Onlara iyi bak translate French
113 parallel translation
Onlara iyi bak.
Tu en prendras soin?
Onlara iyi bak.
Prends-en bien soin.
- Onlara iyi bak.
Prenez soin d'eux.
Onlara iyi bak, ikisine de.
Sois un bon fils... pour tous les deux!
Onlara iyi bak Kiley.
Regardez-les bien, Kiley.
Onlara iyi bakın.
Veillez à son bon entretien.
Onlara iyi bak. Ne yaptıklarını bilmezler.
Occupe-toi d'eux, ils ne savent plus ce qu'ils font.
Onlara iyi bak.
Veille sur elles.
- Onlara iyi bak, tamam mı? - Bakarım.
Prends bien soin d'eux!
Onlara iyi bak.
Prenez-en soin.
Onlara iyi bak.
Veillez sur eux.
Senin ailen. Onlara iyi bak
C'est ta famille, occupe-t'en.
Kadınlar onun arzularını tatmin eder buna karşılık da onlara iyi bakılır.
Elles répondaient à ses moindres désirs et étaient bien traitées.
Onlara iyi bak.
Prends bien soin d'eux.
Onlara iyi bak.
Zach, prends soin d'eux.
Onlara iyi bakın, beyler.
Regardez bien, messieurs.
Onlara iyi bakın.
À toi de t'en occuper.
Amcam onlara iyi bakıyordur.
Tonton prendra bien soin d'elles.
Onlara iyi bak, Gideon, olur mu?
Prends bien soin d'eux, d'accord?
Onlara iyi bak.
Prends-en soin.
Onlara iyi bak, sakın bir şey söyleme, tamam mı?
Prenez soin d'eux, d'accord? Ne leur dites rien.
Kaptan, onlara iyi bak.
Capitaine, prends soin de lui.
Onlara iyi bak.
Prends-en grand soin.
Lütfen onlara çok iyi bakın.
Soignez-les bien.
Kamp girişine geldiğimizde birlikteki en iyi takımın bakışını verelim onlara!
Montrons-leur... quelle est la plus belle unité du Corps!
Bak, onlara dokun. İyi yapılmışlar fakat onlarda yanlış olan bir şeyler var.
Touchez... lls sont fins mais ils ont un défaut.
Onlara iyi bir şaplak vur ve olanlara bak!
Tenez.
- Onlara iyi yemek olmaya isteklisin bakıyorum.
Tous ces soucis me rendent malade.
Tabii, çünkü baba burada ve onlara çok iyi bakıyor.
C'est parce que papa est là pour prendre soin d'eux.
Bak, sana tavsiyem, onlara biraz daha iyi davranmalısın.
Ecoutez, si vous voulez leur accord, il faudra les traiter autrement.
Bak, Carla. Diyelim ki, bir adam komşusunun karısına duyduğu arzudan dolayı onlara iyi davranıyor.
Disons qu'un homme qui veut bien se conduire désire la femme de son voisin.
" Onlara iyi bakıyor musun?
" Tu en prends soin?
Ben de "Onlara çok iyi bakıyorum, anne." dedim.
"Non. J'en prends bien soin, maman".
Sana bazı resimler göstereceğim, onlara çok iyi bak.
Je vais te montrer des photos, regarde-les attentivement.
Onlara iyi insanlar gibi bakılıyor saygı gösteriliyor. Ölü doğmuş bir buzağı gibi.
Ils ont l'air de gens bien et sont respectés de tous, mais cette famille est comme un veau mort-né.
Onlara iyi bak, tamam mı?
Occupe-toi d'elles.
Duyuyor musun? İyi bakılsın onlara, çünkü çağın kısa ve özlü biçimde aktarılmasını sağlar onlar.
Traitez-les bien car ils sont l'abrégé la chronique concise de l'époque
Zaman lazım onlara. Fakat şimdi bakınız, daha iyi çıkmaya başladılar.
Les miens montent, il leur faut du temps!
Bakın... Daha iyi bir fikriniz yoksa, birisi caddeye ulaşıp yardım çağırmalı. Onlara görünmeden dışarı çıkmanın tek yolu asansör boşluğu.
regardes... si personne n'a rien trouvé de mieux, un de nous devra courir dans la rue chercher des secours le seul moyen que je connaisse d'échapper a ces choses est la cage d'ascenseur.
Bana anlattığına göre, siz ve aileniz onlara gerçekten iyi bakıyormuşsunuzdur.
Elle m'a dit que votre famille s'était bien occupée d'elle.
Bak... Bu hafta içinde onlara bir cevap vermeliyim. Bu yüzden iyi düşün...
Je dois répondre cette semaine, alors... décide-toi.
Millet bana ülke cehenneme gidiyor dediklerinde onlara her zaman iyi gençlerin Beş Nokta'da..... çıkarmış oldukları zor işlere bakın derim.
Vous savez, quand les gens se plaignent que le pays s'en va à la dérive Je leur dis toujours, vous devriez voir tout le boulot..... qu'abattent mes p tits gars dans les Five Points.
Ben onlara çok iyi bakıyor olacağım.
Je ferai en sorte qu'elles soient bien soignées.
Evet, iyi bakın onlara.
Oui, occupez-vous bien d'eux.
Ve gelecek için onlara biraz daha iyi bakın, tamam mı?
Vous devriez mieux vous en occuper.
Bak, kız ve l şu anda iyi geçinmek olmayabilir, ama ben cehennem onlara herhangi bir zarar istemiyorsanız gibi emin olun.
Écoutez, les sœurs et moi ne nous entendons pas, en ce moment, mais je ne leur veux aucun mal.
Yarınki idamlarına kadar onlara iyi bakın.
Justement, cet endroit était appelé le comptoir des tortures.
Onlara iyi davranın. Bakımdan geçirin. Protokol droidinin de hafızasını silin.
Prenez soin d'eux.
9 Ocak 1959 Fidel Castro Havana'ya giriyor Onlara iyi bakın.
9 Janvier, 1959 Fidel Castro entre dans La Havane
Kanıtlara bakıp, inceledikleri için değil de onlara "öyle olduğu" söylendiği için inançta iyi bir şeyler olduğunu düşüneceklerdir.
Je ne vois pas quel sera l'avenir de ce monde si des personnes continuent à penser de la sorte.
Onlara burada iyi bakıyorlar.
Ils prennent soin d'eux.
iyi bakalım 18
iyi bak 101
iyi bakın 37
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
iyi bak 101
iyi bakın 37
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bakar mısın 103
bak ne diyeceğim 537
bakmadım 27
bakalım neler olacak 16
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bakayım 533
bak baba 73
bakmak yok 20
bak ne diyeceğim 537
bakmadım 27
bakalım neler olacak 16
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bakayım 533
bak baba 73
bakmak yok 20