Oynamak istiyorum translate French
498 parallel translation
Deniz kabuğu oyunundan biraz daha oynamak istiyorum.
Je veux encore jouer ce tour de passe-passe.
Oynamak istiyorum.
Je veux jouer. - D'accord.
Ama yüzük bulmaca oynamak istiyorum!
Mais je veux jouer à cache-cache.
- Ben de filmde oynamak istiyorum.
- Je veux être dans le film.
Biraz remi oynamak istiyorum.
Dépêchez-vous, je veux jouer au rami.
Oynamak istiyorum.
J'aimerais bien jouer ce soir.
- Bahis oynamak istiyorum. - Eee?
Je veux parier...
Ben kağıt oynamak istiyorum.
J'ai envie de jouer aux cartes.
Eskiden yaptığımız gibi oyun oynamak istiyorum, Anne. Benimle oynar mısın?
Tu veux bien jouer avec moi comme avant?
Oynamak istiyorum.
Je veux jouer.
Ama ben Pollyanna ile oynamak istiyorum.
- Mais je veux jouer avec Pollyanna.
Oynayışını gördüğüm o ilk geceden beri seninle özel bir oyun oynamak istiyorum.
Tu sais... Depuis que je t'ai rencontrée, j'ai envie de jouer avec toi.
Rom. İkisini asla karıştırmam. Ben de oynamak istiyorum.
Je veux jouer avec les tartes, moi aussi.
Unutma, ben de bu oyunda oynamak istiyorum.
N'oublie pas que je veux être de la partie.
Zor kadını oynamak istiyorum, değişiklik olsun.
Je veux te rendre la tâche difficile pour une fois.
Sadece oynamak istiyorum.
Y veux que jouer.
Ve şimdi, eğer hazırsanız, Monsieur Le Chiffre, bakara oynamak istiyorum.
Et maintenant, M. Le Chiffre, je voudrais jouer au baccara.
Yalnızca oynamak istiyorum.
Je veux juste jouer.
Minyatür golf oynamak istiyorum.
Je veux jouer au golf miniature.
69'a oynamak istiyorum. 69'a oynamazsam bu masadaki her şeyi kırarım.
Je mise sur 99, si tu ne veux pas, je te troue le cul.
Sürekli seks yapmak, oynamak istiyorum, yoksa insan bunalır ve niye bunalayım ki?
Je veux baiser tout le temps, toujours jouer, sinon, je déprime. Pourquoi déprimer?
Ben oynamak istiyorum.
Je veux jouer.
- Gel buraya, Enzino - top oynamak istiyorum, top oynamak istiyorum.
- Viens, Enzino - Je veux le ballon, je veux la balle.
Ben de, attın-getirdim oynamak istiyorum ama bu ayakla hiçbir şey yapamam.
Je deviens dingue à attendre. Un type avec un moignon peut pas faire grand-chose.
Ama oynamak istiyorum, ve bugün istiyorum, baba.
- Mais moi, je veux jouer. Et surtout aujourd'hui.
Bu gece yeni bir oyun oynamak istiyorum, Thackery?
- Vous voulez jouer à un nouveau jeu?
Bu sahneyi tekrar oynamak istiyorum.
- Je veux la refaire.
Bu sahneyi tekrar oynamak istiyorum.
Je veux la refaire!
- Şimdi Dorothy'le oynamak istiyorum.
- Je veux jouer contre Dorothy.
Benim son maçım ve temiz oynamak istiyorum.
Je veux le remporter à la loyale.
Amerikanla oynamak istiyorum. Onunla oynayacağım.
Je veux jouer contre l'Américain.
İşe ihtiyacım var ve filminde oynamak istiyorum ama o orospuyla bir daha çalışmam.
J'ai besoin du boulot, je veux jouer dans votre film, mais cette salope, je ne veux jamais retravailler avec elle.
Sokakta beysbol oynamak istiyorum.
Je veux jouer au foot.
- Hayır ama, oynamak istiyorum.
Non! Je veux jouer!
Hoşçakal. Üzgünüm Sam. - Saklambaç oynamak istiyorum.
Adieu.
- Ben oynamak istiyorum.
- J'en ai envie.
Ben şimdi oynamak istiyorum.?
Je veux jouer maintenant.
Sizinle bir oyun oynamak istiyorum.
Je veux jouer un jeu avec vous.
Rolü oynamak istiyorum.
Je veux jouer ce rôle!
Her yarış için en düşük ihtimallere bahis oynamak istiyorum.1'e 50'nin üzerinde, bu hafta Aqueduct.
Je veux parier sur les chevaux à plus de 50 contre 1 toute la semaine.
Frizbi oynamak istiyorum.
Je veux jouer au Frisbee.
Oynamak istiyorum, ama kendim olarak.
Je veux jouer mais je veux être moi-même.
Bebeğim'e oynamak istiyorum. 1000 dolar, 10 kat kazanacak.
J'aimerais mettre 1000 dollars, dix fois sur My Baby, gagnant.
- Herşeyi şey karşılığında oynamak istiyorum...
Je voudrais tout miser sur... sur...
- Ama ben seninle oynamak istiyorum
Je veux jouer avec toi.
Bu yüzden 60 bini bahis oynamak istiyorum.
Je parie pour ça.
Ben oynamak istiyorum.
Je veux jouer, moi.
Ben bir geneleve gitmek istiyorum, kağıt oynamak, içki içmek istiyorum.
jouer aux cartes et me soûler.
Quarterback oynamak ve Super Bowl için forma girmek istiyorum.
Je veux être quarter-back, et prêt pour la super-coupe.
Hayatınızın oyununu oynamak için ayrılmadan önce. Genç askerler, başka bir oyun hakkında konuşmak istiyorum...
Avant que nous n'alliez jouer le match de votre vie, jeunes soldats, je vous parlerai d'un match d'un autre genre.
- Oynamak istiyorum.
- Je veux jouer.