Karar veremiyorum translate French
284 parallel translation
Hangi karakterini tercih ettiğime karar veremiyorum.
"Je ne sais pas laquelle de tes humeurs m'amuse le plus."
Hanginizin en yakışıklı olduğuna karar veremiyorum.
Comment choisir entre vous deux?
Karar veremiyorum.
Je ne peux pas décider.
Önce elmalının kazanacağından emindim. Ama bu şeftalili olanı ısırınca... Karar veremiyorum.
J'aurais choisi celle aux pommes, mais après avoir goûté celle aux pêches... impossible de me décider.
Artık yapmam gereken ne, karar veremiyorum.
Je n'arrive plus à penser.
Bilmiyorum... Seninle ne yapacağıma şimdi karar veremiyorum.
Je ne peux décider maintenant ce que je vais faire de vous.
- Karar veremiyorum.
- Je ne peux pas me décider.
Howard'ın karısı bir azize mi yoksa pek zeki değil mi, karar veremiyorum.
J'ignore si la femme d'Howard est une sainte ou une idiote.
Bütün gece uyumadım. Yapılacak en doğru şeye karar veremiyorum.
J'ai essayé de trouver la meilleure façon de procéder.
Aşk iksirinden olmalı, çünkü doğru dürüst karar veremiyorum.
C'est sûrement cette potion d'amour. Je n'arrive pas à m'en tenir à ma décision.
Gerçekten karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à me décider.
Şimdi karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à me décider.
Bak, sevgilim. Üçü arasında karar veremiyorum.
Regarde chéri, pour la 3, je sais pas laquelle choisir.
- Kendim karar veremiyorum!
- Je n'arrive pas à me décider.
En çok hangimizden nefret ediyorlar karar veremiyorum.
Je ne sais pas qui de nous ils haïssent le plus.
Hangisinin daha iyi olduğuna karar veremiyorum.
J'ai du mal à choisir.
Buna sevinmeli miyim karar veremiyorum.
Je ne sais pas si ça me réjouit.
Saldırmak için birini aramaya çalıştığımda, karar veremiyorum.
Même quand je me mets en chasse, je n'arrive pas à me décider.
Asla ne seçeceğime karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à me décider.
Karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à me décider.
Kimi götüreceğime bir türlü karar veremiyorum.
Je ne sais pas qui je pourrais inviter.
- Karar veremiyorum.
J'hésite encore.
Birinciyi mi ikinciyi mi yesem, karar veremiyorum.
J'hésite entre le numéro un et le numéro deux.
Senden kurtulsam mı karar veremiyorum! Anlaşmıştık.
Je peux plus avoir confiance dès que j'ai le dos tourné!
Neyse, Al, renkler hakkında bir türlü karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à choisir la couleur.
Ama sadece bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğuna karar veremiyorum.
Mais je n'arrive pas à déterminer si c'est juste un rêve... ou le souvenir d'un événement qui s'est réellement passé.
Hey, Tess? Tess, tatilde deniz yolculuğuna mı çıkayım yoksa dağa mı gideyim karar veremiyorum.
Tess, je n'arrive pas à savoir ce que je dois faire pour les vacances :
- Karar veremiyorum.
- Je n'arrive pas à me décider.
Karar veremiyorum. Kadınlar arasında kaldım. Hiçbir konuda karar veremiyorum.
Je ne peux pas me décider entre les femmes, ni pour rien d'autre.
Biliyor musun, bu kızlar ya çok akıllı ya da çok şanslı, karar veremiyorum.
J'arrive pas à savoir si ces filles sont très malignes ou très, très vernies.
bilmiyorum--karar veremiyorum.
Bof... J'ai une drôle de tronche, dessus.
Kahramanlik mi yoksa aptallik mi, karar veremiyorum.
Est-ce héroique ou absurde?
- Karar veremiyorum.
- Ca va, mec? - Putain, c'est le malaise.
"Siz, sözcüklerle çocuk yakalayan bir avcı mı, yoksa onları büyüleyen bir sihirbaz mısınız, karar veremiyorum."
"Etes-vous l'enfant ensorcelé ou le magicien " qui l'ensorcelle? "
Hangisinin daha çok baş döndürücü olduğuna karar veremiyorum - bu Gamzian şarabı mı, yoksa senin pazarlık etme yeteneklerin mi.
Je ne sais ce qui me met dans cet état : ce vin gamzian ou vos talents de négociatrice.
İnanılmaz derecede akıllı mı Yoksa inanılmaz derecede aptal mısın karar veremiyorum.
Es-tu incroyablement stupide ou incroyablement intelligent?
Bilemiyorum. Ben şimdi- -... tam olarak karar veremiyorum.
Je ne peux pas me décider.
Hawaii ile Paris arasında karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à choisir entre Hawaii et Paris.
Hawaii ile Paris arasında karar veremiyorum.
Voulez-vous son numéro? Voyons, où l'ai-je mis?
Ne zaman şaka yaptığına karar veremiyorum.
Je ne sais jamais quand il plaisante.
Bilmiyorum. Karar veremiyorum.
Je n'arrive pas à me décider.
İşimden ayrılmam gerektiğini düşünüyorum ama bir türlü kesin karar veremiyorum.
Je devrais quitter mon boulot mais je ne me décide pas.
Yemin ederim, köpek gibi kıvrılmandan mı dayağı çok yemenden mi, yoksa yeterince yememenden mi karar veremiyorum.
Ça m'étonnerait pas... Tu ressembles à un chien battu ou pas assez battu... L'un ou l'autre.
Bu başka biri. İkisi arasında karar veremiyorum.
J'en ai rencontré une autre... et je ne sais pas laquelle choisir.
- Şu anda karar veremiyorum.
- Je ne peux rien décider, Liz.
Ama beni rahatlatan balıklar mı yoksa akvaryumun dibindeki elmaslar mı karar veremiyorum?
Mais je sais pas si c'est la vue des poissons qui me calme, ou des diams dans l'aquarium.
Sonra markete gitmeliyim ama karar veremiyorum sosis mi alayım, kuşbaşı mı.
Après, je vais faire mes courses. J'hésite... entre saucisses et viande pour la sauce.
- İkisi de. - Karar veremiyorum.
J'en ai bien envie...
Hayır, bulaşık suyuyla ne çeşit şarap gider karar veremiyorum.
- Steve et Marcie! - Steve et Marcie!
Dediğin gibi olursa karar vermen gerecek çünkü ben veremiyorum.
Si ça arrive, tu devras décider... Moi, je ne pourrai pas.
Sana ne yapacağıma karar veremiyorum.
C'est le balai que tu as dans le cul qui te gène pour sourire.