English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Komik adam

Komik adam translate French

548 parallel translation
Komik adam nerede?
Où est le type marrant?
Komik adamı getirin!
On veut le type marrant!
Komik adam.
Le type marrant.
- Şu komik adam hani adı neydi?
Et puis ce drôle de petit homme...
Karnavaldaki, gorili olan komik adam.
Le vieux monsieur étrange au carnaval, avec le grand singe.
Komik adam. Elinde purosu var.
Un drôle d'homme, avec un cigare.
Komik adam, değil mi?
- N'est-il pas drôle?
Komik adamın tekiydi.
Drôle de type.
Komik adam.
- On veut faire le clown?
Anlaşıldı. 600. komik adam!
Je vois! Six cents humoristes.
Komik adam!
Petit rigolo.
Komik adam! Herşey hakkında bilgisi var.
Il sait tout sur tout, ce rigolo.
Komik adam! Sen orada güleceğine kırmızı vagonda ne var bak.
Quand tu auras fini de faire de l'esprit, va fouiller le wagon rouge.
Şehrin en komik adamı.
L'homme le plus drôle de la ville.
- Komik adam, değil mi?
- N'est-il pas amusant?
- Dedim size, komik adam diye.
- Je l'avais dit : c'est un sacré numéro!
- Sevmek mi? Komik adam.
Y a des gars cinglés!
Komik adam.
Drôle de gars.
Saçmalık. "En komik adam, dünyanın en komik adamı" dedin.
Tu as dit : "Le plus marrant... " Le plus marrant au monde. "
Bir adamı mutlu etmek ister misin komik kız?
Voudriez-vous rendre un homme heureux?
Ne komik görünüşIü bir adam.
Qu'il a l'air drôle.
Bir adamın masumane bir şekilde başını belaya sokması komik bir şey, değil mi?
C'est fou les ennuis qu'un homme peut s'attirer, même s'il est innocent.
Palyaço da onun yanına. Komik bir adam. Ve işte aslan terbiyecisi.
Les deux acrobates de chaque côté, et ce petit Tyrolien ici.
Arkadaşının suçunu üstlenen bir adamın komik hikâyesi.
C'est un type qu'on accuse à la place de son copain.
Komik bir şey mi var? Ofisine getirdiğim küçük adamı düşünüyordum da.
Je pensais au type que je t'ai présenté.
Anneciğim, o adamın komik burnu var, değil mi?
Maman, tu ne trouves pas que cet homme a un drôle de nez?
Sizden komik olamayacak şekilde üstün olan bir adam tarafından yazıldı.
Celui qui les a ecrites vous est tellement superieur!
Yağmur altında, bir peronda bekleyen, yüreği tekmelenmiş, komik suratlı adamı.
Une apothéose! Un pauvre type dans une gare, sous la pluie... avec une sale tête, car on venait... de lui arracher les tripes!
Bir adam kötü. Öteki adam komik.
Premier homme mauvais, autre drôle.
- Adam konuşmak komik.
- Homme parler étrange.
Bir adamın, bayana böyle eşlik etmesi komik. Bu kadınların özgürlükleri için bir sorun olabilir değil mi?
Un jeune homme aussi soucieux des affaires des femmes...
Biraz sonra komik bir şekilde, bebek tabutuyla birlikte doğru adam geldi.
Plus tard, pour détendre l ; atmosphère, le vrai croque-mort arriva avec le petit cercueil.
Orada komik bir adam var. Adı Joe Piano.
Il y avait un drôle de petit gars appelé Joe Piano.
Kanun adamının kellesine ödül konması bence biraz komik.
Je trouve ça amusant, mettre à prix la tête d'un homme de loi.
Yazısında yer verdiğine göre adam gerçekten komik olmalı.
Le type doit être drôle, il lui donne un coup de pouce.
- Çok komik bir adam.
- Il est si drôle.
Bir adamın vahşice öldürülmesine neden olmuş... bir diğerinin de bir ihtimal hapse atılmasına neden olacak... bir donun komik bir tarafı yok.
Discuter au sujet d'un slip n'a vraiment rien de comique, lorsqu'il s'agit de la mort violente d'un être humain. Et peut-être aussi de l'incarcération d'un autre.
Siz mi adam mı komik bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qui est le plus drôle, toi ou ce monsieur.
Bu kadar komik olan nedir genç adam?
Qu'y a-t-il de si drôle?
Afedersin. Kasket bir adamı tabii ki komik duruma düşürmez.
Non, pardonne-moi, une casquette ne peux évidemment pas être rigolote!
Komik, senin gibi iyi bir adam La Bourbole'yi bilmiyor ha!
C'est drôle, que vous ne connaissiez pas la Bourboule.
Sana söylemiştim. O, çok komik bir adam.
Je t'avais dit qu'il avait de l'humour.
Aya gitmeye çalışan adamın nesi komik?
Qu'y a-t-il de si drôle à ce qu'un homme aille sur la lune?
Adem, Havva ile tanıştığında... kadının oldukça komik bir ekipman parçası olduğunu düşündüğünü hayal ediyorum.
Adam a dû trouver que la femme était un drôle d'engin - quand il a rencontré Ève.
Komik şapkalı küçük bir adam mı yoksa bir yabancıya verdiğin 600 dolar mı?
Un petit homme au chapeau rigolo... ou les six cents dollars que tu a donné à un étranger?
Söylemek komik bir şey. Orada ölü bir adam yatıyor.
Il y a un mort, et une femme qui pleure.
19.yüzyılın sonlarında geçen bir öykü vardır. Çirkin elli çok komik bir adam varmış. Herkesi güldüren bu adamın adı Augusto imiş.
On raconte que vers la fin du XIXe siècle, il y avait un homme de main tellement drôle et laid qu'il faisait rire tout le monde.
- Komik şapkalı adam.
- Lui!
Size de komik gelmedi mi, adamın hayatı futbola bağlı.
Vous ne trouvez pas ça bizarre?
Sizi o saçma kılıkla kandırıp soymaya cesaret eden ve komik görünmenize neden olan şu alçak adam.
Cet insigne scélérat a osé vous abuser avec ce déguisement imbécile, vous détrousser, vous rendre ridicule et grotesque.
Bir adam daha kaybettim ve bu puşt komik olduğunu sanıyor.
J'ai perdu un homme de plus et il trouve ça drôle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]