Li translate French
5,849 parallel translation
"İki versiyonu da, hem orijinal, hem de Lohan'li."
"Deux versions : l'originale et Lohan."
New Jersey'li olduğunu söylüyorsun ama nasıl inanabilirim ki?
Tu dis être du New Jersey, mais comment puis-je te croire?
Neden birisi öyle olmasa New Jersey'li olduğunu söylesin ki?
Pourquoi quelqu'un prétendrait être du New Jersey si c'était faux?
Senin 70'li yaşlarından bahsediyorum.
Je parlais de tes 70 ;
Vic, ben erkeğim... Wyoming'li.
Vic, je suis un mec... du Wyoming.
Jen'in sevgilisi 20'li yaşlarındayken erkek fahişeymiş. Al işte.
Quand le mec de Jen avait 20 ans, il se prostituait.
Sadece bir dakikanızı ayırıp bir yedek kulübesinde oturduğunuzu hayal edin ve sahaya karşıdan bakıp karşı kulübede AIDS'li birini görüyorsunuz.
Prenez donc une seconde imaginez-vous sur le banc de touche en train de regarder le terrain, qui est assis sur le banc d'en face? Le sida.
Biraz Hop Li için modunda olabileceğini düşündüm.
J'ai pensé que tu serais partante pour un plat de chez Hop Li.
- 20'li yaşlardayım.
Je suis dans ma vingtaine.
Benim büyükannem Kiev'li.
Ma grand-mère vient de Kiev.
Otuz yaşıma girdiğim sene evden ayrılıp Luoyang'a kadar 1000 li'den fazla yolculuk ettim.
L'année de mes 30 ans, j'ai quitté mon village pour me rendre à Luoyang.
Denizde yarım li ötede hareketlenme var.
À tribord, à un demi-li de la flotte, la mer s'agite.
Şu anda Yarasa Adası'ndan yirmi li uzaklıktayız.
On est à 20 lis de l'île.
Gizli Servisler'in yeni başkanı olarak eski görevime yeni birini atamak bana düşüyor.
En tant que nouveau directeur des services clandestins, li me revient de nommer un remplaçant temporaire à mon poste précédent.
hell'kitchenda paranormal bir kaçış, 20 li yaşlarda bi kadın.
La piste à Hell's Kitchen, on a un code 20 sur elle.
Southcliffe'li adamımız kamera karşısında diyeceğiz.
Notre type de Southcliffe, face caméra, personnel.
Kurbanın ismi Li Zhao. Kırk yaşında ve iş için Manhattan'da olduğunu öğrendik.
On a identifié la victime, Li Zhao, 40 ans, apparemment à Manhattan pour affaires.
Tanrım! 20'li yaşlardayken 68 yaşında biriyle mi seviştin?
Mon Dieu, tu as couché avec une femme de 68 ans quand t'avais la vingtaine?
Yakın zamanda, 20'li yıllara, 50'li yıllara ve 70'li yıllara gittim.
Jusqu'à présent, j'ai été dans les années 20, dans les années 50, les années 70.
En azından, beni uyandırana kadar 70'li yıllardaydım.
Du moins, j'étais dans les années 70 avant que tu me réveilles.
Genç bir erkek. 20'li yaşlarda. Kan kaybından ölmüş. Koçu onu tüm dişleri yere dökülmüş vaziyette bulmuş.
Jeune homme dans les 20 ans, mort d'une perte de sang, trouvé dans son lit avec toutes ses dents par terre.
80'li yıllarda televizyondaki babalar böyleydi.
Dans les années 80, c'étaient eux * les pères à la TV.
Eylül'ün 8'i, 1980'li yıllardı.
C'était le 8 septembre 1980 quelque chose.
Ama Adam Kermie'li olanı seviyor.
Mais Adam aime Kermie.
Sana karşı, büyük "T" li tanık. Belki.
Contre vous, un témoin capital.
Her yaşlı insanla "- it" li bir şey vardır.
N'importe quel vieux mot en "ite".
80'li yıllardı.
C'était dans les années 80.
1920'li yıllardan.
Ça date des années 2000.
Eğer NSA'li dostumuzu bulursak ve hâlâ yaşıyorsa bize yardımı dokunabilir.
Si on trouve notre ami l'agent de la NSA et qu'il est toujours en vie, Il peut se révéler utile.
Hell Kitchen'da paranormal bir kaçış, 20'li yaşlarda bir kadın.
La piste à Hell's Kitchen, on a un code 20 sur elle.
Araştırmalara göre, uzun yaşam süreleri nedeniyle..... Amerikalı erkeklerin kariyer değişikliklerini çoğunlukla 20'li yaşlarının orta ve sonlarında gerçekleştiriyorlar.
Des études montrent, qu'en raison de la durée de vie prolongée, le mâle américain est le plus susceptible de changer de carrière à la fin de la 20aine.
Öyle olsa kaç yazar, 35'li.
Yep. Peu importe, 35.
Hayır, Tynnyffer, iki y'li.
Non, Tynnyffer avec deux Y.
Damaktaki ek yerlerine ramusun yükselen uzunluğu ve göğüs kaburgalarının sonlarına göre kurban Beyaz erkek ve 50'li yaşlarının başında.
D'après la structure palatine, la profondeur de la mandibule ascendante et les extrémités des côtes sternales, la victime était un homme caucasien d'une cinquantaine d'années.
Üzerindekine bakılırsa kurban 70'li yıllarda ölmüş.
On dirait que la victime est morte dans les années 70.
Yankee'li bir oğlanın üniformasından bile daha mavi!
Bleu comme un uniforme des Yankee.
Nick striptiz kulübünde ama sadece 20'lerindeki arkadaşlarıyla olmak için 20'li yaşlardaki birinin yapacağı normal bir şey yapıyor.
Nick c'est un club de striptease, mais il est juste un mec normal, dans la vingtaine, qui veut traîner avec d'autres mecs dans la vingtaine.
Gerard Watts, 50'li yaşlarda Judith Watts ile evli.
Gérard Watts, 50 ans. marié à... Judith Watts.
Um, İspanyol... 20'li yaşlarda, sıska.
Hispanique... la vingtaine, plutôt maigre.
WiFi'li yeni bir arabayladır eminim.
Dans une voiture neuve avec la WiFi, je pari.
50'li yaşlarında.
Dans leurs cinquantaines.
Ben de çimleri biçip, AIDS'li bebeği büyüteceğim.
Et je tondrai la pelouse et m'occuperai du bébé SIDA.
Bunu neden biliyorsun? Çünkü 50'li yıllarda onların denekleriydim.
Parce que j'étais leur cobaye dans les années 50.
Şansım varmış ki Çin'li bir balıkçı teknesi beni kurtardı.
Heureusement, j'ai été sauvé par un navire marchand chinois.
Pawnee'li seçmenler Leslie Knope'u...
Les électeurs de Pauwnee ont enlevé Leslie Knope...
Bence oraya ne lazım, aslında, Maket bir li'l Sebastian!
Et tu sais je pense qu'elle a besoin, c'est d'un Little Sébastien en papier mâché!
Altınına hiç dokunmadım, seni Medici'li kaltak.
Je n'ai jamais touché votre or, sale pute de Médicis.
- Ücretsiz WiFi'li espresso barımız!
Notre bar à espresso avec le WiFi gratuit!
Mermaid'li bir şeydi.
On peut s'introduire chez lui, prendre un échantillon.
Bunların dışarda, bu adamın seçtiği hedefler. 197 00 : 09 : 23,808 - - 00 : 09 : 28,911 20'li yaşlarının başında. Esmer ve birinci katlarda yalnız yaşayan kadınlar.
À part être le type de ce mec... petite vingtaine, célibataire, brune, vivant seule dans un appartement au premier étage.
WiFi'li.
Scion noir 2014. avec la WiFi.