English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hiçbir şey bilmiyorsunuz

Hiçbir şey bilmiyorsunuz translate French

154 parallel translation
Ama hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Mais vous ne savez rien de moi.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz, aradığımı bile.
Vous n'êtes au courant de rien, même pas de cet appel.
Mali polis sizi yakalarsa, hiçbir şey bilmiyorsunuz. Beni aylardır görmediniz.
Si les flics vous cuisinent, vous savez rien!
Sorun şu ki, siz tekneler hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Je ne peux pas vous expliquer, vous ne connaissez pas les bateaux.
Kaptan hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne savez rien du capitaine.
Yalnızca yüzeyi kaşıdınız, ama hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous n'avez fait qu'effleurer la surface.
Özgürlük hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Tu ignores tout de la liberté.
Köpekler gibi sadece üçe kadar saymayı biliyorsunuz,... kendi hakkınızda hiçbir şey bilmiyorsunuz doğum yapmanın ilahi olsa da ürkütücü olduğunu kabullenemiyorsunuz.
Comme la chienne qui ne sait compter que jusqu'à trois, vous n'acceptez pas ce que vous ne comprenez pas comme la nature divine mais terrifiante de l'accouchement.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne savez rien.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous comprenez rien.
Hanımefendi, siz hiçbir şey bilmiyorsunuz.
La première chose qu'ils feront, ce sera de repérer vos chevaux.
- Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous n'avez pas idée!
Siz benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz... ben de sizin hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. Oyunu 5 sentle açalım.
Vous savez rien de moi, et je sais rien de vous, on pourrait jouer à 5 cents d'entrée.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous connaîtrez le néant.
Yaptıklarım hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne connaissez rien à mon oeuvre. Dire que ma facétie est fausse!
Bizim hakkımızda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne savez rien de nous.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous n'y connaissez rien.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz, öyle değil mi?
Vous ne savez rien!
Siz de hiçbir şey bilmiyorsunuz, değil mi?
Vous n'y connaissez vraiment pas grand chose, les gars.
Demek, gerçekten hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Donc vous ne savez rien.
Kızılderililer hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Tu connais rien aux Indiens, on dirait.
Öyle mi? Sizler hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous autres, vous y connaissez que dalle!
Neden numaranız onun fiche confidentielle hesabında? Bu bir yalan! Hiçbir şey bilmiyorsunuz!
Je n'ai encore jamais vu quelqu'un... qui ait parlé à Carlos... ou qui sache où il se trouve.
Bizimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz.
- Je ne crois pas... - Vous ne savez rien de nous!
- Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Pauvre con, tu sais rien de moi!
Vikont, evlilik planlamaları hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
- Vicomte, vous ne savez rien des mariages de raison.
Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne connaissez rien de moi.
Fransız düşünce yapısı hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz Yüzbaşı.
Vous ne comprenez rien à la mentalité française.
Kim? Hiçbir şey bilmiyorsunuz!
Vous n'êtes au courant de rien!
O zaman hiçbir şey bilmiyorsunuz? Telsiziniz filan da mı yok?
Alors vous ne savez rien?
Siz veletler, hiçbir şey bilmiyorsunuz!
- Fichez le camp! - Vous ne nous faites pas peur.
Gezegenimiz ve cezalarımız hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne savez rien de notre planète ou de notre punition.
Olanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz, değil mi?
Vous ne savez rien, alors?
Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous ne savez rien de moi.
Siz hiçbir şey bilmiyorsunuz, esas ben...
Vous ne savez rien, c'est moi...
Bu davayla ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz, o yüzden Detektif Ryan'ın engelliyorsunuz. - Bırakalım da kendisi karar versin.
Vous avez refilé ce dossier à l'inspecteur Ryan, c'est à elle de décider.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Vous savez rien.
Yaşadığını bilmiyorsunuz! FBI'sınız ama hiçbir şey bilmiyorsunuz!
Vous êtes le FBI mais vous ne savez rien!
- Arabanız hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz, efendim? - Hayır.
- Vous vous y connaissez?
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Je vais commencer la chasse.
Lanet olsun, hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Arrête d'être agressif!
Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz, anladınız mı?
Vous savez que dalle sur moi. Compris?
Hiçbir şey bilmiyorsunuz!
Vous ne savez rien.
Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Arrêtez!
- Yani Carla Constanza hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz?
Non, il ne parlait pas d'elle. Si on lui en parlait, il s'énervait.
Hunların ne kadar cesur olduğunu bilmiyorsunuz. Hiçbir şey onları durduramaz.
Les Huns sont très courageux, personne ne les arrêtera.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz Bay Bond.
- Vous ne savez rien.
Aptal dadım, bana sabırlı olmam gerektiğini söylüyor, ama nasıl olabilirim? - Bana hiçbir şey söylemiyor. - Kontes, bir şey bilmiyorsunuz.
Nounou me dit d'être patiente, mais comment l'être?
Askerleri yönetmek konusunda hiçbir şey... hiçbirşey bilmiyorsunuz!
MAIS VOUS N'ENTENDEZ RIEN, RIEN AUX ACTIVITÉS MILITAIRES.
İyi de, hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Mais vous n'y êtes pas du tout.
- Öyleyse hiçbir şey bilmiyorsunuz.
- Vous savez rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]