Bu saçmalık translate French
5,634 parallel translation
Bu saçmalık!
Mais c'est ridicule!
Hanımefendi, Bay Hardy'i geri yollamak için emir aldım. Bu saçmalık.
Madame, j'ai pour ordre de renvoyer M. Hardy.
Seni seviyorum ama bu saçmalık canımı sıkmaya başladı.
Je t'aime, mais j'en ai plein le dos de parler de cette merde.
Bu saçmalıkların yüzünden adam ölürse babamın Federasyon Ordu kılıcıyla boğazını keserim.
S'il meurt à cause de vos conneries, je vous enfonce dans la gorge le sabre de mon père qui a servi dans l'armée nordiste.
Bu saçmalık.
C'est ridicule.
Bu saçmalık.
C'est maigre.
Bu saçmalık. Ben kendi vajinama bile bakamıyorum.
Je n'aime même pas regarder mon propre vagin.
Andi bu saçmalık.
Andi, c'est insensé.
Bu saçmalık dolu ev hariç her yerden.
N'importe où... à part dans ce lieu de non-sens.
Bu saçmalık için fazla yaşlıyım.
Je deviens trop vieille pour ces conneries.
Burada neler oluyor hiç bilmiyorum ama bu saçmalık şimdi sona eriyor.
Je sais pas se qu'il se passe, mais stop
Bu saçmalık, Schuester.
Oh, c'est de la merde en boîte ça, Shuester.
Hey, bu saçmalık ve bunu biliyorsun.
C'est des conneries, et tu le sais.
Bu saçmalık!
C'est absurde!
Bu saçmalık.
C'est des conneries.
Bu saçmalık için üç katı para alacağız bebeğim.
On va faire payer le triple pour cette came, bébé.
Böyle diyordunuz değil mi? Bu saçmalık!
N'est-ce pas le terme que vous utilisez?
Bu saçmalık.
C'est totalement fou.
Çünkü bu saçmalık, George.
Parce que c'est insensé, George.
- Bay Gregory, bu saçmalık.
- M. Gregory, c'est ridicule. - Monsieur...
Bu saçmalık ama... Çünkü sadece iki kere çıktık.
N'importe quoi, on est sorti ensemble deux fois.
Bu saçmalık.
C'est absurde.
Bu saçmalık.
Quel fouttage de gueule.
Bash kral olacak, bu saçmalık.
Bash en tant que roi... C'est drôle.
Ne diyorsun sen? Saçmalık bu.
Hé, c'est toi qui a voulu dormir la tête aux pieds.
Bu kızgın olma saçmalığını kesin artık.
Il est temps d'arrêter de bouder.
Saçmalık bu.
Quelle merde.
Bu tamamen saçmalık değilmiş gibi davranmayacağım.
Je refuse de prétendre que ça n'est pas du tout ridicule.
- Bu ne saçmalık?
Qu'est-ce que c'est?
- Saçmalık bu.
- C'est ridicule.
- Bu tamamen saçmalık!
- C'est ridicule!
Saçmalık bu!
C'est fou!
- Saçmalık bu.
Pourquoi?
- Saçmalık bu.
- Bah, c'est insensé.
Bak, bu tam saçmalık!
Ça devient absurde.
O halde bence bu çok gülünç, tam bir saçmalık.
Alors, je dis que c'est ridicule. C'est débile!
- Bu tam bir saçmalık!
- C'est n'importe quoi!
Bu tam bir saçmalık.
C'est stupide.
- Saçmalık bu.
- Conneries!
Saçmalık bu.
Tu sais c'est des conneries.
- Saçmalık bu!
C'est ridicule!
Bu tamamen saçmalık.
C'est complètement ridicule.
Saçmalık bu.
C'est absurde.
Saçmalık bu.
C'est ridicule.
Okul yardımcısını geç... bu ne saçmalık adamım?
Quel enfer!
Bu tam bir saçmalık.
C'est folie absolue!
Ya bu da... Senin bu gizemli saçmalıklarından sıkıldım artık.
Qu'est-ce que... tu sais, j'en peux plus de tes mystères merdiques.
Artık bu kırsal kesim saçmalığı yok.
- Si. - Non! - Oh...
- Bu tamamen saçmalık.
- Cette putain de merde.
Bu tam bir saçmalık.
C'est ridicule!
Bu resmen saçmalık.
C'est ridicule.
bu saçmalık da ne 22
saçmalık 1235
saçmalık bu 191
saçmalık mı 20
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
saçmalık 1235
saçmalık bu 191
saçmalık mı 20
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu sana ders olsun 23
bu sadece bir oyun 48
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu şartlar altında 79
bu sadece bir rüya 16
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu sadece bir başlangıç 18
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu şartlar altında 79
bu sadece bir rüya 16
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu sadece bir başlangıç 18
bu saçma 71
bu sanki 45
bu sana bağlı 53
bu sadece bir formalite 16
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu savaş 27
bu sanki 45
bu sana bağlı 53
bu sadece bir formalite 16
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu savaş 27