Ell translate French
71 parallel translation
Evet, kafasında kasketiyle!
T'auras d'la. veine si ell te l'envoie!
" Av köpeklerine yakalanmazsın!
"Ell'saura rien de ses fredaines."
Babam da onu döver.
Si ell nous bat, le père la bat aussi
Üreme, haydi bebek, beni ne kadar sevdiğini göster
Et tout ce qu'ell'sav'fair " c'est dire : non! Reproduction
Zeki kızlardan hoşlanırım Kıvrımları yerindeyse tabii
Ell'livre le tout pour pas cher
ELL... ELLLERİM TİTRİYOR
MZQ MAINNS TREMBLENT
Teşekkürler, Ell.
Merci, Ellery.
Ameliyat olduktan sonra, daha da kötüleşti.
Ell s'est fait opérer, et ca a empiré.
Seni bana emanet etti
Ell't'a confiée a moi
O elbisesini değiştiriyor
Ell se change
- ELl CASH... ona beklenmedik biçimde ün kazandırdı.
- Un roman d'Eli Cash lui avait valu une renommée littéraire aussi soudaine qu'inattendue.
- Kaçtı.
- Ell s'est enfuie.
- Ell-i-ot.
- Ell-i-ot.
Ergeç kendiliğinden çıkıcaktır.
Ell sortira toute seule. Eventuellement.
- Q'ell.
- Q'ell.
Ben Ellen. Ama herkes bana Ell der.
Moi, c'est Ellen, mais on m'appelle "L".
- Yeter Peter Paul. Ell gerileme döneminde. Tanrı'ya şükür, durumu gayet iyi.
Elle est en rémission et elle va très bien, Dieu merci.
Neredeyse toparlanmıştık, ama sonra o çocuk o sahip olduğum tek şey, Teğmen.
Nous nous en étions presque sortis, et puis ce gosse... Ell est tout ce qui me reste, lieutenant.
Danny'yle çok yakındılar.
Ell et Danny ont une conversation à coeur ouvert.
Eğer öyleysem, zaten öldü demektir.
Si c'est le cas, ell est mort.
Sadece oyununu oynuyor, değil mi, Ell?
- Elle jouait à son jeu informatique.
Ell, bu komik değil.
Ce n'est pas drôle, Ella.
Burnunu puduralamaya gitti demin.
Ell est allée se repoudrer le nez.
Ell, baban geldi.
C'est papa.
Kelley'i taniyamadi o zamana kadar.
- Ell n'a même pas reconnu Kelley tout de suite.
Ell salla.
Fais lui coucou.
Ell... ırk bin?
- Qua... cinquante mille...
Şu kız mesela binama yeni taşındı ve harika bir kız birbirimizle iyi kaynaştık ve ne yaptı biliyor musun?
C'est comme cette fille, elle vient d'emménager dans mon immeuble, et ell est... Oh, elle est superbe, et on irait bien ensemble, mais tu sais ce qu'elle fait?
Ama Ell, bunu tekrar yapabileceğimi sanmıyorum.
Parce que je serais incapable de refaire ça.
- Deniyorum Ell.
- Je m'y efforce, chéri. - Ouais.
Ell, Trevor'ın gece deliksiz uyuduğuna dair 10 dolarına bahse girerim.
Hé, Ellison, je te parie que Trevor dormira toute la nuit.
Yangında öldürüldü.
Ell a été assassinée dans un incendie.
Şimdi biraz disk atma zamanı. Sence ne dersin dostum?
On devrait organiser des lancers de disques, j'ai pas raison, ell-bones?
Ell-bow *.
Ell-bow.
Ell-chupacabra *.
Ell-chupacabra.
Tehlikeli biri o.
D'accord? Ell est dangereuse.
Hayattalar.
Ell... elles sont en vie.
Gördüğün gibi, "kelime" deki kelime vurgusu "ell" kısmında.
Le point à accentuer dans le mot "mot", c'est le "o".
- Bunu kaç kere yaptın, Ell?
- Combien de fois as-tu fait ça, Ell?
Ona dokunabilir miyim, Ell?
Je peux le toucher, Ell?
Neden o, Ell?
Pourquoi lui, hein, Ell?
Cosima burada...
Um, Cosima est...? est-t-ell...
- Yapamam, Ell.
- Je ne peux pas, Ell.
- Adı ne?
Comment ell s'appelle?
Belki yapmıyordur.
Peut-être qu'ell n'y arrive pas.
Çünkü bu grubun lideriyim
Ell'les fera goûter à ceux
Neredesin zangoç?
Ell't'a confiée a moi
Yeni birisi, arka tarafta.
Ell est à l'arrière.
Joni Bitchell ( Kaltak vari ).
Joni "Bitch" ell.
- Ell, beni korkutuyorsun.
Chéri, tu me fais peur, arrête ça.
Seni görmek güzel, Ell.
Ravi de te revoir.
ellsworth 20
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerin 45
ellerim 62
eller yukarı 378
elli bin 19
ellerini yıka 31
ellerini uzat 28
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerin 45
ellerim 62
eller yukarı 378
elli bin 19
ellerini yıka 31
ellerini uzat 28