Nefes alamıyor translate French
333 parallel translation
Nefes alamıyor musun? Bir yerin ağrıyor mu?
T'as mal?
Galiba nefes alamıyor.
Il ne respire pas.
Nefes alamıyorum... Ağrıyor!
Mon cœur, je ne peux pas respirer, j'ai mal!
O da nefes alamıyor.
Lui non plus ne peut pas respirer!
Bir ayda iskelete dönmüş. Nefes alamıyor.
En un mois, c'est devenu un squelette et il respire à peine.
- Nefes alamıyor musun?
Pouvez-vous respirer?
Çok iyi nefes alamıyor değil mi?
Il ne respire pas très bien, n'est-ce pas?
Nefes alamıyor.
Il a du mal à respirer.
Nefes alamıyor. Hava verin biraz.
J'ai besoin d'air.
- Nesi var? - Nefes alamıyor.
Elle ne peut pas respirer.
Nefes alamıyor.
- Je l'ignore. Asphyxie.
Geldiğinden beri komadan çıkamadı ve dış müdahale olmadan nefes alamıyor.
Elle est restée dans le coma et ne respire pas normalement.
İnsan nefes alamıyor.
On a du mal à respirer.
Bu berbat yalan yüzünden yaşayamıyor ya da nefes alamıyorum.
Je peux plus vivre ni voir le jour a travers cet affreux mensonge.
- Nefes alamıyor.
- Arrêtez. Il étouffe.
Ne oldu, nefes alamıyor musun?
Qu'est-ce qui se passe? T'as du mal à respirer?
Nefes alamıyor!
Elle respire plus.
- Bence iyi nefes alamıyor.
- C'est sûr? II n'étouffe pas?
Nefes alamıyor musun?
Tu ne peux pas respirer?
Nefes alamıyor.
Il étouffe.
Nefes alamıyor.
Il n'arrive pas... à respirer.
Kahretsin, nefes alamıyor. Nefes alamıyor!
Vite, il peut plus respirer.
Nefes alamıyor! Bak, babam ölüyor!
Vite, mon père est en train de crever!
- Gert hala neden nefes alamıyor? - Bilmiyorum.
- Pourquoi tante Gert respire mal?
Nefes alamıyor.
Elle ne respire plus.
- Yardım lazım. Bay Arden nefes alamıyor!
M. Arden est en train de s'étouffer.
- Nefes alamıyor.
- ll s'étouffe.
"Bazen bu botlar gibi senin hatıran da... "... kalbimi çok acıtıyor. Nefes alamıyorum.
Parfois ton souvenir, comme ces bottines, me serre le coeur jusqu'à étouffement.
Nefes alamıyor.
Elle suffoque!
- Nefes alamıyor.
- Crise d'asthme.
Mesas nefes alamıyor!
Tyldus, Mesas ne peut plus respirer.
Çabuk olun, nefes alamıyor.
Il peut plus respirer. - Poussez-vous!
Nefes alamıyor ve motor... -... rölantide çalışamıyor.
Le point mort est mal réglé.
O nefes alamıyor!
- Il ne respire plus.
Nefes alamıyorum. Yüreğim daralıyor.
J'étouffe, tout se referme sur moi.
- Pek iyi nefes alamıyor...
- ll respirait pas trop bien...
Nefes alamıyor.
Il respire pas.
Nefes alamıyor.
Il n'arrive pas à respirer.
Nefes alamıyor, Les.
II s'étouffe.
- Acıtıyor mu? - Evet. Nefes alamıyorum.
Ca m'étrangle.
Kendi başına nefes alamıyor.
Il ne peut pas respirer tout seul.
Nefes alamıyor!
Il ne respire pas!
- Nefes alamıyor.
- Il respire pas!
Nefes alamıyor? Yani başı dönüyor göğsü ağrıyor.
Il peut plus respirer, il a des étourdissements, des douleurs à la poitrine.
Nefes alamıyorum. Midem bulanıyor.
Je refuse qu'on me renifle.
Tasmamı sıkıyor, nefes alamıyorum. Korkuyorum.
Il s'en fiche maintenant, mais il me tient si court, je ne respire plus.
Kızcağız nefes alamıyor.
Je vous ai dit de reculer.
Durup dururken sıkıştırıyor, nefes bile alamıyorum.
C'est sûrement mon cœur.
O nefes alamıyor.
Il ne peut pas respirer.
- Nefes alamıyor.
- Il étouffe!
Nefes alamıyor!
Elle ne peut pas respirer!