English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gece yarısı

Gece yarısı translate French

5,001 parallel translation
Şayet Roy, gece yarısı saatler tam 12'yi gösterdiğinde gelmezse Roy'la tüm işinin biteceğini yazmış.
Elle a dit si Roy n'était pas revenu par le coup de minuit, son et Roy était tout fait.
Gece yarısına kadar Miller Nehrinin önünde bekleyeceğim.
J'attendrai par le Ruisseau de Miller jusqu'à minuit.
Aslında onu bu gece "Zombie Planet from Galaxy J" in gece yarısı seansına götüreceğim.
En fait, je vais l'emmener à une projection de minuit de La planète Zombie de Galaxy J ce soir.
Gece yarısı mı oldu?
Il est minuit?
Gece yarısı olmadı ama geç.
Il n'est pas minuit, mais il est tard.
Buradaki aramaların çoğu işten sonra, hatta gece yarısından sonra.
La plupart des appels ont eu lieu après le travail, après minuit, en fait.
Dün gece yarısı neredeydin?
Ou étiez vous la nuit dernière, à minuit?
Dün gece yarısı neredeydin?
Ou étais tu hier soir à minuit?
- Gece yarısı civarı.
Vers minuit.
Bu gece yarısı Ellwood Parkı'na gel.
Rendez-vous au Ellwood Park à minuit.
- Cumartesi gece yarısı. 48 saat ertelendi.
- Samedi, midi. C'est un report de 48 heures.
Eddie, önceden bir damar içi koymak istiyoruz,... böylece aynı karışıklık gece yarısında olmayacak.
Nous voulons mettre une intraveineuse au début, Eddie, comme ça, il n'y aura pas la même confusion à minuit.
Gece yarısından sonra yapılmışlar.
Ils ont été passés après minuit.
Gece yarısından sonra mı?
Après minuit?
Ziyafet onda başladı ve gece yarısında ahlaksızlıkla devam etti.
Les festivitées ont commencé à 22 heures. et se sont transformées en orgie vers minuit.
Daha öğlen vakti ama gece yarısıymış gibi oldu.
On est au milieu de la journée, mais on se croirait à minuit.
Son üç doğum günümde babam beni aramamış olmasına rağmen, bu sefer umutluydum bu yüzden gece yarısına kadar bekledim ve aramayınca...
Même si mon ne m'a pas appelé pour mes 3 derniers anniversaires, cette fois, j'avais de l'espoir et j'ai donc attendu jusqu'à minuit et quand il n'a pas appelé, j'étais complètement...
Aria ve Emily gitmek için bir bahane buluyor sonra Spencer gece yarısı gizlice gidiyor.
Aria et Emily trouveront une excuse pour partir, alors Spencer sortira furtivement au milieu de la nuit.
- Gece yarısına kadar.
- Jusqu'à minuit.
Bu gece yarısında, virüs işini bitirince belli bir ankesörlü telefon çalacak tarihteki en önemli telefon olacak bu.
Ce soir, à minuit, quand le virus se déclenchera, une certaine cabine téléphonique va sonner avec le coup de fil le plus important de l'histoire.
Sadece hatıralarını değil her gece yarısı sadece alakalı bilgileri değil kendini de siliyor.
Pas seulement ses mémoires. Chaque nuit à minuit, elle efface... pas seulement les données non pertinentes, elle s'efface aussi elle-même.
Hadi Harold, neredeyse gece yarısı oldu.
Allons, Harold, il est presque minuit.
Gece yarısı olmuştu, ve Axl hala ortalarda yoktu.
Il était minuit, et toujours aucun signe d'Axl.
Yaklaşık gece yarısına kadar çalıştım. Sonra birkaç bir şey içmek için bara gittim. Ve ofise geri dönüp yattığımı hatırlıyorum.
J'ai travaillé jusqu'à minuit environ et puis j'ai fait un saut au bar et j'ai pris deux verres et je suis retourné au bureau et j'ai pioncé.
Gece yarısından sonra çiftliğe geldim.
Je suis venu ici depuis le ranch un peu après minuit.
Hadisene. Gece yarısına kadar annemin striptiz müziğini çalabilmem lazım.
Je dois apprendre la musique de strip-teaseuse pour ma mère.
- Gece yarısından sonra ekstra ücret alıyorum.
- Je facture le double après minuit.
Klaus'u ikna etmek için gece yarısına kadar vaktin var.
Tu as jusqu'à minuit pour le faire changer d'avis.
Tarih 12 Ağustos, gece yarısı
Tard dans la nuit. 12 août.
Gece yarısından biraz sonra.
C'était juste après minuit.
Çatı katı gece yarısı. " demiş.
A minuit ".
Bu hafta bir gün bile gece yarısından önce gelmedi.
Il n'est pas rentré avant minuit, cette semaine.
Ve kuralları çiğnediğinde, gece yarısına kadar bekleyecek, her şey kararıncaya kadar!
Et quand tu sors du rang, il attend la nuit, quand tout est noir!
Miller gece yarısı olmadan gitmen lazım.
Euh, mais, Miller tu dois tout ranger pour, euh, minuit.
Gece yarısı oldu mu da teknelerine geri dönüyorlar.
Ensuite ils retournent au bateau pour minuit.
Bebeğim, o uzun hikâye ve sadece gece yarısına kadar buradayım. O yüzden istersen şöyle sakin bir yere geçelim de sana her şeyi anlatayım.
Bébé, c'est une longue histoire, et je ne suis là que jusqu'à minuit, alors pourquoi on irait pas dans un endroit tranquille, où je pourrais tout t'expliquer?
Bu da demek oluyor ki gece yarısından sonra beraber gemiye geri dönmek zorundalar.
Ça veut dire qu'ils devront signer tous les deux leur retour après minuit.
Gece yarısına kadar serbestiz.
Hommes libres dès minuit.
Muhtemelen gece yarısına doğru. Böylece ateşli bir randevudan döndüğümü düşünecek.
Vers minuit pour qu'elle croit que je reviens d'un rencard torride.
Çek delegeleri dün gece yarısı trene binmiş.
La délégation Tchèque a été enregistrée pour un train de nuit hier.
Bay Darcy, gece yarısından sonra.
Mr Darcy, après minuit.
Bakan Ding, her gece yarısı mideniz rahatsız olmuyor mu? Bu yüzden sıhhatinizi geri kazanmak için bu çayı içmeniz gerekmez mi?
J'imagine que tous les soirs, à minuit, vous avez mal au ventre et ce thé vous fait vous sentir mieux.
Briana Mathis, hareket hâlindeki bir araçtan atıldığında karanlıktı, gece yarısıydı ve cuma günüydü, efendim.
Briana Mathis a été poussée d'une voiture roulant à vive allure dans le noir un vendredi à minuit, monsieur.
- Gece yarısından sabah dörde kadar.
Entre minuit et 4 heures du matin.
Bazen lüks arabalarıyla gece yarısına dek dışarıda dolaşıyorlar.
Parfois on reste dehors jusqu'au milieu de la nuit en conduisant des super voitures.
Gece yarısı seks aramaları da yok.
Pas d'appels tard le soir.
Gece yarısında etkisi başlayacaktır. İnanın bana, işe yarayacaktır.
Il fera effet à marée haute ce soir, et croyez-moi... ça marchera.
Saat gece yarısına vurduğunda her şey bir anda değişiveriyor.
Puis, sur le coup de minuit, tout change.
Bu aynı zamanda nehrin karşısındaki adamın köpeğini gecenin bir yarısı salmamakla ilgili söylediği şey fakat her gece, 2.30'da "Hadi tuvalete, hadi tuvalete, hadi tuvalete," dediğini duyuyorum.
C'est aussi ce que le gars de l'autre côté de la rivière dit quand il laisse son chien sortir à des heures obscènes le soir, mais malgrè tout, chaque nuit à 2 : 30, j'entends "Vas-y Potty. Vas-y Potty. Vas-y."
Gece yarısı silinecek.
Ils seront effacés à minuit.
Bu gece kalmanda sıkıntı yok ama yarın çok işim var ve şimdi evine gidersen iyi olur.
C'est bien que tu sois resté dormir, mais j'ai une journée très chargée donc... tu devrais rentrer chez toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]