Diye düşünüyorum translate French
2,340 parallel translation
- Evet. Belki yeryüzünde filan olmamalıyım diye düşünüyorum.
Ça me fait comme si j'étais pas censé être sur Terre ou un truc du genre.
Görsen bana söylerdin diye düşünüyorum.
Je me disais que tu me l'aurais dit.
Her şeyin içine sıçmış olurum diye düşünüyorum çünkü birbirimizi çok iyi tanıyoruz, anladın mı?
J'ai peur de tout gâcher parce que... on se connaît peut-être trop.
Artık bir şeyler yapmak zorundayım diye düşünüyorum, anladın mı?
Mais il faut que j'arrête... d'être aussi passive.
Ama katil robot bence burada değildir diye düşünüyorum
Il nous a déjà épargnés donc je pense qu'on ne risque rien.
Hala kontrol etmeli miyiz diye düşünüyorum.
Je pense qu'on devrait vérifier.
Eğer, dijital tıp İP'sini bulabilirse, bir adres hatta bir isim bulabiliriz diye düşünüyorum.
Si on en tire une adresse IP, on aura une adresse, voire un nom.
Ama bazen ücret çok fazla diye düşünüyorum.
Je me dis que c'est trop cher payé.
Senin kanatlarının altındaki rüzgar olabilirim diye düşünüyorum.
Je sais pas. C'est peut-être le vent sous tes ailes.
Çünkü arka tarafa geçememe asla izin vermez. Kendi yapıyor diye düşünüyorum.
Il doit s'occuper lui-même du jardin à l'arrière.
Ama bazen doğru mu yaptım diye düşünüyorum. Çünkü o iyi biri ; İnsanlara yardım ediyor, bizi koruyor.
Parfois, je me demande si j'ai bien fait car je sais que c'est quelqu'un de bien qui aide les gens et qui nous protège.
Bazen artık büyüdüğümü ve kendime bakabileceğimi unutuyor diye düşünüyorum.
Parfois, il oublie que je suis un adulte indépendant.
Babasını demek o denli çok özlüyor diye düşünüyorum.
Je me rends compte à quel point ton père te manque.
En az bir hafta diye düşünüyorum Özgür Bey.
Une semaine devrait être suffisante.
Eğer hâlâ oradaysa, gitmeliyiz diye düşünüyorum.
S'il est encore là, on devra s'en aller.
Dinle, aramayı 1 kilometre yarıçapına çıkarmamız gerek diye düşünüyorum.
Je crois qu'il faut étendre la zone de recherche - dans un rayon de 800 mètres.
Aslında bir Chicago fanatiği için en zorlu yiyecek sınavı ne olabilir diye düşünüyorum.
Je vais devoir faire face au plus grand défi culinaire de l'année pour un fan de sport :
Hep babam sağ olsaydı diye düşünüyorum biliyor musun?
J'ai toujours cru que mon père serait là, tu comprends?
Bu gece bara gideriz diye düşünüyorum. Bu sıkı yenilgiyi kutlamak için.
On pourrait aller à La Cantina, ce soir, célébrer notre cuisante défaite.
Acaba çocukluğunu yaşayamıyor mu diye düşünüyorum...
J'ai peur qu'elle se donne trop de mal.
İptal edersin diye düşünüyorum ama beni mutsuz etmeye kendini adamışsın.
Je pensais que tu annulerais. Mais tu fais vraiment tout pour me contrarier.
Annenle seni öyle birbirinizle tatlı tatlı atışırken görünce yüzümde bir gülümsemeyle ne denli eğlenceliler diye düşünüyorum.
Quand je vois que toi et ta mère, vous vous entendez si bien. Je me dis, "C'est vraiment sympa."
Bazen acaba fazla mı geliyor diye düşünüyorum.
Parfois, je trouve que c'est trop.
Hala hemen çalışacağım diye kendini paralamaman gerekir diye düşünüyorum.
Je ne crois toujours pas que tu doives te remettre au travail si rapidement.
Kızımın adını Cassandra koymak istiyordum ama şimdi Cheyenne olsun diye düşünüyorum.
- J'ai toujours voulu appeler ma fille Cassandre, mais maintenant, j'hésite avec Cheyenne.
Söylediklerinle alakalı bir şey değil, ama zamanı geldi diye düşünüyorum. Neymiş o?
Ce n'est pas à propos de ce que tu dis, mais ça parait être le bon moment.
"Hamburgerci Baba" diye düşünüyorum orayı!
Donc je pensais à Papa's Burgers!
Farkındayım, benden sizinle evlenmek... üzere olan genç bir çift gibi konuşmamı istediniz. Ama sizin "deneyimleriniz" ile... bir kaç şeyi atlayabiliriz diye düşünüyorum.
Vous voulez le discours que je donne à n'importe quel jeune couple qui va se marier, mais vu votre... "long vécu",
Tüm bu olanlardan dolayı hislerini çok belli ediyor. Belli ki, canı çok yanıyor. Hepimizin yanında olduğunu bilirse çok iyi olur diye düşünüyorum.
Il y a mis tout son coeur, il est visiblement blessé et je pense que ce serait gentil qu'on lui montre qu'on est là pour lui.
Bir şey uğruna bile bile canımı verebilir miyim diye düşünüyorum.
Pourrais-je sciemment donner ma vie pour quelque chose?
Yarına kadar bekleyemeyecek bir şey diye düşünüyorum.
Je suppose que c'est quelque chose qui ne pouvait pas attendre demain?
Thomas ve Abel'e bakıyorum ve ben... Bu nasıl olacak diye düşünüyorum.
Je regarde Thomas et Abel, et... je me demande comment ça marche.
Bu işi kabul etmesem nasıl olur diye düşünüyorum.
Je me demande si je vais accepter ce boulot ou pas.
Aptalca olduğunu biliyorum ama bazen eğer teklifini kabul etseydim neler olurdu diye düşünüyorum. Belki her şey şu an yolunda olacaktı.
Ça peut sembler idiot, mais je me dis parfois que si j'avais accepté ta demande, tout irait bien aujourd'hui.
Ben, gırtlağına bıçak sokmalıyım diye düşünüyorum.
Je devrais te mettre un couteau sous la gorge.
Pekâlâ, Texas'tan başlarız diye düşünüyorum.
On va commencer par le Texas.
Prenses, varoşa ufak bir gezi yaptı diye düşünüyorum.
Vous voyez, je suppose que la princesse a fait un petit voyage au ghetto.
Bazen acaba bize şiddet dolu bir mesaj mı yollamak istedi diye düşünüyorum.
Des fois là, je me demande si elle a voulu passer un message violent.
Çünkü ben de bu gecelik işim bitti diye düşünüyorum.
Je crois en avoir terminé pour ce soir.
Bıçaklama anını kaçırmış olabilirim Camille, ama bağırmaya ve sırtını tutmaya başlasaydı, herhalde bunu fark ederdim diye düşünüyorum.
J'ai peut-être manqué le coup, Camille, mais je pense que je l'aurais remarqué s'il s'était mis à crier et à agripper son dos. Désolée.
Sabah ilk yapacağımız iş, gidip Ann'ı görmek olmalı diye düşünüyorum.
Je crois que nous irons voir Ann en tout début de matinée.
Dün geceki doğum günü partini kaçırdığına göre, en azından bunu kutlayabiliriz diye düşünüyorum.
Eh bien, je pense que nous devrions célébrer, que vous avez manqué votre propre fête d'anniversaire la nuit dernière.
Yardıma ihtiyacım olur diye düşünüyorum.
Elle connaît bien la maison, et son aide me serait utile.
Bazen ikinci çocuğu yapmak bir hata mıydı diye düşünüyorum.
On n'aurait peut-être pas dû avoir de second enfant.
Görsen bana söylerdin diye düşünüyorum. Ben'i gördükten sonra, ben başkasını görmedim.
- J'ai pensé que tu me l'aurais dit.
Sırf senden farklı düşünüyorum diye bana böyle tehditkar laflar edemezsin.
Tu ne vas pas menacer de partir parce que j'ai eu le culot d'exprimer une opinion différente de la tienne.
Şu tetanos aşısını yaptırsa mıydım diye şimdi tekrar düşünüyorum.
Je repense au rappel pour le tétanos, là.
Şimdi düşünüyorum da, yoksa acele mi ediyorum diye.
Je me, eum, je sentais que peut être je précipitais les choses.
O kadar o kadar çok şey atlattın ki o yüzden, bu şekilde devam etsek en iyisi olur diye düşünüyorum.
Parking? Skateboards. Quelqu'un qui rate un trick.
Ailemle daha çok vakit geçireyim diye hastalarıma burada bakmayı düşünüyorum.
Je vais recevoir des patients ici pour passer plus de temps en famille.
Bu bir anda olmadı diye düşünüyorum.
Je suppose que ça ne s'est pas fait d'un coup.