Onlara göstereceğim translate French
150 parallel translation
Bir tek şansım kaldı. Eğer Union State'le olan maçımıza çıkarsam, onlara göstereceğim!
C'est juste une occasion ratée il reste encore le grand match de l'Union je vais leur montrer!
Nasıl bir baron olduğunu onlara göstereceğim. Sen bir hırsızsın!
Je veux montrer à tout le monde quel "baron" vous faites!
Onlara göstereceğim. Broadway'in her tarafına benim ismim yazılacak.
Mon nom sera partout dans Broadway!
Ve ne kadar haklı olduğumu onlara göstereceğim.
Je leur apporterai toutes les justifications.
Şimdi bakın. hızla aşağı inip kendimi onlara göstereceğim sonra izimi kaybettirip, buraya döneceğim. Bir yere ayrılmayın.
Je vais montrer le bout de mon nez... puis je les sèmerai et je reviendrai me cacher ici.
Onlara göstereceğim- - Beyler, neredesiniz?
Montrez-leur que...
Onlara göstereceğim.
Et je vais leur montrer.
Onlara göstereceğim.
Ils vont voir de quel bois je me chauffe.
Onlara göstereceğim.
Je vais leur montrer.
Onlara göstereceğim.
Alors je vais leur en faire voir.
Bir sebep olmaksızın dansdan çıkardım ve, "Onlara göstereceğim" derdim.
Comme ça, sans raison. "Je vais leur montrer."
Ama söyleyin Dauphin'e, vakarımı koruyacağım... kral gibi davranıp, Fransa'da tahtıma oturduğumda... büyüklüğümü onlara göstereceğim.
Mais dites au dauphin... que je tiendrai mon rang, et que, comme un roi... j'entends déployer le voile de ma grandeur... quand je me réveillerai sur mon trône de France.
Onlara göstereceğim. Alçaklar.
Je le buterai, et sa famille avec!
Onlara göstereceğim!
Je vais leur montrer!
Oraya uçup, Leo'nun mektubunu onlara göstereceğim.
Je vais aller là-bas et lui montrer la lettre de Leo.
Ama onlara göstereceğim.
Mais ils verront.
Onlara yetişkin bir adamın ne düşündüğünü göstereceğim.
Je vais leur dire à quoi pensent les hommes!
Ama onlara gününü göstereceğim.
Je vais passer une pub dans chaque journal.
Şimdi onlara keman nasıl çalınır göstereceğim.
Je vais leur montrer comment on joue du violon.
- Bunları idari yemek odasına götüreceğim Bunları göstereceğim onlara
Attendez que la direction les ait entre les mains et ils verront!
Umarım diner, yarın onlara Washington'ı göstereceğim.
Je leur ferai visiter Washington demain.
Dolapta sürekli süt olur. Onlara çocuğuma nasıl baktığımı göstereceğim.
Ils croient pouvoir me dire comment m'occuper de mon fils!
Onlara günlerini göstereceğim.
Ca va barder!
Onlara değerli olduğumu göstereceğim
Montrer ce que je vaux
Ama kendime güvendiğimi Göstereceğim onlara
Par ailleurs, vous pouvez le voir j'ai confiance en moi
Demokrasinin ne olduğunu size göstereceğim ; Şu Yerli'yi görüyor musun? Her nereye gitmek istiyorlarsa onlara izin var bu toprakların sahibi gibi ya da beyaz adam gibi.
La Démocratie, c'est de laisser courir cet Indien comme si le pays était encore à lui.
Onlara kim olduğumu göstereceğim. Yer aç, dostum.
On va leur présenter le petit.
Onlara günlerini göstereceğim.
Je transfere. Je les ferai tourner en bourrique.
Peki onlara ne sebep göstereceğim?
Que vais-je leur raconter?
Büyük bir midye siparişi geldi. Onlara numuneleri göstereceğim.
On m'en a demandé, je vais leur montrer ce qu'on a.
Onlara sonuç göstereceğim.
Je leur montrerai.
Onlara sonuçlar göstereceğim.
Ils auront des résultats.
Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim.
Je leur montrerai qu'on peut domestiquer ces créatures.
Lanet olası yüzsüzler! Günlerini göstereceğim onlara.
Le culot de ces peigne-culs!
- Onlara gününü göstereceğim
- Ce sera fait.
Sana bazı resimler göstereceğim, onlara çok iyi bak.
Je vais te montrer des photos, regarde-les attentivement.
Onlara bir Amerikalı yabancı topraklarda nasıl bayrak dikiyor göstereceğim!
Quoi? Je vais leur montrer comment un Americain plante son drapeau... en territoire etranger!
Eğer cadı istiyorlarsa, onlara cadıyı göstereceğim.
Ils veulent une ensorceleuse... je me ferai sorcière.
Buraya geldiklerinde, onlara tamamen ve kesinlikle'zırdelini'nin ne anlama geldiğini göstereceğim.
Ils verront ce que c'est, un fou ravagé!
Ben de onlara görmek istemeyecekleri bir şey göstereceğim.
Je leur montrerai un truc qu'ils ne tiennent pas à voir.
Nereye gidersem, onlara gününü göstereceğim.
Je botte des culs partout où je vais.
Lordum, onlara hak ettikleri muameleyi göstereceğim.
Je les traiterai selon leurs mérites
Ama şimdi göstereceğim günlerini onlara
Mais aujourd'hui, je les fais payer
Onlara göstereceğim.
Ils verront tous que je ne suis pas fini.
Onlara kara koyunun ne yapabileceğini göstereceğim.
Maman, j'ai la tête qui tourne à cause de cette fausse neige.
- Evet! - Onlara göstereceğim.
Je vais me les faire.
Onlara bundan kurtulamayacaklarını göstereceğim bunun ne demek olduğunu.
Je vais leur montrer qu'ils n'emporteront pas au paradis le genre de truc qu'ils ont fait à ce gosse.
Onlara neden seni dinlemeleri gerektiğini göstereceğim!
Et je vais leur montrer qu'ils devraient le faire!
Onlara neyin boktan olduğunu göstereceğim şimdi.
- Je vais leur montrer, moi, ce qui est chiant.
Bu gece onlara gerçek Cadılar Bayramını New York'ta göstereceğim.
on va au défilé de halloween.
Benim gibi bir kraliçeye işkence çektirmek ne demekmiş göstereceğim onlara. Önümde diz çökecekler.
Et je leur ferai payer d'avoir laissé une reine à genoux implorer grâce en vain.
göstereceğim 43
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21