Kötü oldu translate French
2,848 parallel translation
Biliyorum zamanlama biraz kötü oldu ama sanırım birisi Mittens'ın mezarını kazıp cesedinden yemiş.
Ryan, je sais que le moment ne pourrait pas être plus mal choisi, mais je pense qu'il se pourrait que quelqu'un ait déterré mittens et mangé des parties de son corps.
Her neyse artık arkadaşlığımın getirdiği menfaatlerden faydalanamaman çok kötü oldu.
Bref... Dommage que tu ne bénéficies plus des avantages de mon amitié, je suis extrêmement bien préparé à ce genre de cas d'urgence.
Hannah, seni kaybetmemiz çok kötü oldu.
Oh, Hannah. Je suis désolé de te perdre.
Aslında, çok kötü oldu, çünkü göl gezisine sadece bir gün kaldı.
Mais c'est pas de chance, parce qu'il ne reste plus qu'un jour avant ton excursion au lac.
Maya'nın da teklifini kabul etmemesi çok kötü oldu.
C'est vraiment dommage pauvre Maya qu'elle n'ait pas pu en profiter aussi.
Kötü oldu be. Biliyor musun, bir şey kaktüs ile kast etmemiştim. - Biliyorum.
- Ça ne voulait rien dire.
Omzum kötü oldu biraz.
Mon épaule s'est déplacée.
Evet, başardılar. Ama sonuçları da çok kötü oldu.
Oui, mais pas sans lourdes conséquences.
Bu kötü oldu.
C'est pire.
Çok kötü oldu bu.
ce qui craint vraiment.
Zamanlama biraz kötü oldu.
Ouais, le timing est assez mauvais.
Teklifi kabul edememem harbiden kötü oldu.
Tu sais, c'est vraiment dommage que tu ne puisses pas prendre ce job.
Kötü oldu.
Dommage.
Kötü oldu.
Zut.
Bu çok kötü oldu.
Oh, c'est trop dommage.
Bugün doğru performansı yakalayamamış olması gerçekten çok kötü oldu.
Stop. Ça a été vraiment, vraiment difficile d'obtenir de lui la bonne performance aujourd'hui.
Meredith'le Boston'a taşınmamız kötü oldu.
C'est dommage que Meredith et moi déménagions à Boston.
Bu kötü oldu.
C'est mauvais.
Çok kötü oldu.
Oh, bien, sur?
Sonu kötü oldu.
Il a eu une bien triste fin.
Ama kapının kapanması kötü oldu.
Dommage que la porte soit fermée.
Partime teşrif edemeyeceksin yani. - Kötü oldu.
Tu vas rater ma nouba.
- Kötü oldu, babası.
- Dure pause, papa.
Nihayet hayalindeki yere sahip olduğunun farkına vardın. Hapiste iki yıl sekiz ay geçirmem çok kötü oldu.
Bon, c'est dommage, que j'ai dû passer deux ans et huit mois en prison avant.
Bu çok kötü oldu, bir davamız var.
Ohh! C'est trop dommage on a une affaire.
Kötü bir şey olacak dedin, oldu da.
Tu as dit que quelque chose de mal allait arriver, et c'est le cas.
Tabi, kötü anlarım oldu ve seni özledim.
Il y a de mauvais moments, et vous me manquez. Mais ça peut aller.
Çok kötü bir hafta oldu.
Dure semaine.
Kötü bir hafta oldu.
Ca a été une semaine difficile.
Evet, çok kötü bir hafta oldu.
Ouais, et bien, cette semaine a été... difficile.
Sen uyuyakaldığında ve Phillip ve ben seni ararken çok daha kötü bir şey oldu.
Tu vois, quand tu étais endormie, Phillip et moi t'avons cherché, et quelque chose de pire est arrivé.
Çok kötü oldu.
Ça tombe mal.
Aptallık ettim ama her düzeltmeye çalıştığımda daha da kötü oldu.
Je ne voulais pas... c'était stupide...
Evet, epey kötü oldu.
C'était nul.
En kötü ihtimalle kafayı o kadar bozdun ki sonunda oldu işte.
Tu t'inquiètes déjà en pensant au pire des scénarios. tu as fait en sorte que ça arrive.
Daha önce bundan çok daha kötü dayak yediğim zamanlar oldu.
J'ai été frappé bien plus pour beaucoup moins.
- Bu çok kötü oldu.
- C'est dommage.
Declan, aman Tanrım. Çok kötü bir şey oldu.
Declan, oh mon dieu, quelque chose d'horrible s'est passé.
Gerçi bu kötü bir örnek oldu, çünkü çocuklarımı 2004'te bir Sears mağazasında terk edip gitmiştim.
Ce qui est un mauvais exemple parce que j'ai oublié mes enfants à Auchan en 2004
Olamaz, çok kötü oldu.
Oh non, ce n'est pas bon.
Gerçekten çok kötü oldu.
Ce n'est vraiment pas bon.
Ne yani şimdi bu kötü bir şey mi oldu?
Oh et maintenant c'est pas une bonne chose?
Muhetemelen en kötü şey oldu.
Le pire est arrivé.
Bu kötü oldu.
Elizabeth : C'est dommage.
Sarhoş oldu, bize Overboard filmini izletti ve şimdiye kadarki tüm kötü geçmiş sevgililer günlerini anlattı. Hepsi kötü geçmiş.
Elle s'est soulée, nous a fait regarder Un Couple à la mer, et a passé en revue toutes les mauvaises Saint Valentin qu'elle a eues, ce qui correspond à chacune d'elles.
Birazcık onun, ama çoğunlukla sadece çok kötü bir gün oldu.
C'est un peu la sienne, mais par dessus tout c'est juste une très mauvaise journée.
Yaralandığında, sana çok kötü bir şey oldu sandım.
Quand tu t'es fait mal, j'ai pensé que quelque chose allait vraiment t'arriver.
Bu hayatımın en kötü yılı oldu, ve şimdi Avrupa da masadan kalktığına göre, üzgün, yalnız bir yaz geçireceğim.
Cette année a été la pire de ma vie, et maintenant que l'offre de l'Europe est sur la table, Je vais avoir un triste, seule été.
Kötü oldu.
C'est trop nul, hein?
Kötü zamanlarımız oldu ama bizi bu noktaya sizler getirdiniz.
On a souffert, mais on y est
- Kötü bir şey oldu.
Quelque chose est arrivé.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25