English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bunu yapmana izin vermeyeceğim

Bunu yapmana izin vermeyeceğim translate French

141 parallel translation
Bunu yapmana izin vermeyeceğim. Soğukkanlı cinayet bu.
Je vous en empêcherai, c'est un meurtre de sang-froid.
Onları Laura'ya vermiştin. Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Vous les lui avez offerts, je ne le permettrai pas.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim, ve eğer denemeye kalkarsan seni öldürürüm!
Je ne vous laisserai pas faire, et je vous tuerai si vous essayer.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne vous laisserais pas vous battre.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne te laisserai pas faire ça.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim!
Je te l'interdis, tu m'entends?
Bunu yapmana izin vermeyeceğim!
Je ne te laisserai pas faire!
- Çok tehlikeli. Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
- Je ne te laisserai pas faire.
- Hayır, Küçük Çizme! Bunu yapmana izin vermeyeceğim!
Non, Petites Bottes, pas question.
- Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne te laisserai pas.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim...
Je ne vais pas te laisser faire...
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne vous laisserai pas faire ça.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim!
Je ne te laisserai pas faire ça!
Ne dendiğini biliyorum, bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je sais, et je l'interdis.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne te laisserai pas faire.
Korkunç bir hata yapıyorsun. Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je te laisserai pas faire cette erreur.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim!
Je ne te laisserai pas faire.
Yapmamaya karar verdim, bunu yapmana izin vermeyeceğim.
J'ai décidé de ne pas le faire, de ne pas te laisser faire.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim!
- Je ne vais pas te laisser faire papa!
Bunu yapmana izin vermeyeceğim
Je te laisserai pas faire.
- Ben senin arkadaşınım ve bunu yapmana izin vermeyeceğim!
- Etant ton ami... je ne te laisserai pas faire.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne te laisserai pas faire!
Kleopatra'nın peşinde olduğunu biliyorum... - ve bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je t'empêcherai de tuer Cléopâtre!
Bunu yapmana izin veremem, Teal'c. Bunu yapmana izin vermeyeceğim
Je ne peux ni ne veux vous laisser faire ça, Teal'c.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Hors de question.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
- Je ne te laisserai pas faire.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne vous laisserai pas faire.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne te laisserai pas te ruiner.
Hayır bunu yapmana izin vermeyeceğim!
Non... je ne te laisserai pas faire!
- Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
- Je t'en empêcherai.
- Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
J'ai dit : laissez-moi!
- Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
- Je ne te laisserai pas faire ça.
Bana bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne vais pas te laisser me faire ça!
Bunu yapmana izin vermeyeceğim, ve eğer denemeye kalkarsan seni öldürürüm
Je vous tue si vous essayez.
Kahretsin Hartigan, bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Putain, Hartigan! Je te laisserai pas y aller, ils vont te buter.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Vous ne vous en tirerez pas comme ça.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne te laisserai pas agir.
Tanık olmadan bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Ne m'oblige pas à te regarder mourir, Rebecca.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Je ne vais pas te laisser faire ça.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim, onlarla anlaşabilirsin.
Je ne vais as te laisser faire ça. Katie, si tu coopéres, ils y vont doucement...
Hayır, bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Non, je ne vais pas te laisser faire ça.
Bunu yapmana izin vermeyeceğim. Asil sözler, Shawn.
Vous avez passé de tels moments?
Hayır, bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Non, je ne me permettrais pas.
Bunu bana yapmana izin vermeyeceğim!
Je ne te laisserai pas faire.
Bunu bana tekrar yapmana izin vermeyeceğim. Kendime söz verdim.
Je te laisserai pas me refaire ce coup-là, je me le suis promis.
- Bunu yapmana izin vermeyeceğim, Herkül.
- Je t'en empêcherai.
Bunu ona yapmana izin vermeyeceğim.
Je te laisserai pas!
Hayir CIeveIand, bunu yapmana izin vermeyecegim.
- Non! Non, Cleveland, je ne te laisserai pas faire ça.
Bu fırsatı o beyaz kız için bir kenara atmak aptallık olur. Bunu kendine ve anneme yapmana daha fazla izin vermeyeceğim. Beni anladın mı?
Et foutre tout ça en l'air pour cette fille blanche... c'est vraiment... et je vais pas rester assis là... à te regarder tout foutre en l'air... et encore moins à faire chier ta mère, tu piges?
Bunu yapmana izin vermeyeceğim, Charley.
Tu vas pas faire ça, Charley.
Bunu yapmana asla izin vermeyeceğim!
Jamais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]