Bunu yapmayacağım translate French
1,517 parallel translation
Elbette bunu yapmayacağım.
Bien sûr que je ne le ferai pas!
Ne yani, bunu yapmayacağımı mı düşündün? Bu anı kaçırır mıyım?
Tu crois que j'aurais bossé et raté ça?
Üzgünüm, amca. Sana yardım etmeye çalışıyordum. Bunu yapmayacağım.
Chachu Désolé, j'essaye Pour vous aider, mais je ne ferai pas ( serai )
Katiyen bunu yapmayacağım.'
Ca, je ne vais pas le faire.
Bunu yapmayacağım.
Non, je ne le ferai pas.
Bundan fazlasını söylemem, mahremiyetlerimin ihlali olur. Ve ben bunu yapmayacağım.
Je ne peuX en dire plus sans dévoiler leurs vies privées... et je ne peuX pas faire ça.
Bunu yapmayacağım. İki haftadır eve gitmedim.
Je suis sur la route depuis deux semaines.
Bunu yapmayacağım.
Je ne le ferai pas.
Ama artık bunu yapmayacağım.
Mais je ne fais plus ça.
Bekle, bunu yapmayacağımı biliyorsun.
- Attends, tu sais bien que je ne fais pas ça
- Bunu yapmayacağım!
- Je ne vais pas faire ça
Bunu yapmayacağım.
- Blablabla.
Bunu yapmayacağım.
Je ne ferai jamais ça.
Ne talihsizlik çünkü bunu yapmayacağım.
Eh bien, dommage, car je ne le ferais pas.
Şimdi, bana bunun yapılması gereken doğru şey olduğunu düşünüp düşünmediğimi sor. Rica etsen bile bunu yapmayacağım.
Maintenant demandez-moi si c'est la meilleure chose à faire, même si vous demandez que je n'y assiste pas.
Mahkemeye intikal etmedikçe bunu yapmayacağım.
Il ne pourra y avoir de procès.
Siktir! Artık bunu yapmayacağım! Nefret ediyorum.
Putain, j'en peux plus!
Bunu yapmayacağım. Keith'e olan üstünlüğünü şöyle kazanabilirsin.
Pour reprendre le dessus, il faut que tu l'ignores.
Bunu benim yaptığımı söylememi bekliyorsanız bunu yapmayacağım.
Je ne vais pas vous dire que je l'ai fait si c'est ce dont il est question ici.
- Bunu yapmayacağım.
- Mauvaise idée. - Pourquoi?
Üzgünüm. Bunu yapmayacağım
Je suis désolée, je ne le ferais pas.
Burada olan şeyi anlıyorsanız bunu yapmayacağımı biliyorsunuz.
Si vous comprenez ce qui s'est passé, vous savez que je ne ferai pas ça.
Hepinizin ne düşündüğünü biliyorum ama Herbert'a bunu yapmayacağım. Çok küçük düşürücü.
Je sais ce que vous pensez, mais je ne vais pas faire ça à Herbert, c'est trop humiliant.
Eğer kocamın adına özür dilememi isteyeceksen, bunu yapmayacağım.
Si tu comptes sur des excuses de ma part pour mon mari Ce n'est pas la peine.
Bunu yapmayacağım!
Je ne peux pas faire ça.
- Bunu yapmayacağım.
- Je ne le ferai pas.
Pekala, bunu yapmayacağım.
Compris? Je ne le ferai pas.
Üzgünüm, Christian, satışı ikimizin de imzalaması gerekiyor, ve ben bunu yapmayacağım.
Je suis désolé Christian mais on a besoin de signer tous les 2 pour vendre, et je ne le ferai pas.
Açıkçası, bunu yapmayacağım.
Papa, ce sont tes campeurs. Ils se rassemblent autour de toi.
Hayır, bunu yapmayacağım.
Non, je ne vais pas faire ça.
Tanrı yapmamı istemedikçe, bunu yapmayacağım.
Je le ferais pas... à moins que Dieu me le demande.
O kahrolası şeyi bir kez diktim, bunu bir daha yapmayacağım.
J'ai planté cette merde une fois, je ne recommencerai pas.
Hey, bunu kesinlikle yapmayacağım Elvis.
Pas question, Elvis.
Seni bir efsane yapmamı istiyorsun, bunu asla yapmayacağım.
Je ne ferai pas de vous une légende.
Çok uçmuştum, başım çok dönüyordu, bunu bir daha asla yapmayacağım.
J'étais défoncé... Ça tournait.
Hey. Hey. Bunu yapmayacağız, tamam mı?
On va pas faire ça, d'accord?
Ben koydum o kadar zor işi....... sen bir lokma elimden al. Bunu yapmayacağım!
Ca va pas!
- Bunu yapmayacağım.
- il viendra le chercher.
Kafana 100,000 dolar veriyorlar. Er ya da geç öleceksin ama bunu ben yapmayacağım.
Ils veulent te voir mort, alors tôt ou tard, ça va arriver, mais je ne le ferai pas.
Artık öyle modellik yapmayacağım, bunu söyleyebilirim.
Je ne veux plus poser.
- Hayır, bunu yapmayacağım.
Je lui donne 100 livres.
Bunu ben yapmayacağım.
Pas moi.
Biliyor musun, bunu seninle yapmayacağım.
Je ne ferais pas ça avec toi.
Bunu bir daha yapmayacağım.
Je ne le ferai plus.
- Bunu asla yapmayacağımı biliyorsun!
- Tu sais que je ferais jamais ça.
Bunu yapmayacağım.
Non, je ne le ferais pas.
Senin yerine bunu yapmayacağım.
Je vais pas faire ça à votre place.
Bunu asla yapmayacağım.
Jamais je ferais ça.
Benimle konuşmadan bunu yapmayacağınızı sanıyordum.
Vous ne deviez pas le faire sans m'en parler.
Bunu yapmayacağım.
Je peux la faire sortir calmement.
Hayır. Bunu yapmayacağım.
J'ai eu suffisamment de tubes, de machines et de traitements.
yapmayacağım 170
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108