English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Denemeye değer

Denemeye değer translate French

609 parallel translation
- Denemeye değer.
- Ça vaut la peine d'essayer.
Boşa bir çaba ama denemeye değer.
C'est une tentative désespérée, mais ça vaut le coup d'essayer.
Bu bir şans olabilir. Denemeye değer.
Ceci est peut-être un coup de chance.
Ama denemeye değer.
Mais, ça en vaut la peine.
Her neyse, denemeye değer.
Ça vaut la peine d'essayer.
- Denemeye değer.
Je peux essayer.
Ama sanırım denemeye değer.
Mais ça vaut le coup d'essayer.
Tekrar denemeye değer.
On peut toujours essayer.
Denemeye değer.
ca vaut la peine d'essayer.
Bence denemeye değer.
Pour moi, ça vaut le coup.
Bence denemeye değer. Şunu kabul edelim.
Ça vaut sacrément la peine d'essayer!
Fakat ben yalnızca denemeye değer diye dua ettim.
Mais je ne priais que par acquit de conscience.
Denemeye değer.
Je ferai de mon mieux.
Denemeye değer.
Mais on peut essayer.
Biliyor musun bu- - denemeye değer.
Tu as raison. Ça vaut le coup de leur demander.
Sanırım denemeye değer.
Ça vaut le coup d'essayer.
Böyle şeyler ne kadar sürer, bilmem ama denemeye değer.
J'ignore si cela fonctionnera encore longtemps, mais elle en vaut la peine.
Geç başladın ama denemeye değer.
Tu n'es plus tout jeune... Mais j'ai quand même envie d'essayer.
- Denemeye değer. Orada...
- Ça vaut le coup d'essayer.
İçinde bulunduğunuz umutsuz durumu düşünürsek denemeye değer.
Elle a de quoi convaincre un homme aux abois comme vous.
- Denemeye değer.
- Ça vaut le coup d'essayer.
Denemeye değer.
Il faut tenter.
Her şeyi denemeye değer.
- Ne peut-on au moins essayer?
Denemeye değer diye düşündüm. Yeniden denemeliyiz.
Je pensais que ça valait la peine de tenter!
Denemeye değer.
Je peux essayer.
- Bu işini görür mü? - Denemeye değer.
Prenez ça, ça ira mieux.
- Denemeye değer.
- On n'a rien à perdre.
- Denemeye değer mi dersin?
- Mais tu veux tenter ta chance.
- Denemeye değer. O bir makine değil.
Ce n'est pas une machine.
Denemeye değer, aletin çalışmasından emin oluncaya kadar.
Essayons toujours, tant que nous ne sommes pas sûrs de notre appareil.
Denemeye değer.
Ca vaut la peine d'essayer.
Yine de denemeye değer. Bakarsın bize başka bir yol gösterir.
Mais c'est ce que nous avons trouvé de mieux pour le moment.
Ama sanırım denemeye değer.
Mais ça vaut la peine d'essayer.
Denemeye değer olan... birden fazla kez denemeye değer...
Tout ce qui doit être tenté doit l'être plus d'une fois.
Denemeye değer diye düşünüyorum.
Ben ça vaut la peine d'essayer.
Denemeye değer diyorum.
Ça vaut le coup d'essayer.
- Pekâlâ, denemeye değer.
- Ca vaut la peine d'essayer.
- Denemeye değer.
- On peut toujours essayer.
Ama denemeye değer, değil mi?
Ouais, mais ça vaut le coup d'essayer. - J'y vais maintenant.
Denemeye değer, Kaptan.
Ça vaut la peine d'essayer, Capitaine.
Sence gerçekten denemeye değer mi?
Ca vaut le coup de faire un test?
Gecelerini, istediklerini yerine getiren bağımsız ve kendine güvenen biriyle geçirmek istemez misin? Denemeye değer.
Ne veux-tu pas passer tes nuits avec une femme épanouie, indépendante, qui se débrouille toute seule?
Denemeye değer.
Ça peut valoir la peine d'essayer.
Tahmin olabilir ama, denemeye deger.
Ça vaut le coup d'essayer.
Bence denemeye değer.
Essayez!
Denemeye değer.
Ca vaut le coup d'éssayer.
Denemeye değer en azından.
- Ça vaut le coup d'essayer, non?
- Kurtulabilirim. Denemeye deger.
- Je peux toujours essayer.
Denemeye değer.
On peut essayer.
Denemeye değer.
Qu'en dis-tu?
Denemeye değer.
Vas-y, essaie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]