English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hiçbir şey yapmayacağım

Hiçbir şey yapmayacağım translate French

242 parallel translation
Dinle, Emmy. Benim hiçbir şey yapmayacağım.
Je n'aurai rien à voir avec ça.
Ona yardım etmek için hiçbir şey yapmayacağım, söz veriyorum.
Je ne ferai rien pour l'aider. Je le promets.
- Sana hiçbir şey yapmayacağımı söyledim.
Je veux de l'enthousiasme.
Bayan Wilberforce'a parayı almak için hiçbir şey yapmayacağımıza dair söz verdim.
J'ai promis a madame qu'on ne gardera pas cet argent.
Burada olduğumuzu birilerinin öğrenmesini sağlayabilecek hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien qui trahisse notre présence.
Onun cezaevinden çıkması için hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien pour qu'il soit relâché.
Onu tehlikeye atacak hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien qui puisse la mettre en danger.
Babamdan ve Gino'dan haber alana dek hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien tant que je ne saurai rien à propos de Gino et de mon Père.
Gerçekte kim olduğunu söylemeden hiçbir şey yapmayacağım. Neyle uğraşıyordun.
Je veux d'abord savoir qui vous êtes... ce que vous voulez.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Bon, je ne ferai rien.
Bayan Goodland, kocanızın güvenliğini tehlikeye sokacak hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien qui mette votre mari en danger.
Sizlerin resmi onayı olmadan ve sizden bir yanıt almadan hiçbir şey yapmayacağım.
Toutefois, je ne ferai rien sans avoir reçu... votre consentement et votre réponse à tous deux.
Anayasaya aykırı hiçbir şey yapmayacağım. Senato'nun karşısına çıkacağım konumumu onaylarsınız, onaylamazsınız, onu siz bilirsiniz.
Je me conformerai à la constitution, j'assisterai à la prochaine séance où vous pourrez, à votre guise, confirmer ou rejeter ma nomination.
Ve seni benden ötürü utandıracak hiçbir şey yapmayacağım.
Et je ne ferai rien de répréhensible.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Je vais pas vous manger.
Kendimi kurtarmak için hiçbir şey yapmayacağım.
Je me rends, je suis tout à toi.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne vais rien faire.
Hiçbir şey yapmayacağım. İşini iyi yapan biriyim.
Car je suis une professionnelle.
Ben hiçbir şey yapmayacağım!
Moi, rien!
Sakin ol Angela, hiçbir şey yapmayacağım.
Allez Angela, n'aie pas peur!
Çok ısrarcısın, Hadass, Fakat senin için kendimi zorlayacak hiçbir şey yapmayacağım. Ben...
Il est dur de te résister, Hadass, mais je ne vais pas te forcer.
Yine bir akşam dışarı çıkmayacağım ve hiçbir şey yapmayacağım.
Une autre soirée où je me tape tout.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Je n'essaierai rien.
Peki, dediğimiz gibi yerimizde oturup hiçbir şey yapmayacağımızı zannetmeyin.
Bon, ceci étant dit, ne croyez pas que nous resterons ici sans rien faire.
Sana Kuran üzerine söz veriyorum asla tehlikede olmayacaksınız, iki hafta sonra geri döneceğiz ve senin ya da Mahtob'un güvenliğini tehdit edecek hiçbir şey yapmayacağım.
Je te jure... sur le saint Coran qu'il n'y aura aucun danger, qu'on rentrera au bout de deux semaines et que jamais je ne vous ferais courir de risques, à Mahtob et à toi.
Seni mezarında rahatsız edecek hiçbir şey yapmayacağım.
Tu pourras reposer en paix.
- Çünkü hiçbir şey yapmayacağım.
Allez-y. Moi, je ne ferai rien.
Sizi taramayacağım, okumayacağım mahremiyetinizi ihlal edecek hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne scannerai pas... et ne toucherai pas à la vie privée.
Bak, bana ne olduğunu söyleyene kadar hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne bouge pas tant que vous m'aurez pas dit ce qui se passe.
Onu kaybedecek hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne veux pas risquer de la perdre.
Merak etme. Cesaret şeklinde yorumlanabilecek hiçbir şey yapmayacağım.
Je ne ferai rien de courageux.
Ona sahip olmak için yapmayacağım hiçbir şey yok!
" Je ne reculerai devant rien pour la posseder! Rien.
Siz ve Bayan Moris için yapmayacağım hiçbir şey yok. İkiniz de çok iyiydiniz.
Je ferais n'importe quoi pour vous ou pour Mme Morse.
Dünyada senin için yapmayacağım hiçbir şey yok.
Il n'y a pas une chose au monde que je ne ferais pour toi.
Senin için yapmayacağım hiçbir şey yoktur.
Je serais prêt à tout pour toi.
Burası benim evim ve üzerinde benim kıyafetimle etrafda koşup duracaksın yani... Müsaade edersen (! ) hiçbir şey yapmayacağım.
Il faut procéder méthodiquement.
Siz benden birşey isteyene kadar hiçbir şey yapmayacağım. Güzel.
Quelle sérénité!
Yapmayacağım hiçbir şey yok.
Je ferais n'importe quoi.
Don Masino bana takviye vermezse hiçbir şey yapmayacağım.
Sans renforts... rien
Karımın sonu hapishane ya da akıl hastanesi olur, ben sadık bir koca gibi görünürüm, ve kayın pederimin benim için yapmayacağı hiçbir şey yoktur.
Ma femme finit en prison ou dans un asile. Je passe pour un mari dévoué et mon beau-père fait n'importe quoi pour moi.
Hiçbir şey yapmayacağım!
Tu n'as rien à craindre!
Hiçbir şey yapmayacağını mı söylüyorsun?
Alors tu dis que tu ne passeras jamais à l'acte?
Hiçbir şey yapmayacağım.
Je ferai rien.
Demek istediğiniz, Klingon savaşçıları Alfa Çeyreğini savunmak için hayatlarını feda ederken... Federasyonun hiçbir şey yapmayacağı mı?
Est-ce à dire que la Fédération ne fera rien pour aider les Klingons se battant pour le quadrant Alpha?
Voyager'a zarar verebilecek hiçbir şey yapmayacağım, ve bu konuda bir sıkıntısı varsa
- Dites-lui que je refuse.
Hiçbir şey yapmamazlık yapmayacağım. " dermiş gibiydim.
Moi j'ai fait : "J'm'arrête pas. J'ai rien fait."
- Öyleyse dikkatli ol. Hiçbir şey yapmayacağını mı söylüyorsun?
- Tu m'aideras pas?
Sevgili Noel Baba, bana bir sürü güzel şey getirirsen, söz veriyorum, şu anla uyandığım an arasında hiçbir kötü şey yapmayacağım.
Père Noël, si vous m'amenez plein de bons trucs, je promets de ne pas faire de bêtises entre maintenant et demain matin.
- Hiçbir şey yapmayacağım!
- Que dalle!
Hiçbir şey yapmayacağım ben bununla!
Rien.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Viens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]