Bunu alacağım translate French
546 parallel translation
- Bunu alacağım.
- Je le prends.
Ben bunu alacağım - Teşekkürler, Joe.
Je vais prendre ça, Charles.
Sen bunu süreceksin ben de bunu alacağım.
Tu prends celui-ci et moi celui-là.
- Hayır, bunu alacağım.
Je prends celui-ci.
Sorun değilse bunu alacağım neye benzediğini unutmak istemiyorum.
Si vous pouviez la mettre de côté, J'aimerais l'emporter, Au cas où j'oublie à quoi il ressemble.
Yine de bunu alacağım. - Harika.
Tant pis, je le garde.
Ben bunu alacağım.
Je prends celui-là.
Bunu alacağım, ve bunu, da, izin verirsen!
Je prends celui-là et celui-là. Ca ne vous ennuie pas?
Bunu alacağım.
Je viens la prendre.
Bunu alacağım, sorgulamaya hazır olun.
Je le rentrerai, préparez-vous pour l'interrogatoire.
Hayır, ben bunu alacağım.
Non, je prends celle-ci.
Bunu alacağım ve ve gideceğim veyırtacağım.
Je vais prendre ça et je vais me bourrer la gueule.
Bunu alacağım, Manny.
Je le prends.
Bunu alacağım.
Je te crois.
Bugün bizim defileye gelmiş, ve bunu, benim üstümde görmüştü ama, bir an için bile, bunu, bana alacağını düşünmemiştim.
"Il est venu au défilé, aujourd'hui, " il m'a vu la porter. " " Mais je n'ai pas songé un seul instant
Dinle, hayatımda bir çok hata yaptım... ama bunu üzerime alacağıma asılırım daha iyi.
J'ai fait des erreurs dans ma vie, mais je ne suis pas coupable de ça.
- Bunu dikkate alacağım. - İyi günler.
J'examinerai votre requête.
İzninizle bu seçeneği göz önüne alacağım, bunu yapacağız.
Si vous permettez, je prendrai ce risque.
Bunu yapmaya devam edersen onlardan yana tavır alacağım.
Si vous continuez comme ça, je vais tomber dedans.
Bunu da alacağım.
Voilà ce que je vais acheter.
Bunu takdir etmek için bir içki daha alacağım.
Je vais boire un verre à cela.
Tabii ki alacağım ve buradan gideceğim, çünkü bunu sen istedin.
Tu ne me reverras plus!
Bunu dikkate alacağım.
J'en prends bonne note.
Sözünüzün kanıtı olarak bunu alacağım.
Je prends ceci en gage!
Birgün ben de bir yer alacağım. Hep bunu düşüyorum.
Je vais m'acheter des terres, un jour.
Hep bir sonraki işten alacağımız parayla bunu gerçekleştirmeyi bekledik.
On comptait toujours sur l'argent du prochain casse pour pouvoir y aller.
Bunu bana vereceksin ve ben alacağım diye mi düşündün?
Tu as cru que tu pouvais me le donner et que j'accepterais?
Alacağım ve karşıma çıkan ilk askere saplayacağım bunu.
Je le planterai dans le premier soldat venu.
Ben bunu da alacağım.
J'achèterai aussi celle-là.
Çok iyi.Bunu not alacağım, Willoughby.
Trés bien. J'en prends note, Willoughby.
Ama onun gibi bir kızın bunu? Bunu satın alacağını mı düşünüyorsun?
Mais vous croyez qu'une fille qui n'a jamais... achèterait cela?
İzninizle bunu incelemek için alacağım.
- Je vais l'examiner.
Bunu göze alacağım.
Je veux prendre ce risque.
- Bunu dikkate alacağım.
J'en prendrai note.
Uçak ve pilleri alacağım. Bunu beğendim. Alacağım.
Je vais prendre cet avion avec les piles Et moi, je vais prendre tout ça Vous voulez des paquets cadeau?
Ondan daha fazla bilgi alamazsak, sanırım bunu baz alacağız.
Sans information de sa part, je ne peux rien avancer d'autre.
Sanırım bunu üstüme alacağım.
Il fera froid sur le bateau.
On saniye onun sırtında kalabilen olursa... işe adam alacağım zaman bunu göz önünde bulundururum.
Si l'un de vous tient le coup dix secondes... je m'en souviendrai pour l'embauche.
Bunu yapamazsak, en azından bir resim alacağım.
Ou au moins prendre une photo.
Bunu yanıma alacağım Franz.
Non, je m'en charge.
Elbette öyle ve ben de bunu fakir Prens John için alacağım.
C'est vrai. Je vais le vider pour le pauvre Prince Jean.
Bu gördüklerimi unutmak için bunu ücret olarak alacağım.
Je veux bien fermer les yeux.
Sana bunu söyleme riskini alacağım.
Mais pour remercier maître Xiang qui a élevé Rong-rong pour moi, je me risque à parler.
Bunu ben alacağım, ve kazanacağım!
Je le prends. Je vais gagner.
Bunu dikkate alacağım.
Je vais l'envisager.
Kanıtları alacağım ve bunu hiç olmamış gibi unutacağız, tamam mı?
Je garde les preuves, et on oublie tout ça, d'accord?
Bunu da Paulie'ye alacağım, tamam mı?
J'en prends une pour Paulie, OK?
Eğer Miquel bunu hallderse, yemin ederim ona bir şişe viski alacağım.
Si Miguel réussit, je jure que je lui achèterai une bouteille de whisky
Bunu alacağım, değil mi?
Je vais me la faire dans une chambre.
Bunu dikkate alacağım.
Je vais y penser.
- Willie, para üstünü boşver, ben bunu ve Guatamala cilt yağını alacağım.
On peut les ouvrir maintenant? Non, ce n'est pas une bonne idée!
alacağım 105
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108