English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Henüz hazır değilim

Henüz hazır değilim translate French

408 parallel translation
Henüz hazır değilim efendim.
Je suis loin d'être prêt, Seigneur.
Yerle bir olmaya henüz hazır değilim.
Je vous en prie!
Gerçekten çok iyi olurdu, doğrusu henüz hazır değilim.
Ça me plairait d'avoir le balai.
Henüz hazır değilim.
Ma fermeture...
Henüz hazır değilim.
Je ne suis pas encore prêt.
Ölmeye henüz hazır değilim.
- Mon heure n'est pas encore venue.
Fakat henüz hazır değilim.
Je ne suis pas prête.
Henüz hazır değilim.
- Je ne suis pas encore prêt.
Henüz hazır değilim.
- Je ne suis juste pas encore prêt.
Henüz hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Ondan ayrılmaya henüz hazır değilim.
Je n'arrive pas à me séparer de lui.
Henüz hazır değilim.
Je dois encore m'habiller!
Buradan hazır olduğumda gideceğim ve henüz hazır değilim.
Quand je serai prêt, et je ne suis pas encore prêt.
Senin için henüz hazır değilim. Hazır olunca söylerim.
Quand je serai prêt, je vous préviendrai!
Gördüğün gibi, henüz hazır değilim.
Tu vois, je ne suis pas encore prête.
... Henüz hazır değilim... Nerede yanlış yaptım?
PAS ENCORE PRÊT
Sanırım henüz hazır değilim, anlıyor musun?
J'imagine que je ne suis pas encore prête, tu comprends?
Bu konuşmayı yapmaya henüz hazır değilim.
Cette conversation me prend de court.
Ölmeye henüz hazır değilim.
Je ne veux pas mourir.
Henüz hazır değilim.
Pas encore!
Tam zamanlı aşka henüz hazır değilim.
C'est trop tôt pour l'amour a plein temps.
Ama, Raziel, Henüz hazır değilim
Mais je ne suis pas prêt Raziel.
Sanırım onu çıkarmaya henüz hazır değilim.
Je ne suis pas prête de l'enlever.
Henüz hazır değilim zaten ve onunla evlenmezdim, çünkü inatçının teki.
Je ne suis pas encore prête, et je ne veux pas l'épouser, car il est si têtu.
- Marie, henüz hazır değilim.
- Marie, je ne suis pas prête.
Hayır, henüz hazır değilim! Hayır, lütfen!
- Non, je ne suis pas prêt!
- Henüz hazır değilim.
- Pourquoi pas? - Je suis pas prete.
Ralph, bence çok tatlı birisin ama ben böyle şeyler için henüz hazır değilim.
Ralph, je te trouve gentil, mais je ne suis pas prête pour ça.
Henüz hazır değilim, Mark.
Je ne me sens pas encore prête.
Nasıl gidiyor? Henüz emekliliğimi almaya hazır değilim.
La retraite attendra!
Sadece konuşmak istiyor olabilirler ama henüz buna hazır değilim.
Ils veulent me faire parler, et je ne suis pas prêt.
Neden... Henüz hazır değilim!
Je ne suis pas encore prête.
Henüz dönmeye hazır değilim baba.
Je sais pas encore si je vais y retourner.
- Hazır değilim henüz.
Déjà?
Bekar olduğum için, henüz böyle bir şeye hazır değilim.
Etant célibataire, je n'en suis pas encore là.
Henüz emekli olmaya hazır değilim.
Je ne suis pas prêt à laisser ma place.
Ama biliyorsun, henüz kurtarılmaya hazır değilim.
Mais je ne suis pas prête à être sauvée.
Henüz ölmeye hazır değilim!
Je ne suis pas prêt à mourir.
Daha menopoza girmiyorum. Henüz büyükanneleri oynamaya hazır değilim.
Je ne suis pas prête pour les rôles de mémé.
Henüz evliliğe hazır değilim... ama bir göçmenle birlikte yaşayabilirim.
Je ne suis pas mure pour le mariage. Mais je vivrais bien avec un émigrant.
Henüz Lorraine'e benimle dansa gelme teklifini yapmaya hazır değilim ve ne sen, ne de yeryüzündeki herhangi biri fikrimi değiştirebilir.
Je ne suis pas prêt à inviter Lorraine au bal même pas toi ne me fera changer d'idée.
Henüz vedalaşmaya hazır değilim.
Je ne suis pas prêt à dire au revoir.
- Ben henüz buna hazır değilim.
Je ne suis pas prête.
Henüz % 100 hazır değilim, ama olacağım.
Je ne suis pas guéri à 100 %. Mais je le serai bientôt.
Henüz bununla uğraşmaya hazır değilim.
Je ne veux rien entendre maintenant.
Ama ben henüz evliliğe hazır değilim. Henüz değil.
Mais je ne suis pas encore prête pour le mariage.
Bak Chantelle, henüz buna hazır değilim.
Ecoutez Chantelle, je ne suis pas prête pour ça.
Sınava hazır değilim henüz.
Je ne me sens pas encore prête pour l'examen.
Bunu yapmaya hazır değilim henüz.
Je ne le peux pas tout seul.
Henüz hazır değilim, Mark.
Je crois que c'est le moment.
Henüz ona veda etmeye hazır değilim.
Je ne veux pas qu'elle s'en aille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]