Makine odası translate French
90 parallel translation
- Hayır, Makine Odası'nın karşısında.
- Non, par là.
Bay Reeves, sizi makine odasında sizi bekliyor.
M. Reeves est dans l'atelier d'usinage.
Makine Odası, göster kendini!
En avant toute!
"Makine odasında yapıp, dışarı çıkardıkları bir alet ile..." "...
Avec un outil construit à l'atelier et sorti en cachette,
Makine odası?
Salle des machines!
Kirk'ten makine odasına.
Kirk à l'ingénierie.
Güvenlik, izinsiz şahıs makine odası bölgesinde.
Sécurité, l'intrus est dans la section ingénierie.
- Makine odası.
- Ingénierie.
Makine odası, statü raporu.
Ingénierie, tableau de la situation.
Spock'tan makine odasına.
Spock à ingénierie.
Makine odası da su altında olmalı. Orası temiz.
Si le couloir est inondé, la chambre doit l'être aussi...
Dün geceyi anımsıyor musun, makine odasına girmiştim? Monitörle oyunuyordun,
Hier, quand je suis entré dans la cabine de projection, vous manipuliez les écrans.
Dosdoğru makine odasına in, onlar yokmuş gibi davran.
Vous, descendez aux machines. Mais l'air de rien.
Bu adamı herkes bozgunculuğuyla bilir. Makine odasından çok veznede durur.
L'homme est un querelleur notoire, il est plus à la caisse que dans la chambre des machines.
Makine odası!
Salle des machines!
- Makine odasından Scott'ım.
- Je suis Scott, de la salle des machines.
Bay Hulk, makine odasında Gremlins var.
M. Hulk, il y a des Gremlins en cabine. Pouvez-vous nous aider?
Sinemaya gidince soğuk içecek, sıcak mısır ve canavarsız bir makine odası beklerler.
Ce qu'ils veulent, c'est des sodas, du pop-corn, et aucun monstre dans la cabine de projection.
Makine odasından köprüye.
Salle des machines à passerelle.
Makine odasına bak.
- Pas le temps!
Makine odasında sızıntı var.
La salle des machines a une fuite!
Şimdi ne? Davetsiz misafirler. Az önce, dört tane Kyrianlı Makine odasına ışınlandı.
Quatre Kyriens se sont téléportés dans la salle des machines.
Bir gurup Kyrianlı, Makine Odası'na girdiler.
Un groupe de Kyriens s'est introduit en salle des machines.
Makine Odasını göster.
Salle des machines.
Gemiye çıkar çıkmaz... makine odasına doğru gidin.
Dès que vous obtenez à bord... Dirigent directement vers la salle des machines.
Makine odası haftalardır Kestrel ayarlarını bekliyordu.
La salle des machines a besoin des paramètres Kestrel des deux dernières demaines.
Sağda yükselen bina bir makine odası içeriyor ve park alanının ventilasyon sistemini.
( Voix de Carla ) - La surélévation correspond à un local technique et de l'autre côté, au système d'aération des parkings.
Bu şey sadece makine odasını almadı. Bir parçası doğrudan slip-field jeneratörünü vurdu. Şayet Slipstream'a geçersek
Non, le trou noir n'a pas fait qu'engloutir l'atelier, il a abîmé le champ de protection du générateur, si on passe en hyper propulsion...
Makine odasında vals mi yapacaksın? Arka ayakları üzerinde yürüyen koyunlar gibi.
Tu ressemblerais à un mouton dansant entre les machines.
Lokomotif, yön bulma, yaşam alanları, makine odası bomba bölmesi ve silah kontrol modülü.
La locomotive, la navigation, les quartiers, l'ingénierie, le compartiment des bombes et enfin le module de contrôle des armes.
- Sen bir de makine odasını gör!
- Tu devrais visiter la salle de moteurs..
Alt-makine odasına gidip ana valfi kapatacağım ve basıncı arttıracağım.
Je vais dans l'ex-salle des machines fermer la vanne centrale et stopper la pression.
Burası makine odası. Bilyelerin böyle olmamalıydı. Ama bu yıl yeniletecek imkanımız yok.
La coque est fatiguée, mais le budget est serré cette année.
Heihachi, makine odasına gider misin?
Hehachi, occupe-toi de la machinerie. - D'accord.
Scott ve Liam, makine odasında ;
Scott et Liam dans la salle des machines,
- Makine odası nerede?
- Où est la salle des machines?
Yine makine odasına mı gidiyorsunuz?
Vous retournez en salle des machines?
Makine odasından resetlemen gerekiyor.
Tu dois les redémarrer dans la salle des machines.
Makine odasına.
Dans la cabine de projection.
Makine odası. Asansörün kontrol sistemi orada.
C'est la salle des machines où il y a le système de contrôle de l'ascenseur.
Anlamı ya en üst kattan ya da bir üstündeki makine odasından düşmeliydi.
Ce qui veut dire qu'elle a dû tomber du dernier étage ou de la salle des machines.
Maruananı, asansör makine odasında bulduk. Ayrıca orası, Patty'nin cesedinin, asansör boşluğuna atıldığı yer.
On a trouvé votre petit bout de joint dans la salle des machines, où on a aussi trouvé des morceaux du corps de Patty broyés dans la cage d'ascenseur.
Belki Patty seni yakaladı arabasını çizdin çabuk bir fırt çekip, rahatlamak için makine odasına döndün.
Peut-être que Patty vous a surpris, vous avez rayé sa voiture vous êtes revenu dans la salle pour une taffe rapide et vous aérer,
Beni dinle. Seni incitecek bir şey yaptıysam özür dilerim ama şimdi makine odasına gidip
Quoi que j'aie fait, je m'en excuse.
- Makine odası, çabuk!
- Salle des machines!
Makine odasına ilerliyorum. 3.
J'approche de la salle des machines, niveau trois.
Ekibimi makine odasına yönlendiriyorum,
Agent Semple, j'envoie mes hommes à la salle des machines.
Onları makine odasında kullandık.
Il a un côté Monsieur Tout le Monde.
Futbol toplarını boyayıp, makine odasının değişik yerlerine koyduk.
Son accent y est peut-être pour quelque chose.
Tüm bilim, makine ve denetleme personeli toplantı odasına.
Prière à tout le personnel de se connecter à la salle de briefing.
Makine Dairesinden ışınlama odası 3 e.
Ingénierie à salle de téléportation 3.