Güneybatı translate French
700 parallel translation
Güneybatıdan gelen bazı tuzakçılarla konuştum.
Je viens de parler à des trappeurs qui arrivent du sud-ouest.
- Güneybatıya.
- Au sud-ouest.
- Güneybatıya mı? Ama, binlerce mil içinde hiçbir şey yok.
Mais il n'y a plus rien!
- Hayır. Bu yamaçlarda başka bir vahşi kabile daha yaşıyor. Güneybatı tarafındaki Zambele'ler.
C'était une autre tribu, les Zambeles.
Güney-güneybatı misafir odası olabilir.
C ´ est le salon sud-sud-ouest-par-living-room.
Körfeze ulaştığınızda 500 metreye tırmanıp bombardımanı yapacaksınız ve sonra tekrar denize alçalıp güney-güneybatıdaki Yakushima'ya gideceksiniz.
Quand vous atteindrez la baie, montez à 1500, larguez vos bombes, redescendez et partez en mer, - sud sud-est de Yakushima.
Güneş doğduğundan beri güneybatı ile kuzeybatı arasında gidip geliyor!
Il allait vers le sud-ouest, puis vers le nord-ouest.
Bunun gibi, rüzgarın güney-güneybatıdan pencereden içeri sertçe estiği fırtınalı bir geceydi.
La tempête faisait rage. Je me suis levé pour aller fermer les fenêtres.
Hani şu Koloni Ticaret'in, Güneybatı Elektrik'in, Omega Film'in sahibi.
Tu sais, le Comptoir Colonial, Oméga Films.
Ya da güneydoğu veya güneybatı.
Ou "sud-ouest"?
Meşhurdur. Üç yıl boyunca güneybatıdaki her birliğimize güldü.
Voilà 3 ans qu'il dupe toutes les troupes du sud-ouest!
Zelton Haydutları'nın şansı bu sefer yaver gitmedi. Güneybatının en cüretkar soygununu yapmaya kalkıştılar ama başarısız oldular.
La chance des bandits de Zelton a tourné quand ils ont tenté un des vols des plus osés.
Custer katliamının haberi, askeri telgrafla Güneybatı'ya kadar uzun ve yalnız miller katetti...
La nouvelle de ce massacre... est transmise dans les solitudes du sud-Ouest.
Genel istikamet, güneybatı.
Direction sud-ouest.
Buranın güneybatısından.
Au sud-ouest.
Güneybatı.
Au sud-ouest?
Güneybatı'dan, 500 noktasından yaklaş.
Cap d'atterrissage sud-ouest à 500.
Hedley kalesi güneybatıdaki bütün büyük sürülerin merkezinde.
C'est pourquoi Hudson est au Colorado.
Güneybatıya gittiler.
Ils allaient au sud-ouest.
"X-ray Bölgesinin güneybatısında çürük bir halat kopmuştur."
"Câble de remorquage défectueux, zone sud-ouest."
Güneybatıdan bir şey yaklaşıyor.
- Quoi? Quelque chose approche en provenance du sud-ouest.
Kaptan : "Yaklaşık bir dakika boyunca gemimin üzerinde uçtu ve sonra güneybatıdan güneye doğru yöneldi." Tırnağı kapat.
le capitaine a dit : "elle a flotté au dessus de mon bateau pendant quelques minutes et ensuite, s'est dirigée sud, sud ouest".
Radyo Kahire bir deve sürüsünün Sahara Çölü boyunca güneybatıya giden kuyruklu yıldız benzeri bir cisim tarafından damgalandığını rapor etti.
La radio du Caire indique, que des objets semblables a des cometes ont effrayé un troupeau de chameau. en traversant le sud-ouest du Sahara.
Gant. Güneybatının en iyisidir.
C'est le meilleur du Sud-Ouest.
Bunlar güneybatıya Baton Rouge'a gidiyor.
Ils se dirigent vers le sud-ouest à Bâton Rouge.
Biri 220 derece güney güneybatıyı gösteriyor. Diğeri 160 derece güney güneydoğuyu gösteriyor.
L'un va à 220 ° sud-sud-ouest, et l'autre à 160 ° sus-sud-est.
50 km kadar güneybatısında.
40 kilomètres au Sud.
Güneybatı cephesindeki başkomutanı askerî kuvvetler başkomutanlığını ve Führer'in karargâhlarını bilgilendirdim.
J'ai informé de l'attentat le Haut Commandement du front sud-ouest, celui de la Wehrmacht et le quartier général du Fürher.
Çoğu, tüm Güneybatıda kötü niyetli olanları ayrı tutan en iyi yasal akıl olduğumu söyler.
Pour la plupart, excepté les mauvais esprits, je suis le meilleur juriste du sud-ouest.
Batı-güneybatı.
Cap au ouest-sud-ouest.
- Rotayı güney ve güneybatıya çevirin, lütfen.
- Parez sud sud-ouest, s'il vous plaît. - À vos ordres, monsieur.
Güverte zabiti. - Güney ve güneybatı mı demiştiniz, efendim?
- Vous avez dit sud sud-ouest, monsieur?
- Gemiyi güney ve güneybatı yönünde sabit tutun.
- Sud sud-ouest, monsieur.
Beş Mitsubishi hafif bombardıman uçağı 3000 metrede güneybatıya gidiyor.
Cinq chasseurs-bombardiers Mitsubishi Ils vont vers le sud-ouest à 3000.
- Güneybatı 3000.
- Sud-ouest à 3000.
10,000 metrede Ternöv üzerinden güneybatıya uçuyoruz.
À 35 000 pieds au dessus de Terre-Neuve.
Güneybatı'da Zulular varmış. Binlerce Zulu.
Des milliers de Zoulous approchent, venant du sud-ouest.
Güneybatısında yüzeyde buz tabakaları var efendim.
Il y a des glaces flottantes sur la route.
Gördüm. PBY uçağı, güneybatıya yaklaşıyor.
Je vois un PBY approchant par le sud-ouest.
Kontroldeyiz, üç F4F kuzeydoğudan güneybatıya yol alıyor.
Exact : Trois F4F se dirigeant nord-est vers sud-ouest. Vous les identifiez vite.
Kuzeydoğudan güneybatıya yol alan küçük eğitim uçağı...
Un petit avion-école évoluant du nord-est au sud-ouest.
Cape Titan'ın güneybatısında olmalı.
Il doit approcher du cap Titan.
Güneybatıdan Cape Titan'a doğru.
J'aborde le cap Titan par le sud-ouest.
Güneybatı İngiltere, Dorset, Doğu Sussex ve Kent olarak belirlenmiştir.
le Sud-Ouest, le Dorset, le Sussex oriental et le Kent.
Kara, güneybatının altı mil ötesinde efendim.
Terre à environ six kilomètres au sud-sud-ouest, monsieur.
Ayrıca tüm Güneybatının en iyi aygırı şurada duruyor.
Et le cheval que j'ai là-haut est le meilleur étalon du Sud-Ouest.
Hep güneybatıya devam et.
Dirige-toi toujours vers le Sud-Ouest.
Güneybatıdan 220 derece güneye. Diğer konaklama yerimiz, Çakal Geçiti.
A 220 degrés sud-est... notre prochaine halte, le col du Coyote.
Rüzgâr güneybatıdan saatte 10 km hızla esiyor.
Pression paramétrique : 29,94.
İşim bittiğinde, güneybatı daha nezih bir yer olacak.
Il fera bon vivre dans le Sud-Ouest le travail fini.
Güneybatı, şüphesiz.
Du sud-ouest, bien entendu.
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18