Lütfen translate French
188,981 parallel translation
Lütfen.
S'il te plait
Lütfen motor odası tam altımızda.
S'il te plait. La salle des machine est juste derrière nous.
Ilian, Lütfen bunu yapma.
Ilian, s'il te plaît ne fais pas ça.
Lütfen kısık seste giydir.
STP garde tes reproches pour toi.
Lütfen git Major.
Allez, Major.
Selam, ben Patricia. Bip sesinden sonra mesajınızı bırakın lütfen.
Vous êtes bien sur le répondeur de Patricia.
Yüce Tanrım, lütfen anneme saygısızlık ettiğim için beni affet.
Seigneur, pardonne-moi d'avoir été méchante avec maman.
Lütfen beni burada bırakma.
Ne me laisse pas ici.
- Bir saniye lütfen.
- Coucou!
Lütfen!
Je vous en prie!
- Lütfen.
- S'il vous plaît.
Dur, lütfen. Yapma.
Attendez, non.
Dinle, telefonunu kullanabilir miyim lütfen?
Je peux utiliser votre téléphone?
Lütfen.
Je vous en prie?
Lütfen odamı açar mısın?
Vous pouvez m'ouvrir?
Lütfen.
Non?
Arkadaşlar, lütfen. Bugün iki kez dayak yedim. İki kez.
Non, je me suis fait tabasser deux fois déjà.
Lütfen bebeğim, güvercinleri rahat bırak.
Laisse donc les pigeons tranquilles!
Lütfen düzenli bir şekilde çıkışlara gidin!
Rejoignez les sorties sans paniquer!
Sen... Lütfen git.
Va-t'en.
Arkadaşlar, lütfen. Kiliseye gitmeliyim.
Je dois aller à l'église.
Lütfen onlara söyler misin?
Tu peux leur dire?
- Evet, lütfen söyle.
Oui, s'il vous plaît!
Şimdi son bölüme geçebilir miyiz lütfen?
On peut conclure?
Lütfen... düzelt... 23 yaşında 00 : 00 : 45,497 - - 00 : 00 : 46,596 Ellerim.
S'il te plaît... répare... mes mains.
Herkes lütfen, Lütfen sadece köşelerde dur
Tout le monde s'il vous plaît, s'il vous plaît, restez dans vos coins, et en silence...
Biraz izin verin lütfen.
Laissez-nous, s'il vous plaît.
- Will, oturur musun lütfen?
- Tu peux t'asseoir?
- Evet. - Lütfen bekleyin.
- Veuillez patienter.
Ama senden rica ediyorum lütfen hıncını Marco'nun ilçesinden çıkarma.
Mais, s'il te plait, ne t'en prends pas à la ville de Marco.
Evet, Fransızca olayına dönsek, lütfen?
Oui, on peut continuer?
Lütfen.
S'il te plaît.
Lütfen anlat.
Dis-le-moi, je t'en prie.
Lütfen, bunu konuşalım.
S'il vous plaît... parlons-en.
- Anya lütfen.
- Anya, je t'en prie.
Başka bir tane göster, lütfen.
Montre-m'en un autre, s'il te plaît.
Beş, lütfen cevap ver.
Cinq, stp réponds.
Lütfen o şeyi yeniden açtığını söyleme.
Ne me dites pas que vous l'avez réactivé.
- Evet, tuzsuz lütfen.
Non salé, je vous prie.
Lütfen başlayamaz mıyız?
On ne peut pas plutôt commencer? Allez.
Lütfen doğru bir dağıtım yapın.
Partagez en conséquence s'il vous plaît.
Ayağınızı nereye bastığınıza dikkat etin, lütfen.
Regardez où vous marchez.
Lütfen... bizden vazgeçme.
S'il vous plaît... ne nous abandonnez pas.
Lütfen yüz tanımlamanızı yapmama izin verin.
Laissez-moi prendre votre empreinte faciale.
Lütfen kasanıza kadar size eşlik etmeme izin verin.
Permettez-moi de vous escorter jusqu'à votre dépôt.
Başaramadığım için özür dilerim ama lütfen Ambrosia'nın hayatına mal olmasına izin vermeyin.
- Désolé d'avoir foiré, mais ne laissez pas Ambrosia le payer de sa vie.
Lütfen rahatınıza bakın, bir süre burada kalabilirsiniz.
Je vous en prie, installez-vous confortablement. Vous pourriez rester un moment.
- Dur, ona zarar verme lütfen.
Attends! Ne la blesse pas, s'il te plaît.
♪ Bir tilki yakalayacağız ve Onu bir kutuya koy lütfen
♪ Nous attrapons un renard que nous enfermons ♪ ♪ Et nous le laissons partir ♪
Lütfen bu herifi bağırsakta bırakır mısın
Avec plaisir.
Seth, lütfen! - FBI yorum yapmıyor.
- Le FBI se tait.
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
lütfen dur 103
lütfen yardım edin 168
lütfen acele edin 66
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
lütfen dur 103
lütfen yardım edin 168
lütfen acele edin 66