English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hadi söyle

Hadi söyle translate French

2,200 parallel translation
Sen de beni özledin. Söyle hadi söyle. Söyle.
Dis-moi que je t'ai manquée...
Orhan hadi söyle.
Orhan vas-y, dis-le.
Güzel evin yanıyor ve senin altmış saniyen var neyi alırdın? Hadi söyle.
Si ta maison était en feu et que tu avais 60 secondes, que prendrais-tu avec toi?
Hadi söyle.
Allez-y.
Hadi söyle ona...
Allez, dis-lui.
Kim o? Hadi söyle bakalım kim o kız?
Qui c'est, vas-y mec, dis-moi?
Hadi söyle, ne oldu?
Qu'est-ce qui s'est passé?
- Seni... - Söyle hadi.
- Espèce de grosse merde.
- Tabii ki biliyorsun, Düşün. - Bilmiyorum. - Hadi Drew, söyle bana.
C'est complètement dingue.
Söyle hadi.
- Dis-moi.
Hadi, söyle.
Vas-y, raconte!
Hadi, söyle işte.
Allez. Crache le morceau!
Hadi, umblatule bana Victor nerede olduğunu söyle eski zamanların hatrına.
Allez, dis--moi où umblatule est Victor. Pour les temps anciens " souci.
Hadi, söyle bakalım.
Alors... Écoutons ça...
- Söyle hadi.
- Dis-le.
Bir şey söyle hadi.
Dis quelque chose... allez.
Hadi bana şöyle sulu bir öpücük ver. Beni değiştirebilecek misin bir bakalım.
Roule-m'en une pour voir si j'aime.
Hadi söyle bir şey.
Chantez.
Söyle, hadi.
- Eh bien, je n'irais pas aussi...
Otur hadi şöyle.
Assieds-toi.
Hadi, şarkı söyle benimle.
Viens, je vais te faire chanter.
Hadi, benimle şarkı söyle.
Je vais te faire chanter!
Hadi söyle
Je suis ton frère. Ta main.
Dışarıdaki herkes ölmüş! Gel hadi, otur şöyle.
Ils sont tous morts!
Hadi. Söyle.
Allez, fais-le.
- Ne zaman bırakacağımızı söyle. - Hadi. - Dikkat.
Allez-y.
- Hadi. - Monica'ya onu sevdiğimi söyle.
Dis à Monica que je l'aime.
Tamam yahu, ha şöyle. Artık konuşabilecek kıvama geldin. Hadi konuşalım.
Maintenant, on peut parler.
- Hadi, söyle gitsin.
- Crache le morceau.
Ben de denemeyi istiyorum. Hadi şöyle geçelim ve sana birşeyler hazırlayayım.
Je suis sà " r que c'est la solution.
Hadi o zaman, bir şey söyle de yapayım.
Donne-moi un truc à jouer.
Söyle hadi.
Dis lui.
Yüzüme bakıp ne dediğimi bilmediğimi söyle hadi.
Regarde-moi. Dis-moi que je raconte n'importe quoi.
- Hadi söyle, nasıl harcayacaksın?
Fais-moi plaisir.
Söylemek istiyorsun değil mi? Durma hadi, söyle.
Vas-y, dis ce que tu as à dire.
Söyle hadi!
Dis-le!
- Hadi ama, cidden söyle.
Allez, sérieux...
Hadi, tekrar söyle!
Vas-y, répète!
Hadi, söyle.
Allez, dites-lui.
Söyle hadi. "Ben bir ana kuzusuyum."
Dis-le. "Je suis un maudit fils à maman."
Söyle hadi.
Oh, vas-y, dis-le.
- Hadi gel, otur şöyle.
Assieds-toi.
Hadi Warren, bize bir şarkı söyle.
Allez, Warren, chante-nous quelque chose.
Hadi bana bunun bir mucize olmadığını söyle.
Et ce ne serait pas un miracle?
Söyle hadi!
- C'est qui?
Hadi, sadece neyi becermem gerektiğini söyle bana.
Allez, dis-moi ce que tu veux que je baise!
Tamam, şöyle... Hadi şuna adamakıllı bir el atalım.
Alors... occupons-nous de ça.
Söyle. Söyle hadi.
Dis-moi tout.
Hadi. Bir şey söyle.
Allez, dis quelque chose!
Hadi artık bırak saçmalamayı da, nereye gittiğimizi söyle!
Dis-moi où il est. Au Pakistan.
Hadi Ray, söyle.
Vas-y, Ray, chante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]