Tüm bunlar translate French
8,904 parallel translation
Ayrıca Boron'un beyaz altın üstünde oksitsizleme etkisi de vardır, tüm bunlar birleşince ortaya yeşil bir duman sütunu çıkıyor!
Vous assurez, pas vrai? Le bore a aussi un effet de Desoxydation... Sur l'or blanc,
- Tüm bunları organize eden benim.
- Je fais partie de l'organisation.
Ama tüm bunlar sonlandığında her şey yine güzel olacak.
Mais quand ça sera fini... tout ira bien de nouveau.
Tüm bunların çaresine bakacağız, biliyorsun.
Nous allons résoudre tout ça.
Yani tüm bunları örtbas etmek için yaptılar mı diyorsun?
Vous pensez qu'on cherche à étouffer l'affaire?
Tüm bunları polise mi vereceksin?
Vous allez donner ça aux flics?
Tüm bunların arkasında kimin olduğunu sanırım biliyorum.
Je sais qui est derrière tout ça.
Tüm bunları bırakmak...
De perdre tout ça?
Nedir tüm bunlar?
C'est quoi tout ça?
Eğer eve geri dönemeyeceksem tüm bunların amacı ne?
Quelle est l'intérêt de tout ça si je ne peux pas rentrer chez moi?
Tüm bunları ne zaman aldın?
Quand as-tu acheté tout ça.
Tüm bunların arkasında sen mi varsın?
Es-tu celui derrière tout ça?
Tüm bunlar seni afallatmış olmalı.
Tout ça doit être un grand choc pour toi.
Evet, sanırım katil tüm bunların adaletin yerini bulması için yapıldığını anlatıyor.
Oui, je pense... Je pense que le tueur essayait de suggérer que c'était un acte de justice poétique.
Tüm bunlar bittiğinde beni bul, Dani.
Rejoins-moi quand c'est fini, Dani.
Belli ki tüm bunları o planladı.
Il a manifestement orchestré tout ça.
Tüm bunlar nedir?
C'est quoi tout ce truc?
- Tüm bunların ne kadar garip olduğunu biliyor olmalıydınız.
Vous deviez savoir combien tout ceci était bizarre.
Milton Bobbit adında bir adam vardı ölüm döşeğindeki hastaları katile çevirmenin ustaca bir yolunu keşfetmişti tüm bunları yaparken de sigorta memuru olarak çalışıyordu.
Il y a eu un homme nommé Milton Bobbit qui a mis au point un moyen ingenieux de transformer les malades en phase terminale en assassins, tout en travaillant comme modeste expert en sinistres.
- Ölü kocan bir casustu ve aileni hiç tanımadın ve avladığın suçlulardan kimsenin haberi yok ve bir nedenden ötürü, neden tüm bunların merkezine konulmayı seçildiğini bilmiyorsun.
- Votre défunt mari était un espion, et vous n'avez jamais connu vos parents, et personne ne sait rien des criminels que vous pourchassez, et pour quelque raison inconnue, vous proclamez ne pas savoir pourquoi vous avez été choisie pour être au coeur de tout ça.
- Peki tüm bunlar nasıl bağlantılı?
Et ils sont tous connectés, d'une façon ou d'une autre?
Tüm bunların ışığında, sadece Bay Parillo'nun tarafında olmamalıyım, aynı zamanda Bayan Florrick'in Eyalet Savcısı mevkiisini bırakmasını desteklemeliyim de.
À la lumière de ceci, je ne peux que me joindre à Mr Parillo, et demander à Mme Florrick de démissionner de son poste de procureur général.
Tüm bunları misafir havlularını değiştirmeyi unuttuğum için bile yapıyor olabilir.
J'ai peut-être oublié de changer le linge de toilette. Cette femme est folle.
Tüm bunlar insanın aklını başından alıyor.
C'est hallucinant.
Dark Web'de, tüm bunlar sekiz haneli olarak kolaylıkla satılabiliyor.
Sur le darknet, ça vaut des millions.
Beni serbest bırakırsanız tüm bunları halledebilirim.
Laissez-moi filer... Et je vous donnerai tout.
Görünen o ki bunların olmasını sağlayan katili korumaya istekli. Tüm bunların varsayım olması çok kötü.
Elle est prête à protéger un tueur pour ça.
- ve sen tüm bunları geride bırakacaksın. - Evet.
Francis, vous devez l'arrêter pour votre bien à tous les deux.
Peki bunların hiçbirisine ihtiyacın olmasaydı, boşanma sözleşmeni ayarlayıp evlense ve bir aile başlatabilseydik, tüm bunları arkanda bırakmak istemez miydin?
et les affaires seront florissantes. Mais si vous ne deviez pas faire tout ça, si nous pouvions obtenir une annulation, nous marier et fonder une famille, ne voudriez-vous pas laisser tout ça derrière vous?
Sadece tüm bunların tüm bu pisliğin, bir sürü hayal kırıklığının yok olmasını istiyorum.
C'est juste que... ce que tu as balancé, à ce repas, c'était trop pour moi.
Yani sen eskiden insandın. Tüm bunları özlemiyor musun?
Toi qui étais humain, ça ne te manque pas?
Yani tüm bunları hissetmeyi özlemiyor musun?
Ça ne te manque pas de ressentir tout ça?
Ben de onlar kadar kötüydüm. Ve tüm bunlar içimde her zaman onların yaptıklarını yapabilecek birinin olduğu gerçeğini hatırlamamı sağlıyor.
J'ai été à leur place, et j'étais aussi mauvaise, et c'est juste une grosse et horrible façon de me rappeler qu'il y aura toujours une partie de moi qui est capable de faire ce qu'ils font.
Tüm bunlar onun suçu.
Tout ça est de sa faute.
Tüm bunlar için o ne diyor?
Elle en dit quoi, de tout ça?
Claes Sandberg, Asalla Holst'un söylediği kadar çıkarcıysa Annika Melander'in kendisine yardım etmesini ve tüm bunların Freddie Holst'un sanat eserlerini işaret etmesini sağlamış olabilir.
Si Sandberg est aussi manipulateur que le dit Åsa Holst, il a pu convaincre Annika Melander de l'aider pour les meurtres et faire pointer ceux-ci vers les oeuvres de Freddie Holst.
Ya tüm bunları başlatmamış olsaydık?
Et si nous n'avions pas mis tout ça en place.
Marc öldü, bebeğim gitti ve tüm bunlar ben kaçtığım için oldu.
Marc est mort, le bébé a disparu. C'est ma faute si je suis partie.
Tüm bunları benim için yapmak zorunda değilsin.
Tu n'as pas besoin de faire ça pour moi.
Eminim tüm bunların basit bir açıklaması vardır Abe.
Il y a une explication à tout ça, Abe.
Ne zaman uzun süreli kurak mevsim yaşasak tüm bunlar oluyor.
Nous le passons à chaque saison sèche prolongée.
Tamam ama tüm bunların benim kiralık arabanın aküsünü almamla ne ilgisi var?
OK, mais qu'est-ce que ça a à voir avec moi sortant la batterie d'une voiture de location
Tüm bunlar felaket.
C'est une catastrophe.
Tüm bunları biliyorum.
Je connais tout ça.
Tüm bunlar stabil değil.
Tout est instable.
Şef, sana söylüyorum, tüm bunlar için yeterince vakit yok.
Chef, je vous dis qu'on n'a plus le temps.
Eğer beklentiniz buysa tüm bunlar bittiğinde benim kadar gururlu olmayacaksınız.
Si c'est ce que tu attends, alors tu ne seras pas très fière de moi quand tout ça sera fini.
Tüm bunlar olduğumuz yerde saymamız içinse ne olacak?
Et si tout cela n'était qu'une mascarade pour nous faire tourner en rond?
Hiç fena değil. Tüm dünya bunları duymalı.
Pas mal, le monde entier devrait l'entendre.
Tüm bunları nereden biliyorsun?
Comment vous savez ça?
Hep diyorum, çocuklar, küçük şeyler. - Tüm farklılığı bunlar yapıyor. - Tabii, tabii.
Je vous le dis, ce sont les petites choses qui font toute la différence.
tüm bunlar ne demek oluyor 19
tüm bunlardan sonra 18
tüm bunlar ne için 22
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
tüm bunlardan sonra 18
tüm bunlar ne için 22
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar senin mi 36
bunları nereden aldın 21
bunlar da ne 95
bunlar senin 30
bunlar sahte 19
bunlar çok güzel 39
bunların 20
bunlar senin için 38
bunlar benim 43
bunlar senin mi 36
bunları nereden aldın 21
bunlar da ne 95
bunlar senin 30
bunlar sahte 19
bunlar çok güzel 39
bunların 20
bunlar senin için 38