English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Itirazı olan

Itirazı olan translate French

237 parallel translation
Söz kesilmiştir. Bir itirazı olan, şimdi söylesin.
Si l'un de vous désire contester cette décision, qu'il parle.
Bu kutsal evliliğe itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar sussun.
Si l'un d'entre vous à une raison pour s'opposer à cette union, qu'il parle ou se taise à jamais.
Bir itirazı olan yoksa, seçin silahınızı.
S'il n'y a pas d'autres objections, choisissez votre pistolet.
Çünkü eğer sana inanmasaydım, biraz sonra rahip "Bu çiftin, kutsal evlilik bağıyla birleşmemesi için itirazı olan..."
Heureusement, d ´ ailleurs. Sinon, quand le pasteur dira :
Yasal olarak birleşmeleri için itirazı olan varsa ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussun.
Si quelqu'un a une raison valable de s'opposer à cette union, qu'il parle maintenant ou se taise à jamais.
Tabii itirazı olan yoksa.
Pas d'objection, Dr Terry?
Evet, bir itirazı olan?
Rien à dire?
- Herhangi bir itirazı olan var mı?
Pas d'objections?
Siz bu nikaha itirazı olan varsa çıksın konuşsun diye sordunuz.
Vous avez dit de parler en cas d'opposition.
Zenci ile çalışmaya bir itirazı olan var mı?
Pas d'objection au fait de travailler avec un nègre?
Hooker'ın ikinci adam olmasına itirazı olan var mı?
Hooker sera le second. Pas d'objection?
Buna itirazı olan varsa, onu dışarı atın!
Celui qui râle, dehors.
Burada giysilere itirazı olan bir şey daha var gibi
parle de ne rien porter.
Sorusu, itirazı olan?
Questions, objections?
Bu evliliğin yapılmasına itirazı olan varsa,... şimdi konuşsun, ya da sonsuza dek sussun.
Si il y a quelqu'un en ce lieu qui s'oppose à cet union, Qu'il parle maintenant ou qu'il se taise à jamais.
- İzninizle. Pekala, başka itirazı olan yoksa...
Si il n'y a pas d'autre objections...
Eğer herhangi bir itirazı olan varsa şimdi söylesin.
Si l'un de vous a une objection, qu'il la mentionne tout de suite.
- Buna itirazı olan mı var?
- Ça te dérange?
Pekala, itirazı olan var mı?
Y a-t-il des objections?
Bu iki insanın evlenmesine itirazı olan varsa, ya hemen konuşsun ya da sonsuza dek sessiz kalsın.
Si vous connaissez une raison empêchant ces deux personnes de se marier, parlez maintenant ou taisez-vous à jamais.
Bu sanıklardan birini veya hepsini, hapishanenize saldırıp yakan ve böylelikle mahkumunuz Joseph Wilson'un ölümüne sebep olan kalabalıkta yer almıştır diye teşhis edebilir misiniz? İtiraz ediyorum!
Pouvez-vous identifier ces accusés comme ayant fait partie de la foule qui a brûlé votre prison et votre prisonnier?
İtirazı olan var mı beyler?
Des objections, messieurs? .
İtirazı olan?
Des objections? .
- Evlilik, Bayan Carlsen'la olan ilişkisinden dolayı Bay Fabrini'nin işine gelmemiş olamaz mı? - İtiraz ediyorum.
Pouvait-iI craindre en vous épousant... de perdre Mme Carlsen?
Buna itiraz ediyorum Mr. Holmes. Burada, arzum hilafına bulunuyorsunuz. Ama madem buradasınız, olan biteni öğrenmek istiyorum.
Vous êtes ici contre mon avis, j'exige une réponse.
İtirazı olan var mı?
Quelqu'un a-t-il une objection?
İtirazı olan var mı?
Pas d'objection?
İtirazı olan var mı?
Aucune objection?
- İtirazı olan?
- Des objections?
İtirazı olan var mı?
D'autres objections?
İtirazı olan var mı?
Avez-vous des objections?
İtirazı olan?
Vous avez une objection?
İtirazı olan var mı?
J'attends!
Sayın Başkan, geçen haftadaki Gallup anketi gösterdi ki... tüm politik görüşlerinize karşı genel bir itiraz ortaya çıkıyor. Özellikle de Ruslarla olan nükleer anlaşmaya.
Le dernier sondage Gallup... fait apparaître une désapprobation... du traité avec les Soviets.
İtirazı olan var mı?
- Pas d'objections?
İtirazı olan?
Quelqu'un s'est abstenu?
İtirazı olan var mı?
Pas d'objections?
- İtirazı olan? - Evet.
- Des objections?
Sonraki yıl Galile, bir konuşmacının teoriye itiraz ettiği ve daha sağduyulu olan diğer ikisinin ise onu cevapladığı, 'Büyük Dünya Sistemleri Üzerine Diyaloglar'adlı bir yazıya başladı.
Et l'année suivante, Galilée a commencé a écrire un dialogue sur les grands systèmes du monde dans laquel un orateur mettait des objections à la théorie et les deux autres orateurs, qui étaient un peu plus intelligents, lui répondaient.
- İtirazı olan var mı?
Objections? Non.
İtirazı olan yoksa bir seans düzenlemek istiyorum.
J'aimerais faire une séance.
İtirazı olan?
- On a besoin de plus de temps.
İtirazı olan var mı?
Des objections?
Bize olan itiraz kadının kurban olmasına yönelik.
Leur objection, c'est que la femme est victime.
İtirazı olan?
Des objections?
İtirazı olan?
Y a-t-il un avis contraire?
İtirazı olan?
Les deux parties sont d'accord?
Tamamı beyaz olan jüriye itirazım reddedildi.
Récusation du jury blanc : rejeté.
Bu amaçsız işe karşı olan itirazımı tekrarlıyorum.
Je m'objecte de nouveau contre cette activité futile.
- İtirazı olan?
- Contre?
İtirazı olan var mı?
- Des objections?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]