Kararım kesin translate French
132 parallel translation
Kararım kesin.
C'est définitif.
Kararım kesin. Ticarete atılacağım, lordum. Bir restoran.
Je vais ouvrir un restaurant.
Hepiniz başlamadan önce, bir şey söylemek istiyorum. - Kararım kesin.
Avant que vous ne commenciez, je précise : ma décision est prise.
Artık buraya gelmeni istemiyorum. Kararım kesin. O yüzden, yumuşak laflarınla kararımı değiştirmeye çalışma.
Je ne veux plus te voir, et je ne crois pas que je changerai d'avis.
- Kararım kesin. Bundan kurtulmanın en basit yolu onu geri vermek.
Le plus simple serait de la rendre.
Benim kararım kesin. Ya senin?
Je suis bien décidé.
Kararım kesin. Bu gece kuzenimin evinde bir parti var saat beşte, Via Trengolone...
" Ce soir, il y aura une fête chez mes cousines, 17 via Tremarole.
Bu konuda kararım kesin.
Absolument, oui.
Kararım kesin.
Ma décision est prise.
Henüz almadım, ama kararım kesin.
Pas encore, mais ma décision est prise.
Kararım kesin.
Mais je reste sur mes positions.
Kararım kesin!
Inutile d'en discuter.
kararım kesin.
Et puis, écoutez, ma décision est prise.
Hayır, yüzbaşı. Kararım kesin.
Je ne crois pas.
Üzgünüm Geordi, kararım kesin.
Je suis désolé, Geordi. Ma décision est prise.
Kararım kesin.
Ma décision est définitive.
Kararım kesin.
Je suis certaine.
Kararım kesin.
J'ai pris ma décision.
Beni durdurabileceğini sanmıyorsun, değil mi, hem de kesin kararımı verdikten sonra?
Ne crois pas que tu vas m'arrêter, ma décision est prise.
Hakkınızda kesin karar verilmeden önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Souhaiteriez-vous parler avant d'entendre la sentence?
Otoku hakkında kararım kesin.
Mon frère...
Bütün gün bekleyebiliriz Sully, ama anlamalısın... biz de kararımızı verdik ve kesin.
On attendra, Sully. Mais notre décision est prise, aussi.
Hayır, ama kesin kararımı verdim.
- Non. Non, mais c'est décidé.
Sayın yargıç, jürinin saygıdeğer üyeleri, kapanış konuşmamı kısa tutacağım. Çünkü savcılığın Leonard Vole aleyhine kesin bir cinayet savunması yaptığına inanıyorum. Bu yüzden "suçlu" kararı mümkün olan tek sonuç olacak.
M. le président, messieurs les jurés, je serai bref car j'estime que le crime de Léonard Vole est si évident qu'un verdict de culpabilité est inévitable.
Evet efendim, kesin kararım, zamanımı huzur içinde geçireceğim uygun birini bulmak.
Oui, j'ai décidé qu'il était temps que je me range.
Sonunda kesin kararımı verdim.
Réfléchis. Moi, je suis décidé.
Kararımız kesin. Konu kapanmıştır.
Considérez notre décision comme définitive.
- Kararımız kesin.
La décision est prise.
- Eve dönüyoruz. - Eve dönüyoruz. Kararımız kesin.
On rentre à la maison!
Size bunlar hakkında hiç bir zaman kesin kararımı söylemedim... ve siz, işi aldığınıza inansanız da... şey, sizin seçilebilecek bir aday olduğunuzu... kaale bile almadım.
Je ne vous a jamais donné de réponse définitive... vous pensiez avoir ce travail... je n'ai jamais envisagé... de vous prendre.
Yine de kararımız kesin, Gurur duyuyoruz.
Que nous ayons décidé, et nous en sommes fiers,
- Tabii ki kararımız kesin.
- Mais si, nous sommes sûrs.
- Kesin kararım bu.
Je n'aime pas ta pièce!
Alıkoymak mı? O zaman bu kesin değil. Daha kararını vermedi.
Et si nous devons mourir prisonniers de votre rayon, qu'il en soit ainsi.
Yarın... kesin kararımızı öğreneceksiniz.
Demain... vous connaîtrez pleinement nos intentions.
İşi hallettim. Kesin kararımı verdim.
J'ai pris une résolution.
- Bu kesin karar mı?
C'est définitif?
Kararım kesin.
Ca marche.
Zaman geriye gittiği anda kesin olarak nerede olacağımıza ve ne yapacağımıza karar vermeliyiz.
Il faudra savoir quoi faire à l'instant où le temps reculera.
Kararım kesin.
Je pige pas.
Kararımız kesin olacak 2 ye bir. İtiraz yok.
Nos décisions sont irrévocables, par vote de deux contre un.
Ben buranın yabancısıyım. Suclananlar hakkında kesin karar vermekte zorlanıyorum.
Je suis étranger et il m'est difficile... de lire clairement les accusés.
Korkarım kararı kesin.
- Sa décision est sans appel.
Başkan kesin karar vermedi ama buna ihtiyacımız olduğunu biliyor. Bunun güvenliği sağlayacağını anlayacaktır.
Le Président ne s'est pas engagé, mais il connaît nos besoins en ce domaine, et il fera passer cet amendement, pour fournir au pays la sécurité qui lui manque.
Henüz kesin kararımı vermesem de, muhtemelen matematik ve temel tıp alanlarında çift doktora yapacağım.
Je ne suis pas encore sûr, mais... probablement mathématiques et médecine.
Kararımız kesin! Bir grup olarak, artık bu söz yüzüklerini takmamaya karar verdik!
{ ad ( 1001,0 ) } Un appeau peut les attirer d'une distance de 3 km.
O yüzden kesin kararımı vermiş bulunuyorum.
Les dés sont jetés.
Kesin kararımızdır. Söyleyin bakalım kızlarım.
Et maintenant, mes filles, doth nous aimer plus?
Senden kesin bir karar almalıyım.
J'ai besoin d'une decision claire de votre part.
Ben kesin kararımı verdim.
Ma décision est prise.
O zamana kadar kesin karar veremem, Bu binaya adım atmanı istemiyorum.
En attendant, et je suis intraitable, vous ne devez pas mettre les pieds ici.
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesinlikle var 22
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle hayır 440
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle doğru 100
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle hayır 440
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle doğru 100
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36