Tamam oldu translate French
2,187 parallel translation
Tamam oldu, kaldıralım hadi.
C'est bon. On peut lever.
- Ben onunla ilgilenirim. - Tamam oldu.
- Je reste avec lui.
Dur. Ellerini trabzana koy. Tamam oldu.
Mets ta main sur la rampe.
Tamam oldu.
bien sur.
Tamam, oldu.
Là, comme ça.
Tamam, şimdi oldu.
C'est sûr.
Tamam, oldu işte.
Bien, bien.
Tamam mı? - Ne oldu?
- Qu'est-ce qui ne va pas?
Tamam, oldu!
Ok, on est bon!
- Tamam, bir dakika, bebeğim. Geç oldu.
– Oui, une minute, chérie.
Dinle, tamam mı? Ne oldu?
Écoute-moi un peu.
oldu Tamam, nasıl bir araya geldi.
- Et voilà comment on s'est connus.
- 12 mil oldu. tamam mı, beyler?
Plutôt 12 miles! Tout va bien les mecs?
Yine de geç oldu, iyi geceler de, tamam mı?
Toutefois, il se fait tard, bonne nuit, d'accord?
Oldu, tamam. Evet, aferin alaycı ol.
O.K., ouais, c'est bon, sois cynique si tu veux.
- Tamam, oldu. - Oldu mu?
- Ça y est!
Tamam. Tamam. - Ne oldu?
Oh, non, ça va, arrête, arrête, okay?
Tamam, oldu.
Bon, c'est bien.
Bir hata oldu işte, tamam mı?
Hé, c'était une erreur, Ok?
Tamam, yine benim suçum oldu.
- Tais-toi, idiote. - C'est possible?
Bugünden sonra, sadece Phoebe değil ailemizin tamamı Bruce'un hayranı oldu.
Depuis lors, pas seulement Phoebe, mais notre famille entière est devenue fans de Bruce.
Tamam, oldu.
C'est bon. D'accord, mon vieux.
Tamam, bu ağır oldu.
Bon, c'était méchant.
Tamam, güzel oldu.
Qui, très classe.
Tamam, daha iyi oldu çocuklar.
C'est mieux.
- Tamam işte oldu!
- Continuez comme ça.
- Tamam işte oldu. - Bu kadar yardıma gerek yok.
- O.K., on y va.
İyi mi oldu şimdi? Tamam!
Tout va bien maintenant?
Birkaç güzel sohbetimiz oldu ve geçen yaz beraber birkaç bira içtik diye iki kafadar olduk sayılmayız, tamam mı?
C'est pas parce qu'on a eu des discussions sympas et bu des bières ensemble qu'on est meilleurs potes.
Tamam. Oldu.
D'accord.
- Bu ne zaman oldu? - Yeni oldu, tamam mı?
- C'est tout frais.
Tamam anladık. Cuk oldu.
Oups, un amerrissage.
Tamam, sonra ne oldu?
D'accord, et ensuite?
Tamam, az önce ne oldu?
- D'accord, qu'est-ce qui s'est passé?
Tamam ama oldu ve sen bu konuda nasıl hissediyorsun?
Maintenant que c'est arrivé, quel effet ça vous fait?
Tamam ama sana ne oldu?
Et toi?
- Tamam. - Oldu mu?
D'accord?
Tamam, iyiyim ben, iyiyim Nasıl oldu?
ça va, comment ça s'est arrivé?
Nathan, Lester'a olan şey bana da oldu tamam mı?
Il m'est arrivé la même chose qu'à Lester.
- Tamam sonra ne oldu?
- Non. - Que s'est-il passé, alors?
- Tamam, hatalarım oldu.
Très bien, écoutez... j'ai fait des erreurs.
Tamam, ama şu ana kadar düşünmek için vaktin oldu.
Tu as eu le temps de réfléchir.
Tamam, anladım süper oldu bu.
D'accord, parfait.
Tamam, işte oldu, çıkarttım.
C'est bon.
Caroline bunlar önceden oldu, tamam mı?
C'est du passé. Ça va pas s'effacer comme ça.
Tamam, bir saat oldu.
Ça fait une heure. Laisse-lui une chance.
Tamam, oldu. Hallettik.
Voilà, tout va bien.
Tamam, bu da saat 6 : 33'te oldu.
C'est arrivé à 6 h 33 du matin.
Tamam! İki hafta oldu.
Très bien, deux semaines.
Tamam. Çok kötü oldu bu.
C'était mauvais.
Tamam, oldu. Tamam.
C'est bon, on se calme.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25