Geç olmuş translate French
203 parallel translation
Beni affet çok geç olmuş olsa bile. Ne için?
Pardonne-moi... méme si c'est trop tard.
Oh, geç olmuş.
Il est tard.
Lütfen darıIma, ama geç olmuş, yarın erkenden dersim var.
J'ai cours demain à la Faculté. Oh.
Aman Tanrım! Gerçekten geç olmuş.
Mon Dieu, il est vraiment tard!
Geç olmuş.
Allez les enfants!
Neyse, vakit geç olmuş. 12 yaşından küçüklerle, yönetmenlerin yatma vakti geldi.
C'est l'heure du dodo pour les enfants et les réalisateurs.
Eğer evliysen geç olmuş, eğer bekarsan, daha erken.
C'est tard pour une femme mariée, mais c'est tôt pour une femme seule!
Ama, tahminime göre, çok geç olmuş olacak.
Mais il risque d'être trop tard.
Geç olmuş!
Il se fait tard!
- Çok geç olmuş!
- Il est tard!
Başkanı uyarın. Çok geç olmuş olabilir.
Prévenez le président qu'il est peut-être trop tard.
Saat çok geç olmuş.
Je n'avais pas réalisé l'heure.
Geç olmuş.
Il se fait tard.
- Ne kadar da geç olmuş. - Biraz durur musun George?
- ll se fait tard.
- Amma geç olmuş.
- Il est drôlement tard.
Vay anasını, çok geç olmuş!
Flûte, ce qu'il est tard!
Geç olmuş, haydi okula.
Allez, à l'école. On est en retard.
Geç olmuş.
Il est déjà tard.
... iyice geç olmuş.
Il est l'heure de...
Bu mektubu okuduğunda, çok geç olmuş olacak.
- " Quand vous lirez ça, ce sera trop tard.
- Evet. -... Ooo, geç olmuş.
- Il se fait tard.
Çok geç olmuş.
Si tard!
Geç olmuş, sen muhtemelen...
Oui, bien sûr.
Biraz geç olmuş olabilir, Frank ama bu konuda bir düşüncen var mı?
C'est peut-être un peu tard, mais tu n'as pas d'idée?
Crassus'un hücredeki olduğunu anladığı zaman çok geç olmuş olacak.
Quand César le découvrira, ce sera trop tard.
Saat çok geç olmuş.
Ce qu'il est tard.
Çok geç olmuş, artık dönsem iyi olur.
Oh, wow, il est tard. On ferait mieux de rentrer.
Tamam, epey geç olmuş ama...
- J'y vais. - Maintenant? Il est encore...
Tatlım, geç olmuş.
Il est tard.
Geç olmuş olmalı.
Il est tard maintenant.
Çok geç olmuş.
Il est tellement tard.
- O kadar geç olmuş mu?
- Si tard?
Geç kaldın. - Merhaba beklediğin iyi olmuş.
- Merci d'avoir attendu.
- Geç kaldıysak ne olmuş?
- Et alors?
O kadar geç mi olmuş?
Déjà?
Oh, sevgilim... Geç olmuş.
Il est tard.
Arabanın anahtarına bir şey olmuş ve onunla ilgilendim... 3 saat geç kaldım, trene yetişeceğimi sandım ama sonra...
J'ai eu des histoires avec mes clés et j'ai pas pu... Mes clés de voiture. J'ai perdu au moins deux à trois heures.
Geç olmuş.
Il est tard.
Düşündüğümden de geç olmuş.
Je n'ai pas vu le temps passer.
Evet biraz geç olmuş.
Il se fait tard.
Bu yara beni geç doğum yapan zavallı annemin rahminden çıkarırlarken kullandıkları demir yüzünden olmuş.
Je la dois à la pince utilisée pour m'extraire du ventre de ma défunte mère.
- Ne olmuş, geç kalırsam?
- Et alors? - Semmi.
Er ya da geç bunlar sana geri dönecek. Ne olmuş yani?
Ça finira par te retomber sur la gueule.
Uçağın geç kalkmasına arkadaşın mı neden olmuş?
- Ça alors. Votre ami a causé le retard?
— Hay kodumun. Tanrım, geç olmuş.
Ras-le-cul.
Saat amma da geç olmuş.
Il est dehors moins le quart!
Geç olmuş.
Il est tard!
Ne olmuş? Belki artık daha fazla geç kalmadan bir ailem olsun istiyorum.
J'aimerais fonder une famille.
Saat kaç olmuş? Çocukları almaya geç kalacağım.
Je vais être en retard pour récupérer mes gosses.
Üniversite tarihinin en geç profesörü olmuş.
C'est le prof le plus jeune de la fac.
Gece geç saatte, kimse ortalıkta yokken olmuş olabilir...
Ça a peut-être eu lieu la nuit quand personne...
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20