English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ U ] / Uzaklaş oradan

Uzaklaş oradan translate French

299 parallel translation
Stumpy, uzaklaş oradan.
Sors de là!
Lütfen uzaklaş oradan! Yapamayız.
- Je t'en prie, partons.
Uzaklaş oradan.
Sors de là.
Hey, uzaklaş oradan!
Hé, ouste!
Uzaklaş oradan.
Éloignez-vous de là.
Uzaklaş oradan, uzaklaş!
Dégagez!
Uzaklaş oradan.
Sortez de là.
Hadi dostum, uzaklaş oradan!
Fiche le camp!
- Uzaklaş oradan derhal. - Hayır.
- Viens immédiatement.
Çek git, uzaklaş oradan! Sana ne söylediğini biliyorsun!
Continue, pars d'ici, tu sais bien ce qu'elle t'a dit!
Max, çabuk uzaklaş oradan!
Tire-toi de là!
Uzaklaş oradan McCoy.
Allez, sortez de Ià, McCoy.
Uzaklaş oradan çabuk!
Ne vous approchez pas!
Uzaklaş oradan Hollywood!
Hollywood!
Eugene, uzaklaş oradan!
Eugène, pousse-toi de là.
Hemen uzaklaş oradan!
Bouge de là!
Uzaklaş oradan.
Redescends! Va-t'en!
Prenseslerin en güzeli oradan uzaklaşırsam, dileğimi yerine getireceğini söyledi.
La plus belle des princesses m'a dit que si je partais, elle m'accorderait un vœu.
Efendi Phillipe, derhal oradan uzaklaşın.
Philippe, venez ici. Dois-je venir vous chercher?
Angie, oradan uzaklaşır mısın?
Dis-lui de s'éloigner des machines.
Tanrı seni korusun. Hey! Oradan uzaklaş.
Dieu te bénisse.
O gün oradan, ondan uzaklaşırken hissettiklerim de çok tuhaftı. Eninde sonunda yine karşılaşacağımı biliyordum.
Mais il est tout autant bizarre que je sois parti, ce jour-là, loin d'elle, en sachant que nous nous retrouverions inévitablement.
Şimdi de arabayla oradan uzaklaşıyor.
A present, elle part.
- Siz ikiniz. Uzaklaşın oradan!
- Fichez-moi le camp!
- Evet. Oradan uzaklaşıyordu.
- Il s'en allait, tranquillement.
bilmiyorsunuz. oradan uzaklaşıp buraya gelin.
Je ne savais pas que vous alliez suffisamment bien pour marcher.
Uzaklaşın oradan!
Libérez la rue!
Oradan uzaklaş!
Va-t'en de là!
Uzaklaşın oradan.
Partez!
Sonra da oradan uzaklaş.
Et foutez le camp!
Uzaklaş oradan!
Eloignez-vous!
İşaretimi görünce birer birer patlat ve hemen oradan uzaklaş.
À mon signal, allume-les. Et file.
Ateş eder etmez atına atla ve oradan hızla uzaklaş.
Dès que tu auras tiré, monte sur ton cheval et rentre!
Başıma ne dertler açılacağını bilseydim dürtülerime uyup, oradan hemen uzaklaşırdım.
Si j'avais su où cela m'entraînerait... J'aurais obéi à mon instinct, j'aurais fui!
- Oradan uzaklaşıyorlar.
- Il s'en éloigne.
ve şimdi de Oja, oradan uzaklaşıyor.
Oja le fuyant.
Sonunda oyuna geldiğini anladığında, tiksintiyle oradan uzaklaşır.
Quand elle réalise qu'elle s'est fait duper elle s'éloigne, déçue.
Oradan uzaklaş!
Écartez-vous!
Oradan uzaklaş.
EIoignez-vous de Iá.
Vur, kıpırda, oradan uzaklaş.
Frappez, bougez, éloignez-vous.
- Kaldırın kıçınızı ve hemen uzaklaşın oradan.
À couvert! Magnez-vous le cul!
Oradan uzaklaş.
Tire-toi.
- Oradan uzaklaş!
- Il faut vous éloigner. - Au revoir!
Bu bir tuzak oradan uzaklaşın hemen!
C'est un piège!
Pablo uzaklas oradan.
Pablo, sors de là!
Oradan uzaklaş.
Éloigne-toi de là.
Çabuk oradan uzaklaşın!
Sortez des couloirs!
Oradan uzaklaşırken, bağırsaklarına basıp kaydım.
En partant, je dérapais sur ses boyaux.
Sullivan, Frank ; ikiniz hemen oradan uzaklaşın!
Sullivan, Frank, barrez-vous!
Oradan uzaklaş!
Eloigne-toi de la!
Eğer bir elektrik hattına yakınsanız, lütfen, derhal oradan uzaklaşın. Düşen elektrik kabloları elektrik çarpmasına neden olabilir.
Éloignez-vous des lignes électriques, leur chute pouvant causer... l'électrocution.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]