English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gelmemeliydim

Gelmemeliydim translate French

321 parallel translation
İzne gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir en permission.
Seninle gelmemeliydim. Tek başına olsaydın onu haklardın.
Vous auriez pu le battre si vous étiez seul
Hepsi benim hatam. Gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir.
Baron, gelmemeliydim.
Mais vous êtes venue. Oubliez tout.
- Biliyorum, buraya gelmemeliydim, ama...
- Je n'aurais pas dû venir...
Buraya hiç gelmemeliydim. - Çoktan polise gitmiş olmam gerekirdi.
J'aurais dû aller à la police.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Je n'aurai pas dû venir.
Size gelmemeliydim.
J'aurais dû me taire.
- Buraya gelmemeliydim. Elbette bu beni ilgilendirmiyor ama Cutler seni 3 yıllığına bir balina avcısına sattı. - Öyle mi?
Vous n'auriez pas dû venir ici.
- Buraya gelmemeliydim.
Alors, calmez-vous. Je n'aurais pas dû venir.
- Buraya gelmemeliydim ben.
- Je ne sais pas pourquoi j'aurais dû venir.
Benim hatam. Şam'a gelmemeliydim.
C'est de mas faute Je n'aurais pas dû venir à Damas.
- Hayır, ben... - Belki de habersiz gelmemeliydim.
Peut-être n'aurais-je pas dû venir comme ça.
Gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir.
Hanımefendi... Biliyorum buraya gelmemeliydim ama...
Madame Mère... je sais que je ne devrais pas venir ici.
Belki de bu okula hiç gelmemeliydim. Belki...
J'ai eu tort de venir enseigner ici.
Buraya gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir ici.
Belki de Paris'e hiç gelmemeliydim.
Peut-être que je n'aurais jamais dû venir à Paris.
Babam haklıydı. Asla Batıya gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir dans l'Ouest.
Gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir!
Gelmemeliydim biliyorum ama onun için çıldırıyorum Bayan French.
J'aurais pas dû venir, mais... je suis folle de lui, vous savez.
Gelmemeliydim.
Je n'aurai pas dû venir. Mama.
Belki de yardımına gelmemeliydim.
Peut-être que je n'aurais pas dû venir vous demander de l'aide.
- Buraya hiç gelmemeliydim.
- Je n'aurais pas dû venir.
Gelmemeliydim. Çok geç oldu.
Je n'aurais pas dû venir, il est tard.
Gerçekten, bu kadar erken gelmemeliydim ama biz biraz içtik.
Vraiment. J'aurais pas dû venir aussi tôt. Mais on a un peu bu.
Bu ülkeye gelmemeliydim.
Je ne devrais même pas être ici.
Belki de buraya gelmemeliydim. SA birlikleri kışlalarına tıkılıp kaldı.
Je devrais être là-bas, les S.A. sont consignés dans leurs casernes.
Ama buraya gelmemeliydim.
Tu ne devrais pas être ici
Buraya gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir.
Aranızda sorun çıkarmak istemem. Gelmemeliydim.
Je suis désolée d'avoir débarqué sans prévenir.
Görevi tehlikeye atıyorum. Ben gelmemeliydim.
Je mets cette mission en danger.
Buraya asla gelmemeliydim.
Je n " aurais jamais dû venir.
Buraya gelmemeliydim.
Mal à l'aise d'être ici.
- Sanırım gelmemeliydim.
- Je crois que je n'aurais pas dû.
Buraya gelmemeliydim.
J'aurais pas dû venir.
Belki gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû.
Gelmemeliydim.
Je n'aurais pas du venir.
Buraya hiç gelmemeliydim.
J'aurais jamais dû venir.
Biliyorum, gelmemeliydim.
Je savais que j'aurais pas dû venir.
Özür dilerim üstüne bu kadar gelmemeliydim. Sorun değil.
Je suis désolé de t'avoir parlé si durement tout à l'heure.
- Belki de gelmemeliydim.
- Je n'aurais pas dû venir.
Bugün işe dahi gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir aujourdhui.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Je n'aurais jamais dû venir ici.
Özür dilerim, böyle gelmemeliydim.
Je n'aurais pas du venir.
Bugün gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir.
Buraya gelmemeliydim ; ama dinleyin.
C'est horrible de venir ici, mais écoutez-moi.
Bu sabah kiliseye gelmemeliydim.
Je n'aurais pas dû venir à l'église.
Gelmemeliydim, aptalca bir hisse kapıldım.
Je suis venue sans réfléchir.
Biliyorum buraya gelmemeliydim ama bugün önemli bir şey oldu. Ada!
Je sais que je ne devrais pas être ici mais j'ai une nouvelle à t'annoncer.
Yanına gelmemeliydim.
Non, plus maintenant! Je n'avais jamais réalisé que ça allait si mal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]