English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Ilk önce

Ilk önce translate French

5,714 parallel translation
Evet, ama teknik olarak odan dağıtılınca üye olursun, yani bu ilk önce kimin odasını dağıttımıza göre değişir.
Ouai, mais techniquement tu deviens un membre seulement quand ta chambre est détruite, alors ça dépend de l'ordre dont on l'a fait.
Bu boku başkasının yapmasını isterdim, ama ilk önce seni gördüm.
Je demanderais bien à quelqu'un d'autre de faire cette merde, mais je vous ai vu en premier.
- Hayır, ilk önce manuel yapmalısın.
- Non, vous devez le faire avant. - Exact!
Bunu şimdi anlayacağız, ama ilk önce adamın parasını öde.
C'est ce qu'on va voir, mais avant, casque.
Çantamı ilk önce ben fırlattım.
J'ai jeté mon sac dessus en premier.
Keşke ilk önce benimle konuşsaydı.
J'aurais aimé qu'il m'en parle en premier.
İlk önce yabancı plakayı buluruz. Sonra da barajdaki İsveçliyi.
Il y a d'abord eu l'étranger pendu et maintenant, c'est un Suédois.
İlk önce bunu yapmalıyız.
Oui, on devrait commencer par ça.
İlk önce müşterileri bir araştıralım sonra Pazartesi günü kiliseye gideriz.
Cherchons des clients dans les environs tant qu'on est là et on ira à l'église lundi.
Sırf seni yine göreyim diye o sikik merdivenleri çıkardın ya benim de ilk işim, önce seni sonra o boktan sandalyeni okyanusa atmak olacak.
Tu me fais monter ces foutus escaliers juste pour te revoir et mon premier ordre de la journée sera de te jeter toi et cette misérable chaise dans ce putain d'océan.
İlk önce bakkal bize satış yapmamaya başladı.
D'abord l'épicier ne voulait plus rien nous vendre,
İlk önce Sigrid. Her zaman ilk olur zaten.
Sigrid la première, comme toujours.
İlk önce, Senin hammadden neymiş bakalım.
Mais d'abord, voyons de quoi tu es faites.
İlk önce benden duymanız daha iyi olur diye düşündüm.
J'ai pensé préférable que vous l'entendiez de moi en premier.
Sağ olun ya. İlk açık tekliften önce bu işi tamamlayacağımız hep belli bir şeydi.
- On avait toujours dit qu'on emballerait ça avant l'offre publique.
Birlikte çalışmaya başlamadan önce, program ilk 15'i zor görüyordu.
Avant qu'on ai commencé à travailler ensemble, mon émission n'était même pas dans le top 15.
Tamam, ilk dersimiz şu, oturmadan önce sorman gerekirdi.
D'accord, première leçon. Demander avant de s'asseoir.
- Carl Sagan Carl Sagan bir nesil önce Cosmos'un ilk yolculuğuna rehberlik etmişti.
Carl Sagan dirigea le voyage inaugural du Cosmos il y a de ça une génération.
İlk önce neden yaptıklarını öğreneceğim.
La première chose est de savoir.
Günler önce, Flint'e ilk defa anlaşmak için teklifte bulunduğunda planın sende olduğunu söyleyip seni öldürmesine engel olarak kendini garantiye almıştın.
Il y a quelques jours quand vous avez proposé cet arrangement avec Flint... restant avec son équipage, s'accrochant à la dernière partie du projet pour vous assurez de ne pas disparaître... quand il vous a demandé ce qui l'empêcherait de vous tuer
İlk önce bir şey yapmam gerek.
J'ai un truc à faire avant.
İlk olarak, itiraf etmeden önce avukatı olmadan 16 saat aralıksız sorgulandı.
D'abord, il a été interrogé pendant 16 heures d'affilée sans la présence de son avocat avant de se confesser.
İlk önce, bana böyle davranmış olabileceğine inanamadım.
D'abord, j'ai refusé de croire à cette trahison.
Eğer yaşam bir milyar yıl önce başladıysa ilk sinir hücrelerinin oluşumunu görebilmek için 400.000 yıl boyunca beklemek gerekecekti.
Si la vie est apparue, il y a environ un milliard d'années, il faudra attendre 400 000 ans pour voir le prodige que furent les premières cellules nerveuses.
İlk önce Haley'i bırakmalıyız bence.
On devrait déposer Haley d'abord.
İlk önce sana birkaç basit kontrol soruları soracağım.
Je vais d'abord te poser des questions de contrôle simples.
İlk önce kanamayı durdurabilir misin?
Pouvez-vous arrêter le saignement d'abord?
İlk önce başkan çocuğu ölücek.
FILS AÎNÉ PREMIER À MOURIR
Başkan Heller'ın parlamentoya ilk kez hitap edişi olacak yaklaşık iki yıl önce Kanada Başbakanı Jal Gelnick'ten beri bir yabancı devlet başkanı toplu oturumda konuşma yapmamıştı.
Téléchargement interrompu
İlk önce yaş günü kızı.
D'abord, celle qui fête son anniversaire.
Arthur, ilk borcumu sana 11 yıl önce ödedim ben.
Arthur... J'ai remboursé mon 1er prêt il y a 11 ans.
İlk önce benden çaldın sonra da bana yalan söyledin.
Premièrement tu me voles, puis tu me mens.
Byron'u düşün. Childe Harold onu bütün Avrupa'nın en ünlü şairi yaptı ve o kitabı yazdığı zaman ilk iki Kanto'yu daha önce yazmıştı değil mi?
Childe Harold a fait de Byron le poète le plus populaire d'Europe... et après les deux premiers chants, il a dit :
İlk önce, şansı eşitlemek için silahsız bırakmanız gerekir.
La première chose à faire est de les désarmer pour égaliser les chances.
- İlk önce tepeye delik açarsın. Böylece içindekileri kepçeleyerek temizleyebilirsin.
D'abord, on fait un trou sur le dessus afin de pouvoir entrer la main et tout enlever.
İlk önce yangında öldüğünü sandık.
On pensait qu'il était mort.
İlk yıldızımızı 30 yıl önce kazanmıştık, yani o zamandan beri bekliyorum.
Nous avons gagné la première étoile il y a 30 ans, donc, c'est depuis ce jour-là que j'attends.
İlk önce bir şeyin varlığını hissettim.
Je l'ai d'abord ressenti. Une... présence.
Ölümünden bir iki saat önce fiziksel ilişkiye girmiş. İlk kanaatim zorla olmadığı yönünde.
Il y a eu relation sexuelle au cours des 2h qui ont précédé sa mort.
İlk önce 11 kilo aldım ama sonra 13 kilo verdim.
Donc, j'ai pris 11 kg, mais après j'en ai perdu 13.
İlk önce sen vur!
Frappe-le en premier!
Çalışmaya ilk başladığım zamanlarda,... aman tanrım, 16 yıl önce,... tüm müşteriler komisyona bağlıydı.
Quand j'ai commencé il y a 16 ans, tous nos client marchaient avec des commissions.
İlk önce, Rubes'la çok iyi iş çıkarttık ve şimdi de onu elektrikli sandalyeye götürecek kanıt bululalım.
On commence par faire ami-ami avec Rubes, et ensuite nous trouvons la preuve qui l'envoie sur la chaise.
İlk ben istek yaptığım için önce benim şarkım çalar.
C'est ma chanson en premier parce que j'ai demandé en premier.
İlk önce sen istek yapmadığın için senin şarkın benimkinden sonra çalar.
Ta chanson vient après parce que tu n'as pas demandé en premier.
İlk önce ölüm emrini verdim.
J'ai ordonné sa mort.
Uzman olma iddiasında bulunan soylu bayana hatırlatmak zorunda olmama şaşkınım ki 12 İsrail kabilesi üç bin yıldan fazla süre önce İsrail krallığında ilk defa birleştiler.
Et je suis surprise d'avoir à rappeler à la baronne, qui prétend être une experte, que les 12 tribus d'Israël étaient en fait unies au sein du royaume d'Israël il y a plus de 3000 ans.
İlk önce Big Mac hamburgerlerini aldınız.
Vous avez accepté nos Big Mac...
Yedi yıl önce, Stein Grubu Filistin bölgelerine iletişimin sunulmasının ilk aşamasını başlatmıştı ve sözleşmeyi siz almıştınız.
Il y a 7 ans, le groupe Stein a lancé sa première phase de mise en place des télécommunications dans les territoires palestiniens et vous avez eu ce contrat.
Yedi yıl önce, Stein Grubu Filistin bölgelerine iletişim hizmetlerinin ilk aşamasını başlattı.
Il y a 7 ans, le groupe Stein a lancé la première phase du déploiement des télécommunications dans les territoires palestiniens.
İlk önce beni birazcık ısıtman gerekebilir.
Tu devrais d'abord me chauffer un peu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]