Ondan hoşlanıyorum translate French
721 parallel translation
Ondan hoşlanıyorum.
( Annie ) Je l'aime.
- Maalesef ben de ondan hoşlanıyorum.
L'ennui, c'est qu'il me plaît aussi.
Ayrıca ilk gelişinde ona oyunlarını okumaya kalkma, olur mu? Çünkü ondan hoşlanıyorum.
Et maman, ne lui lis pas tes pièces dès la 1re fois, parce que, vois-tu, je tiens à lui!
Ondan hoşlanıyorum.
Je l'aime bien aussi.
Kocam 65 yaşında. Bana aşık. Ondan hoşlanıyorum.
Mon mari est âgé, m'aime, et je suis attachée à lui.
- Ama ondan hoşlanıyorum.
- Je me plais avec lui.
- Ondan hoşlanıyorum.
Je l'aime bien.
Ben ondan hoşlanıyorum. Hem neden hoşlanmayayım ki.
Si, je l'aime bien, pourquoi vous dites ça?
Ondan hoşlanıyorum ama bazen beni istemediğini düşünüyorum ve bu beni çok yıpratıyor.
Je l'aime, mais j'ai parfois l'impression qu'il me rejette.
Ayrıca ondan hoşlanıyorum da.
De plus, je l'aime.
Ondan hoşlanıyorum ama...
Pour moi, il est bien mais...
Karım dahil 6 kadını alıp havaya at hangisi tavana yapışırsa, ondan hoşlanıyorum demektir.
Prenez-en six, n'importe lesquelles, y compris ma femme, jetez-les en l'air, celle qui reste collée au plafond sera la bonne.
ondan hoşlanıyorum.
Je l'aime bien.
onunla sadece tesadüfen tanıştım, ama ondan hoşlanıyorum.
Je ne l'ai vu que fort peu, mais je l'aime bien.
Gavrillac'ın kızından hoşlanıyorum. o bir hanımefendi. fakat aldırma. ondan hoşlanıyorum.
Elle a beau être une dame, elle me plaît.
Daha şimdiden ondan hoşlanıyorum.
J'apprécie déjà.
- Ona çok kötü davranıyorsun. - Ondan hoşlanıyorum ama çok genç.
Oh je l'aime bien mais il est trop jeune.
Oh, ondan hoşlanıyorum.
Mais il me plaît.
Ama ondan hoşlanıyorum.
- Elle me plaît.
Uygun mu bilmiyorum ama ondan hoşlanıyorum.
Moi, je l'aime bien.
Michelle çok hoş bir bayan, ve ondan hoşlanıyorum.
Michelle est merveilleuse, elle me plaît beaucoup.
Ne olursa olsun, ondan hoşlanıyorum.
Bref, je l'aime bien.
- Çünkü ondan hoşlanıyorum.
- Parce que je l'aime.
Ondan hoşlanıyorum. Matanzas'lı ve bir Protestan.
Elle est née à Matanzas et elle est protestante, je Srois.
Ama ben ondan hoşlanıyorum.
Il me plaît.
Tevye Bey... Ondan hoşlanıyorum.
Tevye... elle me plaît.
Fakat ondan hoşlanıyorum.
Mais ça me plaît.
Evet, ondan hoşlanıyorum.
Oui, je l'aime bien.
- Ondan hoşlanıyorum, J.J.
- Je l'aime bien, J.J.
Ben Edvard Munch'un hemşerisiyim ve onun iğrenç, korkunç bir adam olduğunu duymuştum. Ama ondan hoşlanıyorum.
Je suis une compatriote d'Edvard Munch et j'ai entendu dire de lui que c'était un homme horrible et affreux.
Ondan çok hoşlanıyorum.
J'ai moi-même de l'affection pour lui.
Ondan çok hoşlanıyorum.
Dan Leeson me plaît beaucoup.
Alaycısınız. Ondan çok hoşlanıyorum.
Tu es cynique, moi je l'aime bien ;
Bense ondan hoşlanıyorum.
Je l'aime assez.
Sadece, ondan çok hoşlanıyorum.
Enfin, je l'aime beaucoup.
- Ondan sahiden hoşlanıyorum ama...
- Oui, je l'aime bien mais...
Bu Hint tarzı selamlamayı her görmemde ondan daha da çok hoşlanıyorum.
J'aime ce salut indien.
Ondan çok hoşlanıyorum.
Que j'estime.
Evet ondan ben de hoşlanıyorum Joey.
Mais si, Joey.
- Evet. Ondan çok hoşlanıyorum.
Je l'aime beaucoup.
Yazık, ondan cidden hoşlanıyorum, ama şimdi muhtemelen beni asla görmek istemez.
Dommage, il me plaît vraiment et il ne voudra sans doute pas me revoir.
Ondan hoşlanıyorum. Çok tatlı biri.
Ce n'est pas juste de l'appeler un plombier.
Evet, Louis. Ondan çok hoşlanıyorum.
Oui, Louis... je l'aime beaucoup.
Ondan hoşlanıyorum, ama...
Je l'aime bien.
Ondan hoşlanıyorsun! - Ona tapıyorum!
- ll vous plaît?
Halen ondan çok hoşlanıyorum, ve bu dostluğu kaybetmek istemiyorum, asla.
Je l'aime toujours infiniment. Et je ne veux pas perdre son amitié. Jamais.
Ondan çok hoşlanıyorum, bizimle oynama.
Je l'adore. Ne vous en mêlez pas.
- Gittikçe ondan daha çok hoşlanıyorum.
- Je m'étais très attaché à elle.
Ondan çok hoşlanıyorum.
Je l'aime beaucoup.
Ondan hoşlanıyorum.
J'ai de l'affection pour elle.
MacDonald, inanıyorum ki birisini tanıyıp güvenebilecek kadar olgunlaştığında elinde olmadan ondan hoşlanırsın.
McDonald, quand on connaît quelqu'un et qu'on lui fait confiance, on ne peut que l'aimer.
hoşlanıyorum 43
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19