English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Itiraf etmeliyim

Itiraf etmeliyim translate French

1,815 parallel translation
Bakın, sizinle ilgili bir şey söylemem, ama yaptığımı itiraf etmeliyim.
Je ne vais rien dire pour vous, mais je vais avouer ce que j'ai fait.
Korkunç bir depresyondaydık... ve itiraf etmeliyim ki, bunu sevmeye başlamıştık.
Nous faisons une terrible dépression et je l'admets, on commence à aimer ça.
Ama itiraf etmeliyim zamanla onu sevdim.
Mais j'admets que j'ai appris à l'apprécier
Ama itiraf etmeliyim ki biraz işkence sana yakışmış.
Mais je dois dire, qu'un peu de torture vous va bien.
Evet, itiraf etmeliyim. Çünkü sana yalan söylüyorduk.
Il faut que je sois franche, car on t'a menti.
Kız arkadaşım ve ben henüz ayrıldık ve itiraf etmeliyim ki rahatladım.
Ma petite amie et moi avons rompu récemment, et je dois dire que je suis soulagé.
Yabani ve itiraf etmeliyim ki, bu küçük haylazlar çok lezzetli olur.
Ils sont sauvages et très savoureux, je dois l'avouer.
Yine de itiraf etmeliyim, çizgi romanlara ilgi duyacak en son kişinin sen olduğunu sanırdım.
Mais je dois t'avouer que je ne m'attendais pas à ce que tu ouvres une B.D.
Ellie, heyecanlanmaya başladığımı itiraf etmeliyim.
Merci Ellie, je te le dis comme je le pense. Je suis complètement excité.
Ama sana itiraf etmeliyim ki, hiç bir şey eski karnaval gibi değil dostum.
Mais je dois avouer, ça ne ressemble en rien à l'ancienne fête foraine, mon pote.
Size itiraf etmeliyim ki, Mike'ın mekanına daldığımda,... bir şey bulacağımı sanmıyordum,... sonra lavabonun altında bulduğum bu belge karşıma çıktı.
Quand j'ai forcé la piaule de Mike, je croyais que je ne trouverais rien. Et j'ai trouvé ce document dans une cachette sous l'évier.
Gerçi, itiraf etmeliyim, ona sormak istediğim bir sürü soru var, ama kayıp olduğuna göre, sanırım yapımcısına kaldık.
Cela dit, je dois reconnaître qu'il y a pas mal de questions que j'aimerais lui poser. Mais tant qu'il ne réapparaît pas, on devra se contenter de son producteur.
Biraz heyecanlı olduğumu itiraf etmeliyim. Ama burada olduğuma çok mutluyum.
J'admets être un peu nerveux, mais je suis super content d'être ici.
Ve itiraf etmeliyim ki, şu an için bunu açıklayamıyorum.
Et je dois admettre, que je ne peux pas l'expliquer.
Hayır ama ilk olarak... itiraf etmeliyim ki cinsel durumlarda... rol oynarken boyun eğen taraftım.
Jeu du poney? Non, mais je suis la première à admettre que dans un contexte sexuel, je me suis livré à des jeux de rôles.
Lyra Belacqua ile ilgilenmenizin beni şaşırttığını itiraf etmeliyim.
Je suis surpris par l'intérêt que vous portez à la petite Belacqua.
Tam bir ahmak olduğunun farkındayım, ama itiraf etmeliyim, ne zaman onu görsem, aklım başımdan gidiyor.
C'est un kéké de première, mais charmant me rend plus chaude qu'un 14 juillet!
Ve itiraf etmeliyim ki gerçek, arkasındaki gerçeklerle bir bütün olmalıdır yoksa benim gözümde, insan doğasının inkârı ve sahte bir olgu olarak kalacaktır.
Selon moi, la vérité doit venir avec l'un ou l'autre Selon moi, la vérité doit venir avec l'un ou l'autre sinon je la considérerais fausse et contraire à la nature humaine.
Dün akşamki marifetinize hayran kaldığımı itiraf etmeliyim.
Je dois avouer que j'étais assez admiratif devant votre travail de la nuit dernière.
Oraya yaklaşır yaklaşmaz, senin yanına sokulamayacağım. Sana şunu itiraf etmeliyim ki seni "Betsy Ross" kılığında gördüğümden beri aklımdan geçen tek düşünce bu.
Je n'aurai plus le droit de t'approcher, alors qu'à vrai dire, je n'ai plus pensé qu'à ça depuis que je t'ai vue déguisée en Betsy Ross
İtiraf etmeliyim, buralarda yemeğin olması güzel bir değişiklik oldu.
Je dois dire... que c'est plutôt sympa d'avoir à manger ici, pour changer.
İtiraf etmeliyim, yaptığınız şey çok akıllıcaydı.
Je dois dire que c'était malin ce que vous avez manigancé.
İtiraf etmeliyim ki, tadı bir harika.
Je dois dire que c'est délicieux.
İtiraf etmeliyim ki, dersleri sabırsızlıkla bekliyorum.
Je dois dire que j'ai hâte de voir ça.
İtiraf etmeliyim ki, beni arayacağınızı düşünmemiştim.
Je dois admettre, Je ne pensais pas que vous me rappelleriez.
- İtiraf etmeliyim ki bu benim favorim.
Je dois avouer que c'est ma préférée.
İtiraf etmeliyim ki bana söylemediğin birşey olduğunu düşünüyorum.
Je dois avouer que je crois que vous me cachez quelque chose.
İtiraf etmeliyim, kıskanıyorum... onun seni tanımaya başlamasını, ve benim henüz tanımamamı.
Je dois admettre que je suis jaloux qu'elle te connaisse et moi pas encore
İtiraf etmeliyim ki, Morgan, mağazadaki en iyi Call of Duty oynayan kişi sensin.
Je dois t'avouer que tu es l'un des meilleurs joueurs de Call of Duty 4 du magasin.
İtiraf etmeliyim ki buna değer.
Je dois admettre que ça le vaudrait.
İtiraf etmeliyim, bu bayağı hayret verici.
Je dois avouer que c'est plutôt incroyable.
İtiraf etmeliyim kısa bir süre düşünmüştüm.
Je l'admets, pendant un temps.
İtiraf etmeliyim, iyi yazılmış.
Il faut avouer que c'est bien écrit.
İtiraf etmeliyim, o kutuyu açmanı sabırsızlıkla bekliyorum.
Je dois l'admettre, je suis plutôt impatiente de te voir ouvrir la boîte.
İtiraf etmeliyim ki, başta biraz zordu. Ama artık bu işi kavramaya başladım.
Au début, oui, mais je commence à m'y faire.
Mike, İtiraf etmeliyim ki, Bu iş düşündüğümden daha eğlenceli çıktı.
Mike, faut que je te dise, c'est bien plus marrant que je l'aurais pensé.
İtiraf etmeliyim, bir parçam rahatladı, sen ve Flash Gordon arasında... bir şeylerin olmadığını öğrenince.
Je dois reconnaitre { \ pos ( 192,280 ) } qu'une partie de moi a été soulagée en sachant { \ pos ( 192,280 ) } qu'il n'y avait rien entre toi et Flash gordon.
İtiraf etmeliyim ki Sam, orada büyüleyiciydin.
- Tu sais, Sam, je dois dire... tu étais captivant à regarder.
İtiraf etmeliyim ki dün akşam bazı şeyler muammada kaldı. Dün geceyi aptal bir sarhoş olarak geçirmemi kendime ibret aldım. Sanırım bu da birşeydir, değil mi?
Eh bien, j'admets que la nuit est plutôt floue en fait, je l'ai plutôt marqué à jouer les idiots ivres, mais je suppose que c'était joliment pensé, pas vrai?
Yani sence ona gerçeği söylemeli herşeyi itiraf mı etmeliyim?
Vous pensez que je dois lui dire la vérité? Tout lui confesser?
İtiraf etmeliyim ki çok şaşırdım.
J'avoue être agréablement surpris.
İtiraf etmeliyim ki senin için biraz endişelendik.
Désolé je vous ai raccroché au nez hier.
İtiraf etmeliyim ki, usta oyunu karşısında hepimiz aldatılmıştık.
Arrête. Essaie de... Je t'en prie.
İtiraf etmeliyim ki çok rahatsız edici bir kelime.
Ce mot me semble peu approprié.
İtiraf etmeliyim ki ilk bakışta ona abayı yaktığım pek söylenemez.
Je reconnais qu'au début, j'ai eu de la difficulté à me sentir... séduit par ses atouts.
İtiraf etmeliyim ki, Ay Üssü, bu...
Je dois vous dire, Base Lunaire, c'était...
İtiraf etmeliyim ki, acente beni gönderdiğinde gideceğim yerin bir oyuncakçı olduğunu tahmin etmemiştim.
J'avoue que je ne m'attendais pas à ce que ce soit un magasin de jouets.
İtiraf etmeliyim ki çocuk da bundan etkilendi.
Je dois admettre que tu as impressionné le petit.
İtiraf etmeliyim ki bu oldukça güzel.
Comment vous avez fait ça?
İtiraf etmeliyim ki bu en baştan aklıma...
J'avoue que j'aurais dû y penser quand...
İtiraf etmeliyim ki davranışların beni çok şaşırttı.
Ton comportement m'a assez choquée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]