Komik değildi translate French
394 parallel translation
- Düşündüğün kadar komik değildi. Sen bunların hepsini hatırlıyor musun büyük dede?
De nos jours, on n'arrête pas de faire des inventions, n'est-ce pas?
Adımı sorduğunda komik değildi
C'était drôle, l'histoire du nom.
- Evet ama hiç komik değildi.
- Mais il était pas marrant.
Bana kalırsa, hiç de komik değildi.
Moi, ça ne m'a pas fait rire.
Şey, hiç de komik değildi.
Plaisanterie de mauvais goût!
- Komik değildi.
Ce n'était pas drôle.
O kadar komik değildi.
C'était pas si drôle que ça.
O zaman da komik değildi. Ve yüz yıl geçse de bu değişmeyecek.
C'était déjà pas drôle à l'époque, alors...
O kadar da komik değildi.
C'est vrai. Ce n'est pas drôle.
Bu hiç komik değildi.
Ca n'est pas drôle!
- Komik değildi.
- Ce n'était pas drôle.
Seni yatağımda ilk gördüğüm an hiç te komik değildi.
eh bien, ce n'était pas drôle, lorsque je vous ai vu au début, en train de dormir sur mon canapé.
Bunu niye yaptın? Komik değildi, ha?
Rada, c'est un frère, c'est mal ce que tu fais.
Ah, Violet, bu gerçekten komik değildi.
Violet, ce n'est pas drôle.
Ama bence komik değildi çünkü zavallı adamcağız karbüratöre benzin koyarken kendini yakmıştı, Debbie.
Ce n'était pas drôle parce qu'il s'était brûlé en versant de l'essence dans un carburateur.
Bence bu o kadar komik değildi.
Je n'ai pas trouvé ça drôle!
Kamp ateşi etrafında iken yaptığın şaka var ya hiç de komik değildi.
Tu sais, votre petit numéro autour du feu de camp ne m'a pas fait rire.
Üstündekileri çarşaftan yapmışlardı, biraz korkutucuydu, komik değildi.
Helen, Bill et Fred, avec des habits blancs faits avec des draps... C'était effrayant...
- Hiç de komik değildi.
- C'était tout sauf cocasse.
Bu hiçde komik değildi!
Y a pas de quoi rire.
Yaptığın komik değildi.
Tu t'es fichu de moi, ce matin.
- Hiç de komik değildi.
- C'était pas drôle.
Bu komik değildi!
C'était pas drôle!
Hiç de komik değildi!
C'était pas drôle.
- Belki de komik değildi.
La blague n'était peut-être pas drôle.
- Herhalde okurken komik değildi.
- Ça devait être moins drôle quand il le lisait.
Komikti. - İnan bana, komik değildi.
Ce n'est pas rigolo.
Kesinlikle hiç komik değildi!
C'est vraiment pas drôle!
Hiç komik değildi!
C'était pas drôle.
Çocukken böyle komik değildi.
Quand il était gamin, il l'était moins.
Bütün gece nişanlımın terden üç kat çarşaf değiştirmek zorunda kalmasını çaresizce izlemek de komik değildi.
Pas plus que rester éveillé toute la nuit à regarder ma fiancée transpirer dans 3 couches de draps sans aide de ma part.
Hiç komik değildi, götoş seni!
Ce n'est pas drôle, salaud.
- Komik değildi.
- Ce n'est pas drôle du tout.
O kadar da komik değildi. En azından gülebilirdin.
Tu aurais pu rire.
Ama bence bu hiç komik değildi.
Mais je trouvais pas ça trés drôle.
Haklısın, komik değildi. Ben...
Vous avez raison, ce n'était pas drôle.
- Komik değildi! - Tamam, özür dilerim.
Comme j'avais dit, on a les avantages des deux côtés.
Komik değildi.
Ce n'est pas drôle.
Bu, hiç de komik değildi.
- C'était? ... - Pas drôle du tout.
Bunu diğer malzemelerle yaptığında hepimiz gülmüştük, ama bu komik değildi.
On s'est marrés pour la farce, mais c'est même plus drôle.
Komik değildi.
C'était pas drôle.
İlkinde de komik değildi.
C'était déjà pas drôle la 1ère fois.
Komik bir tarafı yok değildi hani.
Eh bien, ça a un côté amusant.
Bu komik değildi.
Ce n'est pas drôle.
Komik olsun diye değildi.
J'essayais pas d'être drôle.
- Fena değildi. - Neye şüpheli baktığını mı? - Komik.
C'est très hésitant, non?
Sanırım pek komik değildi.
Je ne vous fais pas rire.
Seni yatağımda ilk gördüğüm an hiç te komik değildi.
Très possible.
Von Bohm, o kadar da komik değildi.
Ce n'est pas si drôle que ça.
Komik bile değildi. Korkudan ödümü kopardın.
Ce n'est pas drôle.
Bence komik değildi.
Moi pas.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
komik 470
komik mi 49
komiksin 29
komik olan nedir 89
komik adam 39
komik olan 17
değildir 62
değildim 75
değildin 22
komik 470
komik mi 49
komiksin 29
komik olan nedir 89
komik adam 39
komik olan 17