Korkunç değil mi translate French
457 parallel translation
Oh, çok korkunç değil mi?
" Oh oui. N'est-ce pas terrible?
Korkunç değil mi?
Jurakudo, ça fait longtemps qu'on ne s'est vu! Furusawa...
Korkunç değil mi?
Dis donc, tu as vu, c'est terrible, hein!
Evet, korkunç değil mi? Yumruğunuz kadar.
C'est horrible... mais elles sont énormes.
Ne korkunç değil mi? Bütün bu yaptıklarınızdan sonra.. .. sizden bir iyilik daha isteyecektim.
C'est affreux, je vais vous demander une autre faveur, après tout ce que vous avez fait.
Şimdi bu korkunç değil mi? Korkunç değil mi?
C'est franchement désolant.
Aynıyız, ama siz özgürken ve istediğinizi yiyebilirken benim bağlı olmam ve açlıktan ölmem korkunç değil mi?
Mais vous, vous vous déplacez, vous pouvez manger. Pourquoi m'attacher et me laisser mourir de faim?
- Evet. Bu sene yıldönümümüzü unuttum da. Ne korkunç değil mi?
Oui, j'ai oublié notre anniversaire de mariage, lundi dernier.
Korkunç değil mi?
C'est epouvantable!
Korkunç değil mi?
C'est affreux, n'est-ce pas?
Korkunç değil mi?
C'est horrible, non?
Korkunç değil mi? Korkunç!
Terrible!
Yo. O korkunç bir adam. Değil mi, Nanny?
Non, il est horrible Pas vrai, Nanny?
Bu korkunç bir skandal olurdu, değil mi?
À cause du scandale?
Korkunç biliyorum, ama böylesi daha iyi değil mi?
C'est terrible. Mais n'est-ce pas mieux ainsi?
Ne kadar korkunç. Değil mi, Natasha?
Et puis quel honneur pour elle, n'est-ce pas Natacha?
Korkunç, değil mi?
N'est-ce pas tordant?
Savaşlar, kol gezen hastalıklar ve tüm o korkunç yıllar. Bunlar asla bir daha tekrarlamayacak değil mi büyük dede?
Je ne comprends pas bien, mais le dernier élément qui tire, propulse le projectile hors de la terre.
Şu korkunç baş ağrıları hiç peşini bırakmıyor, değil mi?
Elle n'a pas de chance avec ses migraines, n'est-ce pas?
Korkunç değil mi?
Horrible, non?
O kadar korkunç değilim, değil mi?
Ne craignez rien!
Ne korkunç, değil mi?
C'est affreux.
- Ehliyetsiz araç kullanmak ha? - Evet, ne korkunç, değil mi? Sanırım 1 dolar ceza ve hapiste 10 dk. geçirmeyi hak ediyorum.
Ça vaut bien 1 $ d'amende et 10 minutes de taule.
- Johnnie korkunç, değil mi?
- Il est terrible!
"Ne kadar korkunç, değil mi Madam?"
Trop moche. Ce qu'il est vilain!
Korkunç değil mi?
Oh, Miss Eyre, c'est terrible, nous aurions pu mourir brûlés.
- Korkunç, değil mi?
On l'en a chassée.
İnsanların nazik olmak istemesi ne korkunç, değil mi?
N'est-ce pas affreux, cette intention?
Gerçekten korkunç, değil mi? Ama gülmemeliyiz.
Nous ne devrions pas rire!
Korkunç birine benzemiyor, değil mi?
Il ne paie pas de mine, hein?
Korkunç bir şey, değil mi? Yine sevgi ve korunmaya ihtiyaç duyuyordunuz.
Ayant besoin d'amour, vous êtes donc allée vers Robert.
Korkunç bir şey, değil mi?
Vous ne trouvez pas ça terrible?
Ne korkunç, değil mi? Bay Robinson odasından hiç çıkmadı. Soğuk algınlığı berbat bir şey.
Il n'a pas pu mettre le nez dehors, à cause de ce rhume!
- Korkunç kadın! - Ne şok edici bir şey. Evet, değil mi?
Cette jeune femme vint le trouver dans son bain, et lui planta son couteau en plein coeur.
Ne korkunç, değil mi?
C'est horrible, n'est-ce pas?
- Korkunç görünüyor değil mi?
Dégoûtant.
Bilirsin hepsini vurmak, bunu hissetmek, kendini tanrı sanmak ölümün korkunç gücü ellerinde oluyor değil mi.
Tuer tout le temps... Tu as l'impression d'être... un dieu tout puissant?
Korkunç, değil mi?
Terrible, non?
İnsanların hâlâ o korkunç adam için üzgün olduğunu düşünmelerini istemezsin, değil mi?
Tu ne veux pas qu'on pense que tu es encore bouleversée par cette histoire.
Korkunç bir şey, değil mi?
Sale affaire.
Korkunç bir budalasın sen, değil mi?
Vous cafouillez beaucoup, pas vrai?
Korkunç davrandım, öyle değil mi? Benim neyim var böyle?
J'ai été odieuse, n'est-ce pas?
- Evet. - Korkunç, değil mi?
- Horrible, n'est-ce pas?
Korkunç. Ama normal bir film, değil mi?
Mais seulement du cinéma, n'est-ce pas?
Korkunç bir şey olacak. Değil mi?
Quel est le programme de demain?
Korkunc ; bir tecriibeydi. Tekrarlamaslnl istemeyiz, degil mi?
Une horrible expérience qu'on ne veut pas répéter.
Korkunç bir gün, değil mi Levius?
Terrible époque Livius.
Boşanma korkunç bir olay değil mi?
C'est terrible le divorce, non?
Korkunç bir şey, değil mi?
C'est affreux, non?
Korkunç, değil mi?
Si c'est pas malheureux!
Korkunç, değil mi, Sonny?
Quelle horreur.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23