Ric translate French
312 parallel translation
Oturma imkanlarımız kısıtlı
- Et plutôt ric-rac en sièges.
Şanslıydık. Binmeyi başardık.
On a eu de la chance, c'était ric-rac.
Biliyor musun, Ric, o kadar çok patavatsızsın ki.
Rick, tu es d'une maladresse rare.
Sen erişkin bir aptalsın, Ric.
Tu n'es qu'un imbécile immature.
Ric.
Rick!
Dışarıda Bay Ric'in arabasını gördüm.
J'ai vu la voiture, M. Rick est ici?
Kardeşime söylemek için sabırsızlanıyorum, Ric'e.
Je meurs d'envie de le dire à Rick.
Karen, tatlım, iner inmez, sevgili kardeşim Ric'e bir mektup gönder. Acapulco'da Casa Rojo yolunda.
Karen, mon chou, vous enverrez une lettre à mon cher frère Rick, à l'hôtel La Casa Rojo à Acapulco.
Ric kayıp olarak karşımıza çıkacak türden biri değil.
Rick n'a pas l'habitude de disparaître.
Eminim Ric'e bir şey oldu.
Il est arrivé malheur à Rick.
Ve, açıkçası o da Ric'in Acapulco'da olduğunu sanıyordu, çünkü bu mektubu ve düğün armağanı olarak 5,000 $'lık bir çek göndermiş.
Il le croyait aussi à Acapulco car il lui a envoyé une lettre et 5000 dollars.
Evet, o denli yakın değildiler. Aslında, Ric onu hiç sevmiyordu bile.
Ils n'étaient pas proches, Rick ne l'aimait pas.
Adrian onu bir boş zaman uğraşı gibi işletti, Ric ise bundan hoşlanmıyordu.
Pour Adrian, c'était un passe-temps.
Evlenebilelim diye Ric işletmeyi satmak istiyordu
Rick voulait vendre pour qu'on se marie.
Benim için hiç fark etmiyordu, Komiser, çünkü ben çok rahatım, fakat Ric hissett...
Ça m'était égal, Lieutenant, parce que j'ai de l'argent. Mais Rick...
Bay Ric öldü.
Monsieur Rick est mort.
" Kardeşim, Ric, çok özel biriydi.
"Mon frère était un homme d'exception"
Yani, Ric çalışmanızı mı isterdi? Evet.
Il voulait que le travail continue?
O konuda iyiyim Bay Ric'e üzülüyorum, efendim. Biz laboratuardakiler üzüntünüzü paylaşıyoruz.
Vous avez les condoléances de tout le labo.
Tam Ric'in olmasını istediği gibi.
- Rick l'aurait voulu.
Ric çok fazla tehlikeli işlere girişti.
Mais imprudent.
Ric'in büroya tam olarak hangi gün geldiğini hiç anımsıyor musun?
Vous rappelez-vous exactement le jour oû Rick est venu?
İki gün süreyle saklanmağa gitmediyse tabi, ve böyle bir şey ise kesinlikle Ric'in tavrı değil.
Sauf s'il s'est caché mais ce n'est pas son genre.
Evet, bir an için varsayımda bulunalım : Ric tavanı yükseltti. fakat sabitlemedi çünkü arabaya geri dönecekti.
- Imaginons une minute qu'il ait relevé la capote sans la fixer, puisqu il allait revenir.
Ric sağlık saplantısı olan biri miydi? Hayır.
Rick était-il fou de diététique?
Ric herhangi bir garip diyete girmiş miydi?
Suivait-il un régime?
Ric'in günlerce yemek yememesinin bir nedeni var mıydı?
Faisait-il des jeûnes?
Adli tabip Ric'in ölmeden önce iki gündür bir şey yememiş olduğunu söyledi.
Il n'avait rien pris depuis 2 jours avant sa mort.
Bay Ric öldüğünde ikimiz de burada değildik.
Nous n'étions pas là ce jour-là.
Ric Carsini'nin Pazar günü işletmeden ayrıldığını gördün mü?
Vous avez vu Rick quitter le domaine?
Bay Ric'in yaklaşık 12 : 30'da geldiğini gördüm, fakat ayrıldığını hiç görmedim. "
"M. Rick est arrivé à 12h30 mais je ne l'ai pas vu partir."
Eğer bana o Pazar günü Ric'in şarap işletmesinden ayrıldığını gördüğünüzü söylememiş olsaydınız, içtenlikle söylüyorum, hala kuşkularım olacaktı.
Si vous n'aviez pas vu Rick partir dimanche, j'aurais encore des doutes.
Bay Ric'in ölümüyle bir ilgin vardı, değil mi?
Vous êtes mêlé à la mort de M. Rick.
Ama söz konusu olan büyük para.
Mais il y a trop de f ric en jeu.
Para umurumda değil.
Je me fiche du f ric.
Sana geldi, para aldı ve gitti.
Il a pris ton f ric, et il est parti.
Mesain bitiyor olabilir.
Je m'en fous que ce soit ric-rac.
Dinle. Param olmasa anlarım.
C'est pas comme si j'avais pas le f ric.
Bütün parasını bu ekipmana yatırdı. İçine edeceksiniz ha?
Il y a mis tout son f ric, et vous f outez tout en l'air?
Bilirsin, diploma almak. Bol mangır kazanmak. Öyle mi?
A voir un diplôme, f aire du f ric.
İlk altı ay az parayla işletiriz.
On fonctionne ric-rac pendant six mois.
Nick ve...
- Ric
Paramız az olduğu için çocukları yemeyi teklif edecektim..
Comme on est ric-rac, je pensais manger les gosses.
Bu sistemde Token'ın daha iyi not almasının sebebi ailesinin zengin olması.
Si Token a pu faire ce qu'il a fait, c'est parce qu'il est riche. Je puic pas ric e.
The Cars'dan Ric Ocasek'i bilir misin?
Tu as déjà vu Ric Ocasek des Cars?
Ric, kızgın olduğunu görüyorum. Fakat yalan söylemeyeceğim, o küçük bir serseri.
Ric, je sais bien qu'il te vénère... mais je mentirai pas.
- Ne haber, Ric?
- Quoi de neuf, Ric?
Hey, Ric, bu dürüstlük işini çok ciddiye alıyorsun, adamım.
Ric, tu pousses cette histoire de loyauté trop loin.
- Ne haber, Ric? - Ne haber, büyük oyuncu?
- Quoi de neuf, Ric?
Ric'i bulmamız lazım.
Il faut trouver Ric.
Bu kadar!
Ric...
rica ederim 900
richard 1246
rich 83
rico 213
rice 24
rick 547
richie 339
richardson 33
ricky 227
richmond 72
richard 1246
rich 83
rico 213
rice 24
rick 547
richie 339
richardson 33
ricky 227
richmond 72
richards 54
ricardo 44
rickie 27
rica ederim efendim 17
rica ediyorum 101
richard kimble 41
rica etsem 96
rica ederiz 21
riccardo 41
ricco 26
ricardo 44
rickie 27
rica ederim efendim 17
rica ediyorum 101
richard kimble 41
rica etsem 96
rica ederiz 21
riccardo 41
ricco 26