Bakın şimdi translate French
1,669 parallel translation
Bakın şimdi, lanet olsun.
Écoutez-moi bien.
Bakın şimdi, Chevy buraya bir şeyi görüşmek için geldi.
Chevy est venu discuter de quelque chose.
Bakın şimdi. Young-goon'un neden teskin odasında olduğunu biliyor musunuz?
Qui peut nous dire pourquoi Young-goon est dans une salle de réadaptation?
Bakın şimdi, bunun saha olduğunu düşünün.
Bon, ça, c'est le terrain.
Bakın şimdi.
On va se marrer.
Bak şimdi, Eric'in yanına gidecek ona Meksika'ya gidip o aptal savaşa katılmayacağını ve celpte yazanların umurunda olmadığını söyleyeceksin.
Voilà ce que tu vas faire. Tu regardes ton frère en plein dans les yeux et tu lui dis que tu vas passer la frontière mexicaine. Et que tu refuses de partir avec lui, te battre pour rien.
Şimdi bakıp "Bunu sen mi yaptın?" diyorsun.
Maintenant, on se dit : "Est-ce lui le coupable?"
Pekâlâ, bak şimdi, sadece bir "Dönüş" var ve o da kralınki değil... Jedi'ın dönüşü.
D'accord, écoutez il n'y'a qu'un seul "Retour", ok, et c'est pas celui du "Roi", c'est celui du "Jedi".
Ve şimdi nadiren denk gelen yakın plan bakış atalım California peygamber devesi Karidesinin yerel yaşamına.
Et, maintenant, un aperçu très rare de la vie domestique de la mante crevette de Californie.
Ve şimdi bulunduğu yere bakın.
Regardez où il est maintenant.
Bak şimdi. Bu para sana Harvard'ın yolunu açacak.
Écoute Avec cet argent, tu pourras aller à l'unif.
Bak genç dostum. Şimdi sakin olacaksın tamam mı?
Écoute, bonhomme, tu dois te calmer, d'accord?
Şimdi bakın, eğer bunu beyaz biri yapsaydı...
- Si un Blanc avait fait ça... - Voyons.
Ok, bakın, şimdi olduğunuz yerde kalıyorsunuz!
Bon, écoutez... Ne bougez pas d'ici.
Şimdi sadece benim gözlerime bakın lütfen!
Maintenant, s'il vous plaît, regardez directement dans mes yeux.
Ve şimdi bana bak, en iyi arkadaşın.
Et là, regarde. Moi, ton meilleur ami, je suis ton prisonnier.
Bak yine başını belaya soktun ama şimdi buradayım.
- Moi je t'avais dit la dernière fois...
Şimdi bakın ama yarım saat içinde hepiniz yataklarınıza.
Après, il faudra aller au lit, dans une demi-heure.
Şimdi ülkeye bakın ve arazilere el koyan, sığırları kaçıran gönüllülerin sayısını hesaplamaya çalışın.
Regardez dans tout le pays le nombre de volontaires impliqués dans la saisie des terres. - Pourquoi c'est comme ça?
Bak şimdi, sana basitçe anlatayım. O, sana, ihtiyacın olan ne varsa onu öğretiyor.
En résumé, il t'enseigne tout ce que tu as besoin d'apprendre.
Bak şimdi. Bu Piñata'nın son kaldırışı.
Regarde, ils repassent le porté de mon ami Piñata.
Şimdi para aldı bakın.
Non nous n'avons pas encore reçu l'argent.
Onu unutmamıştı ama Balandju ve Munandjarra'nın yerine şimdi daha dikkatli bakıyordu.
Il ne l'avait pas oubliée mais était devenu plus attentif à Banalandju et Munandjarra, à leurs allées et venues.
Baloncuk yüksek basınçlı çekim kuvvetiyle oluşur, büyüdükçe büyür, ta ki topuğa gelene kadar sonra patlayarak çizmeden dışarı çıkar. Şimdi bakın. Tamam mı?
La bulle est un vide à haute pression qui s'agrandit jusqu'à ce qu'elle arrive au talon et là, la bulle explose.
Ne çaylaksın ya. Bak şimdi...
T'es vraiment nul!
Şimdi bu tarafa bakın lütfen.
Tournez-vous vers moi.
Bak, depoda sigara içme. Şimdi maazallah, Allah korusun her taraf çuval bir tutuşursa bırak dükkânı hanı bile kurtaramayız.
Si un sac prend feu, ce n'est pas le magasin mais tout le quartier qui partira en fumée.
Bak, şimdi iyi taraftasın Christy.
Tu es enfin sortie de là.
şimdi Borris Lidvac'ın sayfasına bakın'sonsuza kadar elveda kanlı'
Maintenant regardez à la page de Borris Lidvac. 'Adieu sanglant
Bak şimdi, benim geldiğim yerde, senin gibi herifler teyp araklarlar, araba araklarlar, her bi şeyi araklarlar. Ve bu da hiç doğru bir şey değil.
Ouais, tu vois, d'où je viens, c'est des gars comme toi qui volent les autoradios, qui volent les voitures, qui volent à peu près tout ce qui n'est pas cloué au sol.
Bak şimdi, şöyle bir araştırdım ve elimizde doktorumsu olan bir tek sen varsın.
J'ai demandé aux alentours et tu es ce qui ressemble le plus à un médecin.
- Attım, attım. Partnerin bakındığını hissettiğinde bir şeyler parçalanıyor. Şimdi, Bayan Dana Fairbanks'le olabilirdim.
Oui je l'ai fait, les choses se gâtent quand ta partenaire s'apperçoit que tu recherches quelque chose de mieux
Evet, şimdi, bakın, eğer, Chernov öldürüldüyse o zaman ortaklarını, öldürülmeden bulmak zorundayız.
Ouais, et si c'est ce qui a tué Chernov on ferait bien de trouver ces associés parce que ce seront les prochains.
Şimdi, etrafınıza bakın ve burada iki grup görüyorsunuz.
Si vous regardez autour de vous, vous verrez deux groupes.
Bak şimdi ilginç bir konuya geldin ama manevi tatminle karın doymaz.
Maintenant, vous devenez intéressant. Mais je peux pas nourrir mes poteaux sans victoires morales.
Şimdi, bak, neden onu kapısını çalmıyorsun ve onu şiir okumaya davet etmiyorsun veya her ne yapmak istiyorsan?
Et l'invité à un récital de poésie, ou une chose qu'elle aime? - Et le symbole?
Okursan cim bakımı icin bir standardımızın olduğunu göreceksin. Şimdi de kırmızı, beyaz, mavi çiçek projesini başlattık.
Si vous le lisez, vous apprendrez... qu'on applique des normes pour l'entretien de la pelouse... et on a récemment commencé un projet floral.
Ama şimdi ona bakın.
Mais, hey, regardez là maintenant.
Şimdi şu adama bakın.
Maintenant, regardez cet homme.
Bak, babamın gitmesine izin verdik, bir hataydı, bu arada. Ve şimdi nerede olduğunu bile bilmiyoruz. Bu arada biz de kendimize bir av bulmalıyız.
tu sais, avoir laissez partir papa était une erreur on n'a pas la moindre idée d'où il est donc en attendant, ça serait bien de trouver quelque chose à chasser ça nous fera pas de mal de vérifier ça
Bakın çocuklar, dün gece ne gördüğümüzü biliyoruz, evde olan şeyi. Ama şimdi web siteniz yüzünden binlerce insan Mordechai'ı biliyor.
regardez, on a tous vu ce qui s'est passé la nuit dernière ce qu'il y a dans la maison mais maintenant, merci à votre site des milliers de personnes ont entendu parler du Mordechai.
Birkaç doktorun bir çocuğun yatağının etrafında durduğu bir fotoğrafa bakıyorum şimdi.
Je suis en train de regarder une foto D'un groupe de médecins se tenant autour du lit d'un enfant
Şimdi şuna bakın,
Mais regardez ça.
Şimdi Marlon West'e bir bakın.
Regardez bien Marlon.
Bakın. Şimdi daha mutlu olduğunu söylüyor.
Il dit qu'il est plus heureux.
Şimdi, bakın.
Bon, écoutez.
Sen nasılsın? Bak şimdi, yatağını bir güzel değiştirelim.
On va d'abord changer vos draps et nettoyer vos vêtements.
Hayır, siteme bakıyorum da eskiden bin arkadaşım varken şimdi bir sebeple sayıları dokuz yüz küsura düşmüş.
- Non, c'est moi, j'avais un millier d'amis sur mon site et je n'en ai plus que 900!
Bak şimdi. Yepyeni kalbimi durduracaksın.
Mon coeur va s'arrêter de battre alors qu'il est tout neuf.
Şimdi kabine bakın. Aynanın sağ üst köşesinde.
Regarde cette table qu'on aperçoit dans le coin supérieur droit du miroir.
Ki şimdi bakıyorum da asıl önemli olan ölümünün kaza olmadığıdır.
Ce n'est pas une mort accidentelle.
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdi değil 438
şimdilik 467
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdi değil 438
şimdilik 467
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ne oluyor 28
şimdi ise 87
şimdi olmaz 798
şimdi ne olacak 465
şimdiyse 77
şimdi hatırladım 246
şimdi git 292
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi ise 87
şimdi olmaz 798
şimdi ne olacak 465
şimdiyse 77
şimdi hatırladım 246
şimdi git 292
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31