dit, tout est flou.
Sana söylüyorum, birşey oldu, birşey değişti.
Je te le dis, il s'est passé quelque chose, quelque chose a changé.
Charlie, sana söylüyorum, hiç kimseye güvenemezsin.
Tu ne peux faire confiance à personne.
Ben sana söylüyorum, çavuş!
- Je vous avertis.
Sana söylüyorum, kokuyu almıyor musun?
Tu me dis que tu ne sent pas ça
Sana söylüyorum, eğer bakıcılık işimi bu yüzden kaybedersem sıçanlar senin için daha iyi bir seçenek olacak.
Je te le dis dès maintenant, si je perds mon job de babysitter à cause de ça Les rats seraient une meilleure options pour toi
Sana söylüyorum, etraftaki en iyi vejetaryen yahniyi yapıyorlar.
Je te le dis, il servent le meilleur ragoût végétarien n'importe où.
Ve sana söylüyorum bu olabilecek en kötü tatil.
Et je te le dis, ce sont les pires vacances de toutes.
- Ben de sana söylüyorum.
Et je te dis de le faire.
Ama, bunu sana söylüyorum.
Mais je te dirai ça.
Sana söylüyorum, Noel. Spencer Hasting tarafından bir daha zorbalığa uğramayacağım.
Je te le dis, Noel, je ne vais pas être intimidé par Spencer Hastings de nouveau.
Sana söylüyorum.
l'm telling you,
Tamam, balıktı. Peruk yakalamıştım, ama sana söylüyorum sahil temizlemek heyecanla dolu.
Ok, c'était un poisson pris dans une perruque, mais je t'assure, le nettoyage de plage, c'est plein de surprises.
Sana söylüyorum, bu şeyleri biliyorum.
Je te le dit. Je connait ce truc.
Sana söylüyorum. Arabanın içinde ölen bir şey var.
Je suis sûr que quelque chose est mort dans cette voiture
Sana söylüyorum, sahneye çikmak bu sefer senin lehine yaramayacak.
Je vais te dire, monter sur cette estrade ne va pas jouer en ta faveur cette fois.
Bak, sana söylüyorum.
écoute, je te le dis maintenant
Tamam ama, sadece sana söylüyorum, çünkü endişeleniyorum onun için.
Je te le dis parce que... je m'inquiète vraiment pour elle.
Biliyorum doğru şeyi yapmaya çalışıyorsun, ama sana söylüyorum, yanılıyorsun.
Je sais que tu essaies de faire ce qu'il faut, mais je te le dis, tu te trompes.
Sana söylüyorum, Izzy!
Tu enregistres? Je te parle, Izzy!
Sana söylüyorum, buna ihtiyacı var.
Je te dis qu'il en a besoin.
Ona değil, sana söylüyorum. Düşündüm ki bugün doğum günü.
Je me suis dit "pas de dispute pendant son anniversaire"
Kaç oldu söylüyorum sana. Arkadaşını tanımıyorum.
Mec, je t'ai déjà dit, que je ne connais pas ton ami.
Tricia, sana söylüyorum bak.
Tricia...
Sana doğru söylüyorum.
C'est la vérité.
Bak, sana yapamayacağını söylüyorum.
Voilà ce que tu ne peux pas faire.
Sana değil oğluma söylüyorum, sen gidebilirsin.
Pas vous, mon fils. Vous pouvez y aller.
Ben sana sadece ekonominin durumunu söylüyorum.
Hey, je te parle juste de l'économie de la situation.
- Ben de sana anlamadığını söylüyorum.
- Et je te dis tu ne comprends pas.
Ben de sana uzayda geçen bir Hayvanlar Çiftliği için buraya gelmediğimi söylüyorum.
Je te dis que je ne suis pas ici pour La Ferme des animaux de l'espace.
- Sana onunla konuşacağımı söylüyorum.
- Je te le dirai pas.
Her ne olursa olsun sana gitmeni söylüyorum.
Quoi qu'il en soit, partez vite d'ici.
Söylüyorum sana işte ilişkileri iyiye gidiyordu.
Je... je... je vous le dis, les choses allaient très bien.
Sana onu bırakmanı söylüyorum.
Je vous dis De la poser.
June, alemin seni götürdüğü yere gitmen gerek, Ve ben de sana, senin aleminin seni willoughby'ın partisine götüreceğini söylüyorum,
June, tu dois aller là où la beuverie te porte et je te dis, ta cuite te porte à la fête de Wiloughby
Çorabımın teki diğerinden farklı olunca bir şey demiyor. Çünkü insanlar senin tuhaf olduğunu sanar ve bunu sana sadece ben söylüyorum çünkü seni babandan daha çok seviyorum. Ama demesi lazım.
Il dit que c'est pas grave si mes chaussettes ne sont pas assorties.
Son kez söylüyorum, lanet araban sana kalsın.
Hé bien, pour la dernière fois, garde ta satanée voiture!
Adli tıp doktorunuz da birkaç saat içinde aynı sonuca ulaşacaktır. Ben sana şu an söylüyorum.
Votre légiste vous donnera les mêmes conclusions dans deux heures, je vous le dis maintenant.
Sana katılıyorum ve bunu başndan beri söylüyorum.
Bien, je suis d'accord avec toi. et j'ai dis ça au tout début.
Ve ben de sana ondan uzak durmanı söylüyorum.
Et je te le dis, tu dois rester loin de lui.
Ben sana bunu 3 yıldır söylüyorum ve evren iki gündür söylüyor ve sen onu mu duyuyorsun?
Ok, ca fait 3 ans que je n'arretes pas de te dire ça, and l'univers te le dit en 2 jours, et c'est là que tu écoutes?
Sana bu fantezi sınırları içerisinde istediğini yapabileceğini söylüyorum.
Je veux juste t'avertir que c'est okay pour toi de suivre ce fantasme.
Olan şey sürekli beni sikmek istiyormuş gibi davranman ben de sana sikebileceğini söylüyorum.
Ce qui se passe c'est que tu agis comme si tu voulais me baiser, donc j'ai dit que tu peux me baiser.
Söylüyorum sana, kadin bir kurus bile biriktiremiyor üstüne bir de bebek mi istiyor?
Tout ce que je dis c'est qu'elle ne sait pas mettre un centime de coté, et maintenant elle veut un enfant?
Söylüyorum sana, o çok klas.
Je te le dis, il a la classe.
Tamam, şimdi söylüyorum sana ; eğer birisi stüdyomuzu dört haftalığına kiralamak isterse, git ve Crosby'i toplantıdan çıkar, tamam mı?
Ok, et bien maintenant je te dis que si quelqu'un veux louer notre studio pour 4 semaines, tu peux y aller et sortir Crosby de la session, ok?
Sana bir şey gördüğünü söylüyorum.
Je te l'ai dit... il a vu quelque chose.
Söylüyorum sana, o kız Kök.
Cette fille est devenue Root.
Bütün saygımla söylüyorum ki bu adam sana ateş etti ve birden yok oldu.
Avec tout le respect que je vous dois, Cet homme vous a mis une balle dans le coeur. et puis il a disparu dans l'éther.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]