Konuşacagız translate French
3,296 parallel translation
Bizimle konuşursanız sizinle konuşacağız.
- Nous vous parlerons si vous acceptez de nous parler.
Konuşacağız Nick, söz. Ama önce ufak bir oyun oynayacağız.
On le fera après avoir joué à un petit jeu.
Seninle nasıl konuşacağımızı bilmediğimiz için tatlım.
Parce qu'on ne sait pas comment te parler.
Bunu konuşacağız ve neye karar vereceğimize bakacağız.
Nous en parlerons et nous verrons quelle décision prendre.
Amelia'yı bulmamız için Calvin'e ihtiyacımız var bu yüzden de gidip onunla konuşacağım. Lucy, bekle.
On a besoin de Calvin pour trouver Amelia, alors je vais lui parler.
- Hayır, hemen konuşacağız.
Là, j'ai pas le temps.
Bunu ileride konuşacağız.
On parlera de votre futur plus tard.
Ne hakkında konuşmak istiyorsan, onu konuşacağız.
Nous parlerons de tout ce dont vous voudrez parler.
Cumhuriyetimize leke süren Spartacus ve isyancılarının akıbetini konuşacağız.
Et ainsi, tenter de réparer l'affront fait à l'honneur de la République.
Bir dahaki sefere vazküler lezyonu konuşacağız.
La prochaine fois, ce sera des lésions vasculaires.
Ne oldu da benimle konuşacağınız tuttu?
Tu veux bien me parler maintenant, hein?
Bunca yıl sonra bunu mu konuşacağız?
Tu vas re-soulever ça après toutes ces années?
Sen ve ben sonra konuşacağız.
On parlera après.
Orson'un sakin olmasını bekleyeceğim sonra da yarın onunla konuşacağım. Yalnız.
Je vais attendre qu'Orion se calme, et je lui parlerai demain... seule.
Kadeh kaldırıp amcan hakkında biraz konuşacağız.
On va porter un toast, puis on parlera de ton oncle.
Yani... benimle ilgili olduğu sürece her şeyi konuşacağız... öyle mi?
Donc, on peut parler de n'importe quoi tant que c'est en rapport avec moi, c'est ça?
Şuradaki yelkenlide mi konuşacağız?
Tu veux dire là-bas sur le bateau?
Ona birbirimizle Nasıl konuşacağımızı bildiğini söyledin.
Tu lui as dit que nous savions comment nous parler.
Bu akşam baban, ben, sen birlikte yemek yerken konuşacağız. Tamam mı?
Ce soir, on dîne tous les trois, et on parle, d'accord?
Josh sana benim odama kadar çıkmana yardım edecek, ve biz orada konuşacağız, tamam mı?
Il va t'aider à mon bureau, et on parlera là, ok?
Bugün neyle ilgili konuşacağız?
Alors, de quoi va-t-on parler, aujourd'hui?
Bugün herkesin favori konusu hakkında konuşacağız Ryan Shay.
Aujourd'hui, je vais répondre à des questions sur votre sujet favori... Ryan Shay.
- Konuşacağımız şey şu ki Bayan Maurel, - yeni açacağımız güzellik reyonunda makyaj malzemesi satma fikri.
Ce pour quoi nous sommes ici pour débattre, Melle Maurel, est si nous allons vendre du maquillage à nos nouveaux comptoirs beauté.
Zamanı gelince onu da konuşacağız.
Un jour nous parlerons de tout ça.
Evet, bunu kesinlikle konuşacağız.
On va certainement en parler plus tard.
Doğruyu mu konuşacağız?
Est ce à propos du fait d'être réel?
Yarım saat sonra yemekte konuşacağız. - Hayır.
Nous allons diner dans une demie-heure pour parler.
Bebek hakkında ne zaman konuşacağız?
tu n'as aucun souvenirs de se qui s'est passé?
Konuşacağız.
Tenez, pizza. On va en discuter.
Ayrıca onlarla aramda bağ oluşmaya başladıktan sonra, psikozlu gibi çocukların ihtiyaçlarını konuşacağız.
Et au fait, je les retrouve plutard au delà de la psychose qui vient avec être le premier soignant de tes enfants
Castle ile ben de yapımcıyla konuşacağız.
Castle et moi allons parler au producteur.
Kalbimi deşmen için daha kaç yol olduğunu mu konuşacağız?
Tu as encore beaucoup d'autres idées pour arracher mon cœur?
Geri döndüğümüzde Sıçrayan arkadaşlarınla konuşacağız.
Quand on reviendra, on parlera à tes amis Rampants.
Şimdi de solucan deliklerini konuşacağız, değil mi?
On ne va pas parler des trous de vers?
Üzgünüm gecenin geri kalanında az önce olanların huşûsu içinde Kardashian'ları ve ayakkabıları konuşacağız.
Désolé, parlons de chaussures et des Kardashians toute la nuit en remerciement pour ce qui s'est passé.
Teslim olma şartlarını konuşacağımız bir görüşme teklif ediyorum sana.
Je te propose une trêve... Afin de négocier les conditions de ta redemption
Neyi konuşacağız?
- Peut-on en parler? Qu'y a-t-il à dire?
- Ne hakkında konuşacağız.
- Alors, de quoi on parle? - Je ne sais pas.
Döndüğümde bu konuyu konuşacağız, tamam mı?
Dès que je reviens, ok?
Konuşacağımız bir şey kalmadı.
Nous avons fini de parler.
Madem açık konuşacağız bu koltuğun oldukça rahatsız olduğunu bilmelisin.
Bien, donc maintenant que tout est clair entre nous, tu devrais savoir que ce canapé n'est vraiment pas confortable.
Ken, sorun olmazsa Don'la fasulye işiyle ilgili konuşacağız.
Ken, Don et moi avons à parler haricots, si vous voulez bien.
Agron'la konuşacağız.
Allons parler à Agron.
Şehrinizi geri aldığımda tekrar konuşacağız.
Nous parlerons à nouveau une fois la ville reconquise.
Savaş kazanıldığı zaman tekrar konuşacağız ve esas niyetimin şefkati altında gözyaşlarını sileceğiz.
Nous en reparlerons quand la bataille sera gagnée, nous verrons les larmes séchées par la chaleur du soleil de plus profonde intention.
Savaşın sonunda konuşacağımızı söylememiş miydim?
Ne t'ai-je pas dit que je t'accorderais un moment une fois la bataille finie?
Daha sonra Claremont'a Özgürlük Forumuna gidiyoruz ve yine Obama'nın yarattığı ekonomiyi nasıl düzeltiriz onu konuşacağız.
À 11 h, nous serons à Claremont pour le forum sur la liberté où il parlera du blocage économique d'Obama et comment le réparer.
Gary ile ben Kampala'ya gitmek istiyoruz, ve orada sorumlu kişiyle röportaj yapacağız, Kasenyi Kampı'nın tamamını gezeceğiz, Sonra buraya dönüp antiterörizm uzmanlarıyla neler yapılmalı onu konuşacağız.
Gary et moi voulons partir à Kampala et interviewer l'officier en charge de la Joint Task Force et faire un tour complet du camp de Kaseniy puis rentrer et interviewer les bons experts du contre-terrorisme.
Elinizde telefonla yakalanırsanız ifşa olursunuz ; kısa ve öz konuşacağım.
C'est risqué qu'on vous trouve avec un téléphone. Je serai bref.
- Ne hakkında konuşacağız?
- De quoi parlerons-nous?
Beni konuşacağız.
Nous sommes ici pour parler de moi.
konuşacağız 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuş benimle 497
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuş benimle 497
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16