English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Onları yakalayacağız

Onları yakalayacağız translate French

133 parallel translation
Bir fikrim var. Ben piyano çalacağım. İnsanlar toplanacak, biz de onları yakalayacağız.
Je vais jouer du piano, ça attirera les gens et nous les trouverons.
Onları yakalayacağız, Bayan. Wilkison.
On les aura, Mme Wilkison.
Yani, sen, ben ve ihtiyar Larry, atlarımıza atlayacağız, oraya gidip yavaşça içeri süzüleceğiz ve onları yakalayacağız.
Alors, toi, moi et le bon vieux Larry, on saute sur nos chevaux, on file là-bas, on s'approche en silence, et on s'empare de lui.
Ama sonra gidecekleri yerde nasıl olsa onları yakalayacağız.
Mais au moment où l'un d'eux arrivera là où ils vont, on les arrêtera.
Yemin ediyorum, onları yakalayacağız!
Je le jure.
Size bunu yapmalarına izin vermeyin. Onları yakalayacağız, Başçavuşum.
Calmez-vous, mon adjudant.
- Şey... Onları yakalayacağız.
- On les aura.
- Evet, şef! - Onları yakalayacağız! - Evet, şef!
Nous sommes les plus forts.
Olumsuz! Olumsuz! - Er geç onları yakalayacağız.
- On les retrouvera bien un jour.
Onları yakalayacağız, değil mi oğlum?
On les aura!
Onları yakalayacağız.
On les aura.
Onları yakalayacağız diye başımıza gelmeyen kalmadı, şimdi onları vuramıyorum, öyle mi?
On s'est donné tout ce mal pour les choper, et je peux pas tirer?
Onları yakalayacağız..
On les aura.
Onları yakalayacağız.
- On les aura.
Onları yakalayacağız.
On les aura, monsieur.
Sonra bizde onları yakalayacağız ve onlarda bize isimler verecek.
Alors on les aura, et eux aussi nous donneront des noms.
Haydi kendi kelimemizi uyduralım! Kendi kelimemizi uyduralım ve onu kullanalım, ve bu sefer onlar biliyormuş gibi yapacaklar ve bizde onları yakalayacağız! Evet!
On invente un mot, on le dit devant eux, ils vont la jouer "on connaît" et ils auront l'air con.
Onları yakalayacağız, tamam mı?
- On va les avoir, Jack.
Onları yakalayacağız... Eski Hobb'u görmeleri için aşağıya yollayacağız..
On se les fait tous pendant une fusillade, et on les expédie au fond de la mer.
Sinyali alır almaz, harekete geçip onları yakalayacağız.
Dès que nous recevons le signal, nous attaquons et nous les arrêtons.
Onları yakalayacağız.
On part à la chasse aux barjots.
Nasıl yakalayacağız onları?
Comment va-t-on les capturer?
Pekâlâ, onları yakalayacağız.
Nous les retrouverons.
İvintiye gidip orada yakalayacağız onları.
On les cueillera aux rapides.
- Tutuklayın onu. Sana onları bu sefer yakalayacağımızı söylemiştim.
- Je vous l'avais dit qu'on les aurait, cette fois!
Onları yakalayacağız!
On les aura.
- Onları yakalayacağız, Başçavuşum.
- On les aura.
- Biraz zor olmayacak mı? Yeterince gizli tutmayı başarırsak onları hazırlıksız yakalayacağız.
Si on se tait, on les devancera.
Biz onları burunlarından yakalayacağız ve kıçlarını tekmeleyeceğiz.
On va les tenir par le nez et leur botter le cul.
- Bu gece onları spotla yakalayacağız.
C'est des éléphants qu'il vous faut!
Amy, dinle. Onları hazırlıksız yakalayacağım.
Amy, je vais les cueillir à froid.
Onları boğazda yakalayacağız, Breed,
On les aura dans le défilé.
Biz gidip onları yakalayacağız.
On va les avoir, hein?
- Onları hazırlıksız yakalayacağız.
On les prendra par surprise.
Onları gördüğümüz anda yakalayacağız.
Quand on les verra, on les aura.
İnan bana, onları tam da istediğimiz yerde yakalayacağız.
Fais-moi confiance, ils sont là où il faut.
Şimdi onları öldüren 2 kişiyi yakalayacağız.
Maintenant, tu vas prendre les deux personnes qui les ont tués.
Tamam. Karargâha vardıklarında onları yakalayacağız.
On les oblige à signer et puis on les coince.
Eğer sizlerden kaçarlarsa, Mike ve ben onları burada yakalayacağız.
S'ils vous echappent, Mike et moi, on les attendra ici.
- Gemi geldiğinde orada olacağız ve daha organize olamadan onları isyan suçundan yakalayacağız.
- Nous les attendrons à l'arrivée... et les prendrons en flagrant délit, avant qu'ils ne s'organisent.
Rusları nasıl yakalayacağımızı, dahası, onları nasıl geçeceğimizi bilmek isteyecektir.
Il voudra savoir comment on peut rattraper les Russes... ou mieux encore, les dépasser.
Bir şekilde onları yakalayacağız.
on les aura.
Onları yukarıda yakalayacağınızı düşünüyorum.
Je crois que vous devriez les arrêter.
Onları bu kez yakalayacağız!
Go!
Onları bu kez yakalayacağız!
Grouillez-vous! On va les avoir!
Pekala, şöyle olacak duvardan sonra da sokağın aşağısından geçecekler ve umarım onları doğru bize gelirlerken yakalayacağız.
Donc, la marche passera de l'autre côté du mur, descendra la rue et nous les choperons venant droit sur nous.
- Onları yakalayacağız.
Si s'en est un, nous le capturerons.
- Onları biz yakalayacağız, değil mi? - Benden uzak dur!
- C'est notre traque, équipier!
Tersini yapacağız ve plana bağlı kalacağız. Onları en savunmasız oldukları yerde yakalayacağız.
Nous les attraperons au moment où ils sont les plus vulnérables, dans les airs!
- Bulunmak istemiyorlarsa onları nasıl yakalayacağız?
- Et on l'attrape comment?
Onları yakalayacağımız yer, Agra.
Agra c'est là où nous les capturerons

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]