Kurtar beni translate French
1,665 parallel translation
Kurtar beni, Roberto. Bu aptal yardım gecesine gitmeye ne dersin? Ben burada kalayım.
Roberto, si vous alliez à cette soirée de charité à ma place?
Yardım et beni demek, hep kurtar beni demek değildir.
- Cela signifie quoi d'après toi?
Kurtar beni.
Sauve-moi
Kurtar beni.
Sauve moi.
- Pip, kurtar beni. - Vahşi Mike. Vahşi Mike.
Peps, aide-moi un peu.
Kurtar beni.
Aidez-moi!
- Kurtar beni... - Hey, yapma! ... Ey Tanrım, kötünün elinden.
"Mon Dieu, délivre-moi des mains du méchant, de la poigne des criminels et des violents."
- Kurtar beni baba!
- Papa, sauve-moi!
" Kurtar beni, Lord Longford.
" Sauvez-moi, Lord Longford.
Kurtar beni. "
Sauvez-moi ".
Kurtar beni? Kadarıyla
Me sauver de quoi?
Beni bunlardan kurtarırsan buradan kaçıp bize yardım çağırabilirim, olur mu?
Si vous me détachez, je pourrai aller chercher de l'aide.
Gece beni Kit'ten kurtar o zaman, hmm?
Débarrasse-moi de Kit ce soir.
Beni hapishaneye gitmekten kurtarıp, orduya gönderen birisi vardı.
Le gars qui m'a enrôlé dans l'armée plutôt que de m'envoyer en prison.
Kurtarın beni.
Faites-moi sortir!
Peder Lavory elimden tutup beni kurtarıyordu.
Le Révérend Lavory, il m'a pris par la main. Il m'a conduit en lieu sûr.
Kurtar beni.
Sauvez-moi!
Bu beni kurtarıcınız yapmaz mı?
Allons, ne suis-je pas votre Sauveur?
Beni cehennemden kurtarıyor ve uyanık olduğuna seviniyor.
Vous me sauvez de l'enfer, et vous êtes contente de vous être réveillée?
" Eğer beni kurtarırsan...
Si tu viens à mon secours
" Ama beni kurtarırsan...
Mais si tu viens à mon secours
Kurtar beni.
Sauve-moi.
5 ya da 20 kazazedenin hepsi birden "Beni kurtar, beni kurtar" diye bağırır.
Vous verrez des groupes de cinq à 20, et tous diront : "Sauvez-moi."
Boğuluyor olsam beni kurtarır mısınız?
Viendrez-vous me sauver si je me noie?
Beni kurtar, lütfen.
Sauve-moi, s'il te plait.
Beni kurtar.
Sauve-moi.
Eğer beni kurtarıyorsan, sanıyorum beni gerçek sahibime yani Bebek Ruth'a götürüyorsundur. Ve eminim biliyorsundur, kendisi şu anda Chicago'da dünya kupasında oynuyor.
En fait, vous me sauvez, alors j'imagine que vous me ramenez a mon propriétaire, M. Babe Ruth, qui, vous Ie savez sans doute, se trouve a Chicago pour Ia Série mondiale.
Yankee, fark ettim de sana beni Lefty McGannes vahşisinden kurtarıp buraya kadar taşıdığın için sana doğru düzgün bir teşekkür bile etmedim.
Yankee, je me rends compte que je ne t'ai pas remercié de m'avoir libérée de ce malotru, ce Lefty Maginnis, et de m'avoir transportée jusqu'ici.
Ağzından çıkacak bir kelime beni Roy'dan kurtarırdı.
Un seul mot de ta part et Roy m'aurait pas fichu dehors.
" Sam beni öldüreceğini söylüyor, onu bu beladan kurtarıcam.
" Sam va me tuer, autant le faire moi-même.
Beni BKC'den son kurtarışın.
La fois dernière vous m'avez sauvé de l'IKF.
- Kulağını bana iğ ve beni kurtar... - Lütfen onları kışkırtmayın.
- Tourne-toi vers moi...
Beni kurtarırsın sen unuttun mu?
Comme quand j'avais 7 ans.
Kurtarın beni.
Au secours! Sauvez-moi!
Beyefendi, beni kurtarın lütfen!
Monsieur, s'il vous plaît, aidez-moi!
Kurtarın beni.
Sauve-moi.
- Kurtar beni, Eve.
- Sauve-moi, Eve.
Claire, gel ve yardım et lütfen Claire, hadi, buraya gel beni kurtar
Claire, descends et viens m'aider s'il te plaît.
O beni ikinci kurtarışınızdı.
C'était la deuxième fois que vous veniez à mon secours.
Eğer İsa'ya inanırsam o beni günahlarımdan kurtarır beni korur ve her şey iyi olur.
Si je place ma confiance en Jésus il me sauvera de mes péchés, s'occupera de moi et tout ira bien.
Hayır, beni bundan kurtar.
Vous pouvez pas m'en débarrasser?
Bu beni boşuna bakınmaktan kurtarıyor.
Je m'économise.
Kurtarın beni lütfen!
Aidez-moi, par pitié!
O olsa bombayı alıp beni kurtarır mıydı?
Vous croyez qu'il aurait ramassé la grenade et m'aurait sauvé?
Bu şey beni birkaç aşırı hız cezasından kurtarır.
Bien, cela devrait me permettre de faire sauter quelques excès de vitesse.
- Beni üzüntümden kurtarır mı?
- Peut-il me sortir de ma misère?
Avukatım beni ilk seferinde kurtardı gene kurtarır.
Mon avocat m'a fait sortir la première fois, il recommencera.
Bana sanki beni hep sen kurtarıyormuşsun gibi geliyor.
J'ai l'impression que tu viens toujours à mon secours.
Hadi yardım edin kurtarın beni. #
Venez m'aider les gars...
Yarbay Sheppard'ın hayatını kurtarıp kovanların Dünya'ya erişmesini durdurmasına yardım etmeme rağmen beni hâlâ koruma altında tutuyorsunuz.
Même si j'ai sauvé la vie du colonel Sheppard et que je l'ai aidé à empêcher les ruches d'atteindre la Terre, vous me placez quand même sous bonne garde.
House'a olanları anlatabilirsin. Bu sayede burada yatağın olur. Ya da eve gidersin beni, polisi ve kendini kurtarırsın.
Tu peux dire à House ce qui vient de se passer et venir avec nous, ou tu peux aller à l'appartement... et me sauver moi, le flic et toi-même.
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni arama 21
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni arama 21