English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hakim bey

Hakim bey translate French

163 parallel translation
Buyurun hakim bey, bu yeterli mi?
Est-ce assez, M. Le juge?
Sanırım artık "Hakim Bey" demeliyim, değil mi?
Je devrais vous appeler Monsieur le juge, à présent, non?
Domuz çaldık Hakim Bey... ama biz hırsız değiliz. Açtık.
On a pris le cochon, M. Le juge, mais on n'est pas des voleurs.
Çok yaşlı, Hakim Bey.
Très vieux, M. le juge.
İçeri girin. Bay Gailey sizi görecek, Hakim Bey.
Entrez.
Kris Kringle'ın hapse gönderme evrakları sizde Hakim Bey.
Vous avez le mandat de dépôt pour l'affaire Kringle.
Şimdilik bu kadar, Hakim Bey.
Fin de l'interrogatoire.
Oh, Çok iyi anladım, Hakim Bey.
J'ai très bien compris.
Ediyorum, Hakim Bey.
Oui, M. le juge.
Evet, Hakim Bey... Ve O da tıpkı sizin gibi kendisinin kim olduğunu... iyi biliyor, tıpkı aklı başında biri gibi.
S'il est celui qu'il croit être... il est aussi sain d'esprit que vous.
Kovuldun. Hakim Bey, Bu tanıklığa itiraz ediyorum.
Vous êtes renvoyé.
Hakim Bey dilerse, verebilirim.
Si M. le juge le permet...
Hakim Bey, itiraz ediyorum! Reddedildi.
Objection, M. le juge.
Hoşçakal, baba. Hakim Bey...
Au revoir, papa.
Hakim Bey, New York eyaleti... Noel Babanın varlığını kabul ediyor. Ama biz de Bay Gailey'den kişisel fikirlerini... kanıt olarak göstermeyi bırakmasını istiyoruz.
L'Etat de New York reconnaît l'existence du père Noël... mais exige d'autres preuves que de simples opinions personnelles.
Şu an yapamam, Hakim Bey.
Pas pour l'instant.
Hakim Bey, hepimiz Posta Teşkilatının... yaptığı güzel işlere sevindik... ama bu davayla hiç bir ilintisi yok.
Je suis sûr que nous sommes tous heureux du succès de la poste... mais quel rapport avec le procès?
Çok ilintisi var, Hakim Bey, konuşmama izin verilirse tabi.
Il y en a un. Puis-je poursuivre?
Hakim bey, henüz bahsini ettiğim bu rakamlar... verimli çalışan bir organizasyonu işaret ediyor.
Les chiffres que je viens de citer... prouvent que cet organisme est bien géré.
Ama, Hakim Bey...
- Mais, M. le juge...
Peki, Hakim Bey.
- Oui, M. le juge.
Hakim Bey! Hakim Bey!
M. le juge!
Hakim Bey... Bu mektuplardan her biri Noel Babaya gönderilmiş.
Chacune de ces lettres est adressée au père Noël.
Çok teşekkürler, Hakim Bey... Size mutlu noeller.
Merci beaucoup, M. le juge, et joyeux Noël.
İzin verirseniz Hakim Bey. Bu bebek hikayesinin Bankacılık Kanunuyla ne ilgisi var? Ne oldu?
Votre Honneur, que viennent faire les bébés dans le statut bancaire?
Ruby'nin... yani Bayan Tare'nin, Bart'ın hiçbir şey öldürmemek istemesiyle alakalı söyledikleri... Şey, bu doğrudur hakim bey.
Quand Ruby dit que Bart n'est pas un tueur, c'est vrai.
- Söz alabilir miyim hakim bey?
Puis-je parler?
Hakim bey, Bart evde bir erkeğin varlığına ihtiyaç duyuyordu.
Bart avait besoin d'un homme à la maison.
Ateş etmeyi seviyorum hakim bey.
J'aime tirer.
Ama Hakim Bey, bir kıza düşünmek için zaman gerek.
Laissez-moi réfléchir!
Suçsuzum diyorsunuz. "Hakim bey, sadece masum bir eğlenceydi. " Komşularımı bir baba gibi seviyorum. "
Vous plaidez et dites au juge que c'était innocent, que vous aimez vos voisins, comme un père.
Siz biraz gözünü korkutsanız, Hakim Bey.
Si seulement vous arriviez à lui faire peur, monsieur lejuge.
Denize yakın bir yer mümkün mü, Hakim bey?
- Si ça pouvait être au bord de la mer, monsieur lejuge.
- Hoşça kalın, Hakim bey. - Güle güle, madam.
- Au revoir, monsieur le juge.
- İyi akşamlar, Hakim Bey.
- Bonsoir, monsieur le juge.
- İyi değil hakim bey.
- Pas vraiment.
- Teşekkür ederim hakim bey.
Je vous remercier, monsieur le juge. de quoi?
Derhal Hakim Bey!
C'est comme si c'était fait.
Ben sayı tutmuyorum, Hakim Bey.
Je ne relève pas mes scores.
Hakim bey, başkalarına da fırsat ver! Seni şanslı pezevenk!
Donnez sa chance à un autre, veinard!
Hakim Bey derhal taşıyıcı Danny Noonan'ı görmek istiyor.
Le juge voudrait voir Danny Noonan dès qu'il arrive.
Hakim Bey!
Juge!
Elbette Hakim Bey.
Bien sür.
Hakim bey, ben...
M. Le Juge, je...
- Kesinlikle suçluyum Hakim Bey.
- Je suis coupable, juge.
- Sağ olun Hakim Bey.
- Merci, M. Je juge.
Hakim Bey, bu davada gereksiz bir telaşe varmış gibi görünüyor.
Je crois qu'on s'est précipités dans cette affaire.
Günaydın, Hakim Bey.
Bonjour, M. le juge.
İtirazımız yok, Hakim Bey.
Nous n'avons pas d'objections.
Evet, var, Hakim Bey.
Oui, M. le juge.
Hakim Bey, fikrimi değiştirdim. Söyleyecek bir şeyim yok.
Je n'ai plus rien à dire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]