Senden hoşlanmıyorum translate French
393 parallel translation
Ama sırası gelmişken söyleyeyim, ben senden hoşlanmıyorum.
Mais vous, vous ne me plaisez pas.
Bu gece senden hoşlanmıyorum.
Vous n'êtes pas drôle.
- Evet. Senden hoşlanmıyorum.
Vous ne me plaisez pas!
Şu anda senden hoşlanmıyorum, ama ileride bu durum düzelebilir.
Pour l'instant je ne vous aime pas, mais je pourrai m'en remettre un jour.
Senden hoşlanmıyorum Teck, asla da hoşlanmadım.
Je ne t'apprécie pas. Je ne t'ai jamais apprécié.
Senden hoşlanmıyorum.
Vous ne me plaisez pas.
Dinlemeyeceğim! Senden hoşlanmıyorum!
- Assez, je ne veux pas t'entendre.
Senden hoşlanmıyorum.
Je ne t'aime pas.
- Senden hoşlanmıyorum.
- Je ne capte pas.
Senden hoşlanmıyorum, ondan da, sizden çift olarak da hoşlanmıyorum.
Je ne vous aime pas, ni toi ni elle, ni vous deux ensemble.
Artık senden hoşlanmıyorum.
Ça ne prend pas.
Barnaby Fulton, senden hoşlanmıyorum.
- Barnaby Fulton, je t'aime pas.
Sen bir hayvansın. Ben de senden hoşlanmıyorum. Hayvanlar yaşamak için öldürürler, sen de öyle yapıyorsun.
Comme vous dites, pensons au Président d'abord, nous ne comptons pas...
-... senden hoşlanmıyorum gibi değil, kendim için.
Ce n'est pas que vous me déplaisiez, au contraire. Je ne veux pas être importun.
Seni de anlamıyorum ama bu senden hoşlanmıyorum demek değildir.
Je te comprends pas, mais tu me plais.
Tepeden tırnağa. - Ama ben senden hoşlanmıyorum ki.
Mais moi je ne vous aime pas.
Hatta şu an, senden hoşlanmıyorum bile.
Partez, maintenant!
Ben de senden hoşlanmıyorum, kes.
Ni à te blairer. Alors, boucle-la.
Senden hoşlanmıyorum, Şerif.
Tu ne me plais pas, marshal.
Seni tanımıyorum. Senden hoşlanmıyorum da.
Je ne vous connais pas et vous me déplaisez.
Senden hoşlanmıyorum.
je ne vous encaisse pas!
Senden hoşlanmıyorum Eberlin.
Je ne vous aime pas, Eberlin.
Bunun dışında, benden korktuğun için senden hoşlanmıyorum.
Mais surtout, vous avez peur de moi.
Thorndyke, senden hoşlanmıyorum, ama paranı kullanabilirim.
Thorndyke, je ne vous aime pas. Mais j'ai besoin de votre argent.
Senden hoşlanmıyorum ve gitmeni istiyorum!
Vous me déplaisez, disparaissez!
Senden hoşlanmıyorum. Bundan söz ediyorum.
Je ne t'aime pas.
Ve senden hoşlanmıyorum bile.
Toi, je ne t'aime pas.
Michael, artık senden hoşlanmıyorum.
Michael, t'es plus mon copain.
- Senden hoşlanmıyorum.
- Je ne t'aime pas.
Hayır, ben de senden hoşlanmıyorum.
Et je ne t'aime pas non plus!
Senden hoşlanmıyorum, Caulfield.
Je ne t'aime pas.
Senden hoşlanmıyorum.
Je ne vous aime pas.
Senden hoşlanmıyorum bile.
Je ne t'aime pas.
Hey, sen. Sırf senden hoşlanmıyorum diye işimi yapmaktan vazgeçecek değilim.
Même si je vous aime pas, je ferai quand même mon boulot.
Benden hoşlanmıyor gibisin Brenner. Ama sorun değil. Çünkü ben de senden hoşlanmıyorum.
Vous ne semblez pas m'apprécier, j'ai le même sentiment à votre égard.
Ben de senden hoşlanmıyorum.
Je ne vous aime pas non plus.
Senden hoşlanmıyorum.
Je t'aime pas.
Ben de senden hoşlanmıyorum. Benden hoşlanmıyorsun.
Je t'aime pas, tu m'aimes pas.
Dürüst olmak gerekirse, ben de senden hiç hoşlanmıyorum.
Mais c'est un cas de force majeure, alors bavardons.
Senden daha fazlasını istemekten hoşlanmıyorum çünkü... dediğin gibi son zamanlarda hiç resim satamamışsın.
Je ne voudrais pas vous en demander plus... Vous disiez que vous n'aviez rien vendu récemment.
Senden o derece hoşlanmıyorum.
Je t'aime pas tant que ça.
- Senden şimdi de hoşlanmıyorum.
- Tu ne me plais déjà pas.
Ve senden de hoşlanmıyorum... artık.
Et je ne veux plus de toi. Bas les pattes!
seni bu şekilde sevmiyorum, Andre. senden hiç hoşlanmıyorum.
Je n'aime pas du tout te voir ainsi, André.
Senden de hoşlanmıyorum Burdette, çünkü bunlar senin yüzünden.
Et je ne vous aime pas pour tout ça!
Senden hiç hoşlanmıyorum.
Je ne t'aime pas du tout.
- Çünkü senden hiç hoşlanmıyorum.
Vous me déplaisez.
Artık bu işten senden daha çok hoşlanmıyorum. Ama...
Ça ne me plaît pas plus qu'à toi, mais...
Senden hâlâ hoşlanmıyorum.
Toujours aussi filou!
Senden artık hoşlanmıyorum.
Tu ne me plais plus.
- Senden hiç hoşlanmıyorum, Owen.
- Je ne vous aime pas, Owen.
hoşlanmıyorum 33
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26