English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Itirazın mı var

Itirazın mı var translate French

260 parallel translation
Bir itirazın mı var?
Tu y vois à redire?
Benim. - Bir itirazın mı var? - Üstüne alınma.
A moi, pas d'objections?
- Bir itirazın mı var? - Evet!
Ça te déplaît?
- Bir itirazın mı var?
- Tu y vois des objections?
Bir itirazın mı var, Jeff?
Ça t'ennuie vraiment?
- Yanıtlamaya bir itirazın mı var?
- Y a t-il des objections?
Bir itirazın mı var?
Pas d'objections?
İfadeni düşünüyordum? - Ne o itirazın mı var?
Même le témoin principal?
Bir itirazın mı var?
Ça te dérange?
Madge, itirazın var mı? Kocanı öyle bir korkutacağım ki bir daha hiçbir kadına bakmayacak.
Je peux effrayer votre mari afin qu'il ne regarde plus les femmes?
- İtirazın var mı?
Des objections?
O iş üzerinde beraber çalışmamıza itirazın var mı?
Aucune objection à ce qu'on travaille ensemble?
İtirazın mı var?
Vous avez des objections?
Evet, itirazım var. Beni aptal yerine koyabileceğini nasıl sandın?
Oui, j'aime pas qu'on me prenne pour une idiote!
İtirazınız var mı?
Vous avez des objections?
- Soru sormama itirazın var mı?
- Puis-je le questionner?
- Bir itirazınız mı var?
- Des objections?
Laura'nın mektuplarını karıştırmanıza itirazım var özellikle de benden gelenlerini.
Je déteste que vous lisiez mes lettres à Laura. surtout les miennes.
İtirazın mı var?
Des objections?
- Bizimle mi atlayacaksın? - İtirazınız mı var?
Vous sautez avec nous?
Savcılığın bu yorumuna itirazım var. Mahkemeyi yönlendirmeye çalışıyorlar.
Je proteste contre ces remarques destinées à influencer le tribunal.
- Evet, Adam. Bir itirazın mı var?
Tu as une objection?
Peki senin Bay ve Bayan Sweet'in bu çocuğu evlat edinmelerine bir itirazın var mı?
Avez-vous une objection à ce que les Sweet prennent l'enfant?
Bizden iki kişinin seninle gelmesine bir itirazın var mı?
On te suit si tu permets.
İtirazın var mı, Sefton?
Pas d'objection, Sefton?
Vincenzo, benimle dışarıda dans etmeye bir itirazın var mı?
Tu veux bien que nous dansions là-bas?
İtirazın var mı yaşlı adam!
T'as rien à dire, le gâteux?
Buna bir itirazın var mı?
Tu n'es pas d'accord?
Bir itirazın var mı?
Cela t'ennuie?
İtirazın mı var?
Tu as des objections?
Bir itirazın var mı?
Tu y trouves à redire?
Atımı almama itirazınız mı var?
Vous permettez que je reprenne mon cheval?
Ne dersin, sabah özgür bir adam olmaya itirazın var mı?
Llewelyn, es-tu contre un homme libre?
İtirazın mı var? Hayır, silahlarınızı bırakırsanız sorun yok.
Non, dès que vous aurez remis vos armes.
- İtirazın mı var?
- Vous ne voulez pas?
Bir itirazınız var mı, Bay Tubal?
Des objections, M. Tubal?
Genç Frankie'nin Balıkçıl'ı Sheerness'e götürmesine bir itirazınız var mı?
Auriez-vous une objection à ce que Frankie emmène le Heron?
Buna itirazın var mı?
Tu contestes ça?
Savcılığın bir itirazı var mı?
Le ministère public s'y oppose-t-il?
- Senin itirazın var mı?
tu es d'accord?
Bunu almama bir itirazın var mı?
Je peux l'acheter?
İtirazın mı var?
Une objection?
Savunmanın, Albay Brady'nin talebine bir itirazı var mı?
La défense a-t-elle une objection à la requête du colonel Brady?
Albay Drummond, tanığın şu anda çapraz sorgulamaya tutulmamasına itirazınız var mı? Hakkınız saklı kalmak üzere.
Colonel, êtes-vous d'accord pour exempter le témoin du contre-interrogatoire et pour remettre celui-ci à plus tard?
İtirazınız var mı, Bay Brady?
Une objection?
Bir itirazınız var mı, Albay Brady?
Aucune objection?
- Savunma makamı, itirazınız var mı?
La défense y voit-elle une objection?
- Acaba, bir itirazınız mı var, Cantrell?
- Des objections, Cantrell? - Aucune.
Bir itirazın var mı?
Tu es contre?
- Tom. - Biraz dostluğa itirazın var mı?
Je te dérange, Peabody?
İtirazın mı var?
Pas d'objection?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]