Buraya gelsene translate French

Buraya gelsene, Ikari.

Ikari-kun.

Lola, buraya gelsene!

Lola, descends vite!

Bir saniye Brent. Buraya gelsene.

Hé, Brent!

Sana verdiğim o anahtardan istifade ederek buraya gelsene.

Je t'ai donné la clé. Viens.

Hey, evlat, buraya gelsene.

Fiston, reviens!

Buraya gelsene!

Descends.

Buraya gelsene.

Viens!

- Buraya gelsene.

- Pourquoi? - Viens ici.

Soytarılık etmeyi bırakıp buraya gelsene!

Tu peux t'arrêter de faire le clown et venir ici?

- Buraya gelsene.

- Viens par là.

Buraya gelsene! Hayır.

Ça suffit.

Buraya gelsene!

Viens par ici!

Buraya gelsene!

Approche!

- Felix, buraya gelsene?

- Felix, viens là!

Buraya gelsene.

Joins-toi à l'expédition.

Buraya gelsene.

Venez ici.

Baksana... Fişek. Buraya gelsene.

Swiffy, viens voir.

Bak, buraya gelsene.

Venez voir une minute.

- Haydi, buraya gelsene!

Allons, avancez!

Bancini, buraya gelsene bir dakika.

Bancini, écoute voir.

Bir dakika buraya gelsene, sana bir şey göstereceğim.

Je vais vous montrer quelque chose.

- Adrian, buraya gelsene.

- Adrian, viens là.

Buraya gelsene. Eğitimli bir teknikerin yardımına ihtiyacım var.

J'ai besoin d'un technicien exercé.

Hey, buraya gel! Buraya gelsene!

Hé, viens ici!

Hugh, buraya gelsene!

Hugh! Viens ici!

Hadi buraya gelsene.

Reviens ici.

Kelly, canım, bir dakika buraya gelsene. Biraz yanıma gel, tatlım.

Maintenant, je vérifie les factures des yeux, dents, véto, livres...

Michael, buraya gelsene.

Par ici!

Buraya gelsene.

Reviens au lit!

Tıpkı senin yönetiminizde olduğu gibi, değil mi? Sen, buraya gelsene!

Un peu comme le système soviétique, hein?

Sen buraya gelsene serseri.

- Amène-toi.

Bir dakika buraya gelsene.

Attends. Viens un instant.

Gelsene buraya.

Reviens.

Gelsene buraya!

Montre-toi!

Buraya gelsene.

Viens par ici.

Buraya gelsene.

Viens ici.

İsmin neydi, gelsene buraya.

Machin... venez.

Patty, buraya gelsene.

Viens voir.

Ne plakası? Gelsene buraya!

Arrête ton char et viens parler!

T.C., gelsene bir buraya!

TC, viens ici.

Tom, gelsene buraya, bak!

Tom, viens voir!

Gel buraya. Gelsene.

Venez,

Hey, Mickey, gelsene buraya!

Mickey, par ici!

Bruno, gelsene buraya.

Bruno, viens voir!

Buraya gel, oğlum. Gelsene buraya.

Non, reste là.

Bir tanesi geri döndü, süre iki haftayı geçmişti, diğer gidip şöyle dedi : "Bir dakika gelsene buraya."

L'un d'eux prend plus de congés et les collègues lui disent : "Viens voir"

Buraya gel. Gelsene.

Viens voir ici.

Buraya Gelsene.

Y A QU'A DEMANDER

- Gelsene buraya.

- Reviens ici.

Kamerayı Buky'e çevirsenize. Buky buraya gelsene.

Bucky, viens ici.

Parmak izini alıncaya kadar görüşebilirsiniz. Gelsene buraya.

Vous avez le temps, pendant qu'on prend leurs empreintes.