Kapattık translate French
878 parallel translation
Ama geceleri seni gerçekten görüyorum anne. Işığı kapattıklarında, karanlık olunca.
C'est surtout la nuit que je te vois, quand on éteint la lumière, quand il fait noir.
Dekorasyon sebebiyle kapattık.
On a fermé pour décoration.
Bu konuyu kapattık.
On en a déjà parlé.
Hayır, Bay Rankin. Her zamanki gibi 3 : 30'da kapattık.
Non M.Rankin, on a fermé à 15 heures 30 comme d'habitude.
Kapattık, Jack.
On est fermé, vieux.
- Doğrudur, ama kapattık.
- Oui, mais on est fermé.
Seyir subayı, 2.5 dakika açığımızı kapattık mı?
Avons-nous rattrapé le timing?
Hanımefendinin odasında gazı kapattık.
Nous fermons le gaz dans la chambre de Madame.
Bu gece için kapattık.
C'est fermé.
Dört gün kovaladıktan sonra onları kıstırdık ve kısa bir çatışmadan sonra, Tarawa dosyasını kapattık.
Après une poursuite de 4 jours... et une escarmouche, la question Tarawa fut réglée.
Evet, mahsulü önceden 5 sente kapattık... savaş çıkınca fiyatlar tavana vurdu.
Sur pieds, je les ai achetés à 5 cents. Avec la guerre, les prix ont monté et...
Elbette kapattık efendim.
Mais bien sûr que si, monsieur.
Hayır. Tezgahı kapattık sadece.
Non, on a décidé d'abandonner le banc.
Kalplerimizi dünyaya kapattık ve duygusuzlaştık.
Nos coeurs s'endurcissent et nous devenons insensibles.
Kapattık.
C'est fermé.
Kapattık artık.
C'est fermé.
Tekrar söylüyorum : Biz o defterleri kapattık.
Pour nous, tout ça, c'est du passé!
Sen gittikten sonra, iki tane daha geldi ve onları da kapattık.
On en a mis deux autres de côté.
Bu kat ve yukarıdaki hariç,.. ... ki onu da güvenlik nedeniyle kapattık. Diğerleri olağan şekilde hizmet veriyor.
À part cet étage et celui du dessus, fermé par mesure de sécurité, le reste fonctionne normalement.
Defteri kapattık ve öyle kalacak.
C'est fini, maintenant.
Patlağı kapattık.
On a bouché le trou.
Kapattık.
- C'est fermé.
Bilmiyorum, Mac, burada herşeyi kapattık.
Je l'ignore. Tout est bouclé depuis 7 heures.
O konuyu kapattık gitti.
On a fait la paix.
Rica ederim. O dükkânı kapattık.
S'il te plaît, je n'ai pas envie.
Tüm yolları kapattık, ayrıca otoban polisi ve özel birlik ile tam bir işbirliği içinde çalışıyoruz.
Toutes les routes sont bloquées, et nous collaborons activement avec la police de la route et la patrouilles du désert.
Kapattık. Herkes dışarı.
Tous dehors.
Kendimizi sımsıkı buraya kapattık, bu... Kendimizi sımsıkı buraya, bu öğrenim yerine kapattık. Ölüm sonsuza dek yasaklandı.
Par le présent acte, nous décidons de notre claustration... dans ce haut lieu de science, d'où la mort est à jamais bannie.
Bana yan baktı, şeytanca göz kırptı ve kapıyı suratıma kapattı.
Il m'a regardée, m'a fait un clin d'œil et m'a fermé la porte au nez.
- Her şeyi sattım. Artık geçmişi kapattım.
- J'ai tout vendu.
- Sen de kızıp kapattın mı?
- Vous avez raccroché furieux?
Artık onu kafesine kapattığımın farkında değildi.
Elle n'avait pas vu que c'est la porte de sa prison qui se fermait.
Açık hesapları kapattım.
J'ai arrondi mes comptes de crédit d'achats.
- Radyonun açık olduğunu mu söylemiştiniz? - Evet. - Ve döndüğünüzde onu kapattınız?
C'est vous qui avez arrêté la radio?
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
Tu comprends pourquoi je ne voulais pas te raconter, pourquoi il faut sortir d'ici et tout barricader pour ne jamais revenir.
Işığı kapattım ve birbirimize sarıldık.
J'éteignis. Nous nous embrassâmes.
Ben o konuyu kapattım. Yardım konusunu konuştuk. Bunu zayıflık olarak görmüyor musun?
Ce dont on a parlé, ces aumônes, vous trouvez que c'est une faiblesse?
Yaşlılarla beraber yukarı çıkmayı reddediyor, biz de onu odaya kapattık. Kim bağırıyor böyle?
Qui crie comme ça?
1906 da, Namaroff, kızın iyileştiğini belirtti ve dosyayı kapattı.
En 1906, Namaroff a noyé l'affaire et prétendu qu'elle était guérie.
Ben mi kapattım? Onun açık kalmasını istiyordum.
Moi qui aurais éteint?
Bu kız, yarığı kapattı ve Dünya'yı kurtardı.
Gwyneth l'a refermée et a sauvé le monde.
Sabunumuzu ve usturalarımızı aldı, duşları kapattı, bize ne üniforma ne de Kızılhaç paketi verdi ve bizi yarım tayına talim ettirdi.
Il a confisqué savon et rasoirs, coupé l'eau des douches, nous n'avons ni uniformes ni colis de la Croix-Rouge et il réduit nos rations.
Yalnızca mavi damarlı etlerini kuşakla sarıp kapattın sen, kızım.
Prépare-toi au combat, ma petite.
Ve ağzımı sıkı sıkıya kapattım.
J'ai dû serrer les lèvres pour étouffer un rugissement.
Yıllarca burası çok kötü, insanlık dışı diye ağlanarak sonunda kapattırdınız.
Pendant des années, vous avez gémi sur la dureté de cet endroit, son inhumanité. Vous avez réussi à la faire fermer.
Willy, tüm yanık izlerini kapattığımdan emin olmak için kontrol et.
Vérifie que je recouvre bien les marques.
- Devam edin. Geçidin arka kısmını kapattım, manyetik şişeyi kırarsam beni uzaklaştıracak ayırıcı patlayıcılar yerleştirdim.
J'ai fermé l'arrière du passage et posé des charges séparatrices pour me dégager si jamais je romps la bouteille magnétique.
Televizyonun önünü kapattık.
Viens, on est devant la télé.
Barbara'ya artık Burton'a gitmiyorum dediğimde, telefonu yüzüme kapattı.
Barbara a raccroché quand je lui ai dit que je n'allais plus chez Burton.
Onu zindana kapattık!
Il est enfermé dans le donjon.
Sıkıyönetim ilan ettiniz, etraflarını kapattınız ve durumu ört bas ediyorsunuz.
Instaurer la loi martiale revient à agiter un drapeau rouge!
kapat 275
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86