Henüz bulamadım translate French
398 parallel translation
Henüz bulamadım.
- Moi, je n'y étais pas, dans l'armée.
Çok isterdim, ama henüz bulamadım.
Malheureusement non. Je ne trouve personne.
Bilmiyorum. Henüz bulamadım.
Je ne l'ai pas encore découvert.
- Onu henüz bulamadım ama...
- Je vais le trouver...
Hayır, daha değil. Henüz bulamadım.
Je n'en ai pas encore trouvé.
- Henüz bulamadım, Madam.
- Pas encore, madame.
- Göremiyorsan inme. - Henüz bulamadım.
N'alunis pas si tu ne la vois pas.
Henüz bulamadım.
Je n'ai pas encore trouvé.
Hayır, henüz bulamadım.
Pas encore, mais...
Bay doğruyu henüz bulamadım. Fakat onu bulduğumda, bütün dünya mutluluk şarkımızı dinleyecek.....
Mais quand je trouverais tout le monde va nous entendre chanter...
Onu henüz bulamadım. Ama iz üstündeyim.
Je ne l'ai pas encore trouvée mais je suis sur sa piste.
İnsanın başlamasını sağlayan o fikir,... henüz bulamadım.
L'idée, le truc qui fait embrayer...
Henüz bulamadım ama... söz veriyorum gelecek sefer ki ziyaretimde ona sahip olacaksın
Je n'ai pas encore trouvé le bon... mais Mojo te promet qu'il te l'offrira la prochaine fois.
Henüz bulamadım.
- Pas encore.
Yani... Hissi henüz bulamadım, ama gelir.
Je vais finir par trouver le truc.
Henüz Budington'a uyak bulamadım.
Je n'ai pas encore trouvé de rime pour Budington.
Zaten seni bulmak zordu, henüz bulamadığımı söyleyeceğim, hepsi bu.
Eh bien, j'ai eu beaucoup de mal pour vous trouver alors je dirai que je ne vous ai pas encore trouvé, c'est tout.
O anahtarı henüz bulamadınız mı?
Vous avez trouvé la clé?
- Henüz ilgilenecek zaman bulamadım, Bea.
- Je n'ai pas encore eu le temps.
Adamlar için yaptıklarınıza karşı henüz teşekkür etme fırsatı bulamadım.
Je n'ai pas encore pu vous remercier de ce que vous avez fait.
- Henüz bulamadık. - Evde onu bekleyenler var mı?
- Quelqu'un l'attend chez elle?
Henüz istediğim birini bulamadım.
Je n'ai pas eu à le faire grâce à mon charme.
Benimle ilgilenen bir hanım bulamadım henüz.
Aucune femme n'a décidé de m'épouser.
- Henüz bir şey bulamadın mı dostum?
T'as trouvé quelque chose?
Son günlerde bir yoğunluktur gidiyor, henüz fırsat bulamadım.
Pas encore. J'ai été très occupé.
Beni isteyen birini bulamadım henüz.
On dirait que personne ne veut de moi.
Henüz ona söyleme fırsatı bulamadım.
Je ne lui ai encore rien dit.
Sadece şansımı bulamadım henüz.
La vérité est que je n'ai pas cherché à faire fortune.
- Evet. Şansımı bulamadım henüz.
Je n'ai jamais cherché la fortune.
Henüz yerini bulamadın mı?
- Non.
Henüz ortalığı toplamaya fırsat bulamadım.
Je n'ai pas eu le temps de ranger.
Henüz iş bulamadım.
Je n'ai pas un sou et je suis sans travail.
- Henüz bulamadım.
Pas encore.
- Henüz bulamadım.
- Trouve... pas.
Henüz görüntümü doğru bir şekilde yansıtanını bulamadım.
Je n'en trouve pas qui renvoie une image exacte de moi.
Henüz doğru insanı bulamadım.
Je n'ai pas trouvé la bonne personne.
Kaynaklarımız henüz bir şey bulamadı.
Nous n'avons rien encore.
Henüz okuma fırsatı bulamadım.
Je n'ai pas eu le temps de la lire. J'imagine qu'il va bien.
Sanırım, Dr Durant... siz onun büyüklük duygusuna... imrenen bir adamsınız... ama onun doğru yönünü henüz bulamadınız.
M. Durant, je crois... que vous, vous êtes un homme qui aspire à la réussite personnelle... mais qui n'a pas encore trouvé sa voie.
Hayır, kalacak bir yer bulamadım henüz.
Non, la ville est pleine.
Ve kılıcıma layık bir kral bulamadım henüz.
Et je dois trouver un roi digne de mon épée.
Henüz ne mızraklı ne de teke tek dövüşte dengimi bulamadım.
Car je n'ai jamais trouvé mon pareil au combat.
Ama teknik olarak değil. Sadece henüz ayrılma şansı bulamadım.
Je n'ai pas trouvé l'occasion.
Hey James henüz bir şey bulamadım.
J'ai toujours rien trouvé.
İnşaat mühendisliğinden mezun oldum ama henüz kendi alanımda bir iş bulamadım.
Je suis diplômé en génie civil, mais je n'ai pas encore trouvé d'emploi à ma convenance.
Henüz Bert'in hoşuna giden müziği bulamadım.
Je n'ai encore rien trouvé qui touche Bert.
- Henüz kalacak yer bulamadım.
- J'ai pas encore trouvé où me poser.
Henüz bayanlara Tartarus manzaları kolleksiyonumu gösterme şansını bulamadım.
Je n'ai pas encore eu l'occasion de montrer à ces dames ma collection d'estampes tartariennes.
Beni henüz bulamadılar.
On m'a pas encore trouvé!
27 mürettebat da aynı sorunları rapor etti, ve tüm çalışmalarıma rağmen, henüz daha bir şey bulamadım.
2 7 membres d'équipage se plaignent des mêmes symptômes. Et pourtant, Je n'ai rien trouvé.
Sanırım vücudun geri kalanını henüz bulamadılar,... bu yüzden gerçek ölüm sebebini saptamak zor olacak.
Ils n'ont pas retrouvé le corps, donc il sera difficile d'établir la cause du décès.
bulamadım 67
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz gelmedi 78
henüz yok 168
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz gelmedi 78
henüz yok 168
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24