English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Düşüneceğim

Düşüneceğim translate French

1,934 parallel translation
Ben bir şeyler düşüneceğim.
Je vais jouer au jeu de la mort, le jeu de la mort.
Bu dalavereniz yüzünden, Assad'ın yerini size verme konusunu düşüneceğim.
À cause de votre trahison, je ne sais pas si je vais vous donner la position d'Assad.
Bir şeyler düşüneceğim.
{ / a6 } Laisse-moi m'occuper d'un truc.
Düşüneceğim. Biraz ağır olacak.
J'y arriverai peut-être.
Düşüneceğim.
Je vais y penser.
Evet, bunu düşüneceğim.
Ouais, j'y penserai.
Bak ne diyeceğim... Düşüneceğim.
Fais-moi confiance... je vais y réfléchir.
Evet, muhtemelen böyle bir şey yapmayacağız, ama yine de düşüneceğim.
Oui, mais ça ne marchera sûrement pas, mais... on va y réfléchir.
Hayır. Biraz daha düşüneceğim.
- Non, je peux penser à autre chose.
Mantıksız olduğunu biliyorum, ama o yatağa her girdiğimde Sonia'nın da bizimle olduğunu düşüneceğim.
Je sais que c'est irrationnel, mais quand je suis dans ce lit, j'ai l'impression que Sonia est avec nous.
Uzun uzadıya düşüneceğim, efendim.
Je vais y réfléchir longuement, monsieur.
Pekâla, eğer yeni bir yatırımcı bulursam, bunu düşüneceğim.
Bien, je vais voir si je peux trouver un investisseur.
Bu durumdan kurtulursak, sanırım istifa etmeyi düşüneceğim.
Si nous nous en sortons, je pense que je devrais démissionner.
Tigh'ya yaptıklarından sonra, güvenmeyi düşüneceğim son insan sensin.
- Après ce que tu as fait à Tigh, tu es la dernière personne à qui je pourrais me confier.
Konuyu düşüneceğim ama önce Bayan O'Dell'le niçin gece 01 : 30'da cep telefonuyla görüştüğünüzü öğrenmek istiyorum.
Je ruminerai ça, mais en attendant, je me demandais pourquoi il y a des traces d'un appel entre vous et Mme O'Dell à 1h30 du matin.
Her yıl anlaşmayı uygularken hep seni düşüneceğim.
Et chaque année, quand je l'accomplirai, je penserai à toi.
Ben duş alırken kendi anlaşmamı düşüneceğim.
Je vais penser au mien sous la douche.
O zaman sadece bekle çünkü yapacak çok daha harika şeyler düşüneceğim.
Attends un peu, je trouverai même mieux.
"Kendi adıma düşüneceğim!".
"Je pense par moi-même!"
Bunu düşüneceğim.
J'y réfléchirai.
Aklımdan onu düşüneceğim, Sonra haritada yerini göstereceğim.
Je pense à lui, et je l'indique sur la carte.
Bunu düşüneceğim.
Je vais y réfléchir.
- Düşüneceğim.
- J'y penserai.
O zaman düşüneceğim. Güle güle.
Dans ce cas, j'y réfléchirai.
Bunu sonra düşüneceğim.
Je l'imiterai.
Evet, bunu düşüneceğim.
Ouais, je vais y réfléchir.
Bunları onu Hockney Sergisine götürdükten sonra düşüneceğim.
Je verrai ça après l'avoir emmenée à l'expo "Hockney".
Yolda sürekli sizi düşüneceğim.
Je penserai à vous durant mon voyage.
Ona baktığım her an seni düşüneceğim.
Chaque fois que mes yeux se poseront dessus... je penserai très fort à toi.
Kaygılanma. - Ben bir şeyler düşüneceğim.
Je vais trouver quelque chose.
Tamam. Bir şeyler düşüneceğim.
OK, OK, je viendrai avec quelque chose.
Bunu kesinlikle düşüneceğim.
Je le prendrai en considération.
- Bunu bir düşüneceğim.
- Je vais y réfléchir.
- Tamam. Düşüneceğim.
D'accord, j'y réfléchirai.
Düşüneceğim dedim.
J'ai dit que j'y réfléchirais.
Bana bunun ne alakası olduğunu anlatmaya başlasanız iyi edersiniz yoksa mahkemeye saygısızlık ettiğinizi düşüneceğim.
- Expliquez-moi en quoi cela est pertinent ou je vous accuse d'outrage.
Bunu düşüneceğim.
Je dois réfléchir.
Şey, eğer öğrenmek istiyorsan odamda tek başıma oturup gayce şeyler düşüneceğim.
Si tu veux savoir, je vais m'asseoir dans ma chambre et avoir des pensées homos.
- Oldu, bunu düşüneceğim.
- Très bien. Je vais y réfléchir.
- Bunun hakkında düşüneceğim.
- Je vais y penser.
Kaos zamanı bir şeyler düşüneceğim.
J'aime assez le désordre.
Yakında o lanet dünyaya uçuyor olacağım ve koltuğunda otururken.. .. seni düşüneceğim.
Bientôt, je survolerai un trou paumé dans le désert, et je penserai à vous et votre chaise.
Bakıp diğer dünyaları ve gezegenleri düşüneceğim ve orada dönen şeyleri.
Je penserai à tous les mondes et planètes qui tournent là haut.
ona gidin. sizi sık sık düşüneceğim.
Allez-y, je penserai à vous souvent.
Sana söz, açılırsan daha romantik birşey düşüneceğim.
Je serai plus discret, promis. Mais fais ton coming out.
- Evet. Bir şeyler düşüneceğim.
Sûr, je vais réfléchir à quelque chose.
Neredeyse benim için endişe ettiğinizi düşüneceğim. Öyle olsun.
On dirait presque que tu t'en soucies, bien joué.
Pekala, düşüneceğim.
Bien, j'y réfléchirai.
Sanırım bunu söylediğim için, çıldırdığımı düşüneceğim.
Je pense... je dois être folle de dire ça, mais j'ai hâte qu'on soit vieux...
Onun adına, gökyüzüne bakıp seni düşüneceğim.
Je regarderai le ciel et je penserai à vous.
Düşüneceğim.
Je vais y réfléchir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]