Dünya translate French
34,880 parallel translation
Dünya liderleri.
Les chefs.
Dünya büyüktür ama kalbinde taşırsın.
Le monde est grand, mais il peut toujours rentrer dans ton coeur.
Dünya kalbinin içindedir.
Emmène-le toujours avec toi.
Dünya küçülüyor mu?
Le monde est plus petit?
İçinde benim olmadığım bir dünya hayal edebilmenden etkilendim.
Je suis touché que tu puisses imaginer un monde sans moi.
- Bütün dünya bizi arıyor, Xiang.
Le monde entier nous recherche, Xiang.
Sen öldüğünden beri dünya değişti ve gelişti Cage.
Le monde a connu des avancées depuis ta mort, Cage.
İHA'lar, hava savunma önlemleri ve dünya çevresini yere hiç inmeden üç kez turlamaya yetecek büyüklükte yakıt depoları.
Drones intégrés, contre-mesures antiaériennes et des réservoirs à carburant assez gros pour pouvoir survoler la planète trois fois sans avoir besoin d'atterrir.
" Tüm dünya vatandaşlarının insan haklarının ihlalinin...
" La violation des libertés civiles
Dünya, Moskova'nın blöf olmadığını fark edemeyecek kadar aptal.
Le monde est trop stupide pour comprendre que Moscou n'était pas du bluff.
Neden biliyor musun? Çünkü bu dünya berbat bir yer.
Parce que ce monde est devenu...
Dünya, Pandora'nın Kutusu'nun gittiğini düşünürse onları gizlice izlediğimizi bilmeyecek.
Si le monde croit que la Boîte de Pandore n'existe plus, il ne saura pas qu'on s'en sert pour l'espionner.
Bütün dünya bizi arıyor olacak.
Le monde entier sera à nos trousses.
Ve harika bir dünya olabilirdi biz ona kötü şeyler yapmaya son verseydik.
Ce serait un monde magnifique, si on cessait de le détruire ainsi.
Asi olmaya devam edersen dünya neye ihtiyacı olduğunu bilmez.
Continue d'être le rebelle dont le monde ignore avoir besoin.
Şu anda dünya neredeyse kusursuz görünüyor.
Le monde semble presque parfait à cet instant.
Ben Matt Brody. 200 metrede dünya rekoru kırdım.
Je suis Matt Brody, détenteur du record du monde au 200 mètres.
Burası gerçek dünya, Mitch. Cankurtaranlar bir bok yapamazlar.
Dans le vrai monde, Mitch, les sauveteurs ne valent rien.
Dünya varmış.
C'est ça, la vie.
Büyüyecek bir dünya kalırsa tabii.
Si le monde n'est pas anéanti. J.F.K. :
Daha da kötüsü, bütün lanet dünya zayıf olduğumu biliyor.
Et le pire... C'est que la terre entière sait que je suis vulnérable.
Dünya'dan bu kadar uzakta insan gıdası bulmanın olasılığı nedir?
C'est incroyable de voir de la végétation humaine si loin de la Terre.
Bence biz iyi olursak o da iyi bir dünya olacaktır.
Je crois que si on est bons, ce sera un monde agréable.
Dünya'nın dört bir yanında benzer vakalar görülüyor.
La même chose se reproduit à travers le monde.
Dünya üzerinde kötülüğe açılan tek kapı. Ve en güçlüsü.
L'objet maléfique le plus puissant de l'histoire de l'humanité.
Bu mısır 2. Dünya Savaşı'ndan kalma.
Ce maïs date de 1945.
Bir zamanlar bu liman dünya genelinde binlerce gemiye hizmet ederdi.
Il y a eu un temps où ce port acceuillait des milliers de bateaux du monde entier.
Dünya değişiyor, değil mi June?
Le monde change, pas vrai June?
Dünya akıllı kancıklara güzel ama ben ne olacağım?
Le monde est bien pour les fiotes intelligentes, mais pour moi?
Günler yıllara karışırken prens ve hizmetkarları dünya tarafından unutulmuş.
Le temps passa, et le prince et ses serviteurs furent oubliés du monde.
Bazen dünya mükemmel.
Parfois, le monde est juste parfait.
Charles, dünya artık eskisi gibi değil.
Charles, le monde n'est pas comme avant.
Eğer mesaiden sonra olacaksa benim yetki alanımın dışında çünkü ben okul güvenlik elemanıyım, dünya güvenlik elemanı değil.
Si ça se produit après l'école, ce n'est pas de mon ressort. Je suis le gardien de l'école, pas du monde.
Ve dünya fermuarını açıp donunu indiriyor ve hepinizin üstüne sıçıp sıvıyor.
Et le monde va se déculotter et vous chier dessus.
Senin için dünya nüfuz edilemez bir gizem gibi.
Pour toi, le monde est un mystère impénétrable.
Dünya milyarlarca hayattan örülmüştür ve her biri diğerlerinin üzerinden geçer.
Le monde est tissé de millions de vies, chacune reliée aux autres.
Bu olaylar zinciri ardından durdurulamayacak ve böylece III. Dünya Savaşı başlayacak.
Cette chaîne d'événement sera innarêtable, précipitant la troisième Guerre Mondiale.
Tüm dünya başına yıkılmış.
Le monde entier s'est écroulé autour de vous.
Artık Zeo Kristali ve Dünya'nın koruyucuları sizlersiniz.
Je le savais! Désormais c'est à vous de protéger le Zeo Cristal et la vie sur Terre.
... ve toprağın altından Kristali söküp çıkarırsa dünya, her yerine binlerce nükleer bomba atılmış gibi olacak.
Et qu'il extrait le cristal de la terre, ça sera comme 10,000 bombes nucléaires qui déferlent sur la Terre.
Yeni bir dünya rekoru kırdım.
C'est un record du monde pour moi.
Önce latteler sonra da dünya bitti.
D'abord, les lattes. Puis, le monde.
Ve bu süre zarfında dünya onu yeniden yaratmamızı bekliyor, bebeğim.
Et entre-temps... chérie, ce monde nous est offert pour le bâtir.
Dünya avuçlarımızın içinde.
Le monde est à nous.
Bu işaretler de eski ve yeni dünya arasında bir geçiş olarak kalmış.
Ils les laissèrent pétrifiés, comme une porte entre l'Ancien et le Nouveau-Monde.
Dünya böyle.
Le monde est ce qu'il est.
Buna Oyuk Dünya Teorisi deniyor.
"La théorie de la Terre creuse".
Dünyaya dönmek için geçen 28 yıl, 11 ay ve 8 başarısız denemenin ardından dünya bana mı geldi?
Après 28 années, 11 mois et 8 tentatives manquées de regagner la civilisation, la civilisation vient à moi?
Ya Cubs? Cubs Dünya Şampiyonu oldu mu?
Et les Cubs, ils ont gagné une finale?
Bu dünya sahte. ~
Ce monde n'est que contrefaçon.
Kavrulmuş Dünya.
Terre brûlée.
dünyanın 28
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünyanın sonu 17
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünyanın sonu 17